Hüdavendigar Salnamesi’nin Emirdağ ile ilgili bölümlerinde önemli bilgiler verilmektedir.1893 yılı bilgilerinde Aziziye (Emirdağ); Karahisar’a 12, Eskişehir’e 18, Bursa’ya (Eskişehir üzerinden) 48 saat uzaklıktadır.1907yılında ise, Aziziye; Karahisar’a 18, Bursa’ya 76 saat mesafede uzaklıkta olduğu ve Aziziyen’in, Eskişehir ve Karahisar’a bir şose ile bağlı bulunduğu ifade edilmiştir.
Emirdağ halkı ürettiği malı; deve ve arabalarla Dinar istasyonuna, oradan İzmir’e, Eskişehir, Küplü, Bilecik, Bursa istikametine karayoluyla ulaştırılırdı
Haziran 1892’de Anadolu-Bağdat Demiryolu Hattı’nın Eskişehir’e ulaşması, Emirdağ’ın mevcut olan ticaret bağlantısının Eskişehir’e daha da yoğunlaşmasını sağlamıştır. Buna bağlı olarak Eskişehir Sancağı, 1915’ten başlayarak Emirdağ’ın Eskişehir’e bağlanması konusunda İstanbul nezdinde girişimde bulunmuştur. Bu durum, Eskişehir ve Afyon arasında büyük tartışmalara sebep olmuştur. Her iki sancak da Emirdağ’ın yol ve ticaret konumlarının kendileri lehine olduğunu yazışmalarla belirtmişlerdir. Afyon Mutasarrıflığı, Emirdağ’ın Eskişehir istasyonu yerine, kazaya 5 saat mesafede bulunan Çay istasyonunu kullanılmasının daha uygun olacağını ifade etmiştir.
1928 yılında Emirdağ Ticaret Odası, Eskişehir- Emirdağ arasına bir dekovil hattı kurulmasını istemiş, bu konunun ısrarlı takipçisi olmuştur.
Faruk Şükrü, İktisadi Yollar başlıklı yazısında (Eskişehir’de Sakarya, 20 Şubat 1928) Eskişehir-Emirdağ arasındaki şosenin yapılmasının olumlu neticeler doğmasına vesile olacağını belirtmiştir.
“Aziziye ile Mahmudiye büyük bir zahire ambarı oldukları hemen anlaşılır. Vasatî ve hatta asgari hesaplar neticesi bir senede iki milyon kileye yakın hububat yetiştireceği tahakkuk eden bu iki istihsal merkezinin muntazam şoselerle merkeze rabtı kıymetli semerelerin iktizasına vesile olacaktır.’’
Eskişehir Ticaret Odası tarafından yayımlanan “Kongre Ticaret Encümeni’nin Raporu’nda; "Eskişehir’den Aziziye’ye kadar temdid edilecek bir dekovil hattı az zamanda Aziziye ve Çifteler mıntıkasını ihya edeceği gibi bu kaza ve nahiye mıntıkaları ziraatçılık nokta-ı nazardan da bütün Anadolu’ya numune olacaktır.” Bu raporda, dekovil hattının kısa sürede inşa edilememesi halinde, iki yer arasındaki şose yapımının hızlandırılması gerektiği belirtilmişti." Bu raporda, yine Emirdağ Ticaret Odası’nın teklifi olan dekovil hattının kurulması, şosenin bir an önce inşa edilmesi istenmektedir. Söz konusu yolların hizmete açılmasının tarım alanında bütün Anadolu’ya örnek olacağı yazılmıştır.
Eskişehir Sancağı Genel Meclisi, yol konusuna o kadar bilimsel yaklaşmaktadır ki, Eskişehir şimendiferinin; Çifteler, Aziziye, Bolvadin ve Akşehir’den Konya’ya ulaşmasının faydalar sağlayacağı yazılarak, Bayındırlık Bakanlığı nezdinde girişimde bulunulmuş, mühendisler tarafından tetkikler yapılmıştır.
