Üniversitede okurken aynı anda devlet memurluğu sınavlarını kazanarak kamuda çalışmaya başlamıştım. Mezuniyetim sonrası da T.C. İçişleri Bakanlığı sınavlarında başarılı olarak kaymakam adayı olmuştum. Daha sonra özel sektör ve İş Bankası müfettişliği derken, doğduğum yer Eskişehir’e döndüm ve büyükşehir belediyemizde görev aldım.
Sayın Yılmaz Büyükerşen’i de görev aldıktan sonra tanıdım. Liyakate önem veren ve hiç tanımadığı birine kucak açan, çalışma imkanı sağlayan bir başkan olarak tanıdım ve çok sevdim.
Basın Yayın Halkla İlişkiler gibi önemli bir birimde daire başkanı olarak görev aldım. Akabinde de birçok ek görev aldım ve yürüttüm.
Bu dönemde muhtaç ve gelir durumları yetersiz olanlara hizmet veriyorduk. Kendisini rahmet ve minnetle andığım Tugay Aladağ ile birlikteydik. Tugay özellikle muhtarlar ile yakın temas içinde, hangi mahallede kimlerin ne tür ihtiyaçları olduğunu belirlemekteydi. Muhtarların da mahallede bazı kesimlerin baskısı altında, fakir ilmühaberi vermekte sıkıntı yaşadıkları durumlar oluyordu. Ona da değişik bir yazım ve ifade tekniği kullanarak çözüm bulunuyordu. Sonra da tek tek yerinde inceleme ile başvurular sonuçlandırılıyordu.
Vatandaşlar arasında dil, din, mezhep, siyasi görüş ayrımı yapıldığına hiç şahit olmadım. Her kesime eşit uzaklıkta ve mükemmele yakın bir hizmet ağı oluşturulmuştu.
Özellikle ramazan ayında, bir günlük harcamalarınız ve yemek bedelleriniz bizden olsun diye başvuran çok sayıda hemşehrimiz vardı. Hatta iftar verilen yerlerde onlar da bulunur, birlikte oruçlar açılır ve yapılan işlerin güzelliğine gözleriyle şahit olurlar, mutluluk duyarlardı.
Merkezi yönetimlerin ulaşacakları ve sözlerini geçirebildikleri büyük kuruluşlar vardır. Yardım toplamada elbet çok daha fazla başarılı olabileceklerdir. Yerel yönetimler de kendilerine güvenen ve destek veren vatandaşlarca desteklenir. Yerel örgütlenmeler ihtiyaç sahiplerinin tesbiti konusunda daha başarılıdırlar. İki yönetim hiçbir zaman birbirine alternatif olamaz. Devasa bütçesi olan merkezi idare ile sınırlı ve ufak bütçeli bir yerel yönetim nasıl rekabet edebilir ki? Olsa olsa merkezi yönetim yerel yönetimlere daha fazla destek olabilir. Belediye başkanlarını yanına alır ve birlikte çok güzel işlere imza atacağız diyerek mesajını verir ve kamuoyu desteğini arttırır.
Şu eski bir atasözümüzü anımsatarak yazımı bitirmek istiyorum. “Bir elin nesi var, iki elin sesi var.”