Yıllar önce çalıştığım bir iş yerinde, tüm üst yöneticilerin katılacağı bir toplantı düzenlenmişti. Nedense o toplantılarda herkes kendisini göstermek ve yaranmak için çok süslü laflarla methiyeler düzerdi. Ben söz aldım üst yönetimde nelerin eksik olduğunu, neler yapılması gerektiğini, işleyiş sıkıntılarını anlattım. Firma sahibi herhalde kadrosuna çok güveniyordu ki, hiç ilgilenmedi. Toplantı bittikten iki gün sonra da işyerime müfettiş gönderilerek açığım aranmaya çalışıldı. Sonra ne mi oldu? Firma battı, mal mülk elden gitti. Haklıydım ama duvarlar aşılamıyordu…
Daha sonra bir başka yerde görev aldım. Çok nadir de olsa birlikte inceleme yaptığımız başkana hatalı ve eksik olan icraatları anlatma fırsatı buldum. Geri dönüşümüzde çevresindeki bürokratlar hemen diklendiler. Sen yanlışları söylüyorsun. Sonra bizi azarlıyor. Sana mı kaldı doğruları anlatmak?
Türkiye’de sürekli siyasi ve ekonomik gelişmeler oluyor. Zaman zaman tepkiler veriliyor. Yanlış uygulamalar eleştiriliyor. Ama tek adamlık zordur. Her şeye yetişemezsiniz. Acaba çevrenizde yer bulanlar size gerekenleri aktarıyorlar mı? Yoksa gidişat güllük gülistanlık mı gösteriliyor?
O yüzden diyorum ki, liderlik önce çevrende çok sağlam ve güvenilir bir ekip kurabilmektir. Hata ve yanlışları özgürce dile getirecek, sizin doğru kararlar almanıza yardımcı olacak, kendine güvenen ve size de güven verecek kişiler olmalıdır.
Etrafınızı saran ve size ulaşılmasını imkansız kılan ekip sadece zarar verir. Kendi beceriksizliklerini gizler, pembe tablolar çizer. Onların verdikleri ile yetinmek durumunda kalırsınız. Daha da kötüsü, lidere ulaşamayan, dertleri anlatamayan alt kadrolarda küskünlük ve kopmalar başlar. Yönetiminiz giderek sıradanlaşır ve kötü kurduğunuz ekibinizle birlikte başarısızlığa mahkum olursunuz. Olan da lidere olur. Çünkü kendi menfaatlerine çalışanlar, yeni oluşumlarda sanki bir zamanlar yönetimin kadroları içinde yokmuşçasına geçmişi kötüleyerek yeni ufuklara rahatlıkla yelken açarlar.
Lider geleceği görerek elbette kendisine sadık ancak gerçekleri de korkmadan haykırabilecek, dürüst, dirayetli ve samimi ekibi oluşturmak ve iletişim yollarını sürekli açık tutmak zorundadır. Onun gibi düşünen, hata ve eksikliği dile getirmeyen, yapılan her işi alkışlayanlar ancak zarar verirler…