Yine 1916’da Emirdağ üzerinden Konya’ya ulaşacak karayolunun hem iktisadi hem de askerî açıdan yararlı olacağı düşünülmüştür. Mudanya’dan başlayıp Yenişehir ve Bilecik’e kadar gelen yolun Eskişehir üzerinden Emirdağ’a oradan da Konya’ya ulaşması istenmiştir.
Eskişehir ve Emirdağ kurumlarının ortak tasarıları düşünce aşamasında kalmıştır.1915’ten başlayarak 1916 ve 1917 yıllarında Eskişehir Sancağı Genel Meclisi’nin en önemli gündem maddesi olan Emirdağ’ın Eskişehir’e bağlanması, Eskişehir-Emirdağ Dekovil Hattı ve şose yapımı konuları sonraki zamanlarda da sıcaklığını devam ettirmiştir.
Emirdağ’ın Eskişehir’e bağlanması için Afyon ve Eskişehir Sancaklarından oluşan bir "Karma Komisyon" kurulması karar altına alınmış ise de sonuca varılamamıştır. Bunda söz konusu yıllarda ülkenin zor zamanları, Afyon Sancağının işi yavaştan alması etkili olmuştur. Bütün bu anlatılanların bilgi ve belgeleri Kemal Yakut ile Şaduman Halıcı tarafından kitaplaştırılan "Eskişehir Sancağı Genel Meclis Kararları" eserde ele alınmıştır.
1960’dan sonra Emirdağ’ın 20’ye yakın köyü ile kayıtlarda Emirdağ’ın tamamlayıcısı olarak belirtilen ve 1880’de 13 köyü ve toplam 6.630 nüfusu bulunan Han da 1963 yılında Emirdağ’dan alınarak Eskişehir’e bağlanmıştır.
Emirdağ halkının askerlik işlemleri uzun yıllar Seyitgazi’de görülmüştür.
Seyit Battal Gazi Türbesi, Emirdağlıların ziyaret ettikleri önemli bir dini merkezdir. Eskiden çocuğu olmayan kadınlar bu türbeye bağlanırlar, doğan oğullarına da Seyit, Seydi, Battal ve Gazi adları verilirdi. Keza Emirdağ’da mezarı bulunan pek çok alp-eren, Seyit Battal Gazi’nin silah arkadaşlarından bilinir.
Eskişehir- Emirdağ münasebetleri tarihin derinliklerinden günümüze kadar çok sağlıklı bir şekilde yürümüştür.
Çifteler Köy Enstitüsü’nden mezun olan yüzlerce Emirdağlı genç, irfan ordusuna katılarak Türk eğitim sistemi içinde yer almıştır.
Emirdağlı otobüsçüler sürekli Emirdağ-Eskişehir arasında insan taşımış, nice ümitler, hayâller Eskişehir’e bağlanmıştır. Otobüsler, Eskişehir’de eski Yıldız Oteli’nin yanındaki garaja gelirdi.1963 yılında Emek Santral Otogarı yapılınca Emirdağlı otobüsçüler şehirlerarası otobüs firmaları kurulmaya başlamıştır. Bunlar; Sağlam, Emeksiz (1966), Çıldır (1968), Emirdağ Birlik (1968), Es Turizm, Yüksel (1973), Buzlu (1998) adlarını taşıyan aile firmaları, kooperatif ve şirketlerdir.
Emirdağlı otobüsçüler yıllarca Eskişehir merkezli çalışarak milyonlarca insanı, Kutsal Topraklara, Marmara’ya, Akdeniz’e, İç Anadolu’ya taşımıştır.1970-1980 yılları arasında Emirdağlıların yoğun olarak yaşadıkları Belçika, Hollanda, Fransa gibi Avrupa ülkelerine de kesintisiz seferler yapılmıştır.
Avrupalı gurbetçilerin yatırımları, birinci derecede Eskişehir tercih edilerek gerçekleşmektedir. Şu an sosyal medyada onlarca ‘’Emirdağ, Eskişehir’e Bağlansın’’ portakalı, binlerce kişi tarafından desteklenmekte ve paylaşılmaktadır. Eskişehir’de yaşayan Emirdağlılar kent bilincine sahip bir topluluk olarak, kültürel değerlerini yaşatarak varlığını sürdürmektedir.