Aslında denklem basittir. Amaçlarınıza hızla ulaşabilmenin yolu güçlü olmaktan, güçlü olmak birim zamanda daha çok enerjiyi işe dönüştürmekten geçer. Bir amaca ulaşmak için gerekli zaman gücünüzle ters orantılı olarak azalır. Bu nedenle, aceleci bir varlık olan insanın amaçlarına hızla ulaşmak için güçlü olmak istediğini, tarihin gelişim olarak adlandırdığı her olayın arkasında daha çok güç üretme arzusunun yattığını görebilirsiniz. İnsanın hayvanları ehlileştirilmesi ve diğer insanları eğitme çabasının temelinde yatan sebep budur. Güç aslında paragraftan da anlaşılacağı gibi birim zamanda enerji üretebilmek veya birim zamanda enerjiyi işe dönüştürebilmek olarak tanımlanır. Lise bilgilerimiz bize enerjinin iş miktarına eşit olduğunu gösteriyor. Sosyal bilimlerde güç başkalarının tutum ve davranışlarına tesir edebilmek olarak tarif edilir.
Soft Power latif (nüfuz edici) güçtür (Soft ware bilgisayara nüfuz eden ticari maldır). Amaçlarınıza ulaşmak için kitlelere nüfuz ederek onların tutum ve davranışlarını kendi amaçlarınız için yönlendirebilme veya amaçlarınız karşısında oluşabilecek direnci kırabilme becerisi olarak da tarif etmek mümkündür.
Yaşadığımız olaylara bir de bu gözle bakın. Virüs hızla yayılıyor; topluma nüfuz etmiş birileri sürekli yalan haberlerle toplumda birilerine ve bir şeylere karşı tutum geliştirme çabasında, bu arada her geçen gün toplumun direnci kırılıyor, borsalarda şirketler hızla değer kaybediyor ve birileri muhtemelen bu hisseleri ele geçiriyor, dünyanın büyük şirketlerinin tepe yöneticileri görevlerini bırakıyor, dünyanın saygın (!) gazeteleri, medya kuruluşları virüs haberlerini Türkleri çağrıştıracak sembollerle servis ediyor, saygın (!) kişilerin bazıları Türk devletini yeterince önlem almadığı için eleştirirken dini sembolleri öne sürüyor, bazıları aynı sembollerle Türklere aptal muamelesi yapıyor…
Türkiye’de ve dünyada yüzbinlerce insan binlerce kişinin öldüğü bir durumu öylesine işliyor ki milyarlarca insanın tutum ve davranışları değişiyor. Kurumlar kapanıyor, devletler köşeye sıkışıp olağan üstü tedbirler alıyor. Ortada büyük bir enerji (iş) var. Büyük bir hızla yayılan durumlar var. Yani birilerinin acelesi var. Hangi amaç için?
Birkaç aya kalmadan anlarız.
Ama şu tespiti yapmakta fayda var. Yaygın ve sürekli cereyan eden terör olaylarında ölen, yaralanan ve sakat kalan insanların hastanedeki hallerinden yola çıkarak terörü bir sağlık sorunu gibi görmekle insanların hastanelerde ölmesinden yola çıkarak yaşadığımız süreci salt bir sağlık sorunu olarak algılamak arasında bir fark yoktur.
Bunu anlayamazsak sonrasını da anlayamayız.