İnsanoğlu toplumsal bir varlık olarak yaratılmış olup sosyo-kültürel ortamda kişiliğini bulur. Kişilik gelişiminde kalıtımın etkisiyle birlikte aileden başlayarak çevreden edinilen kültürel değerler, insanın davranışlarını belirler. Bu bakımdan her toplum, çocuklarına iyi bir gelecek hazırlamak için eğitime birinci derecede önem verir. Eğitimin içerik ve yöntemi her zaman tartışma konusu olmuştur. Ancak eğitimim kültürel aktarımı, teorik bilgilerle değil, davranış biçimleriyle sergilenir. Çocuk, aile ve çevrenin tutum ve davranışlarını içselleştirerek yaşama biçimini ve hayat anlayışını olgunlaştırır. Davranış ve tutum; öğrenilmiş, deneyimler sonunda kavranmış hareketlerin anlamını işaret eder. Spordan sanata, felsefeden dini inanışları kadar her disiplin, davranışların genel kabuller dâhilinde şekillenmesi hususunda düşünce birliği içerisindedir. İnsanın yaradılıştan getirdiği ve Tanrı’nın bir cevher olarak kişinin ruh ve şuuruna yerleştirdiği sevgi, merhamet, hoşgörü, yardımseverlik, saygı, iyilik, kanaat, paylaşma, güvenilirlik ve doğruluk, adalet, sabır, … gibi her toplumda ortak duygu ve düşünceler olumlu davranışlardır. Bunların dışında kalan ve varlığı sürüp gelen olumsuz davranışlar ise insani değerlerden bir sapma olarak görülmektedir. Bu saplamaların normalleşmesi için devreye kutsal kitaplar, ahlâk öğretileri, öğütler, kültürel değerler girer.
Kişisel gelişme; özellikle 1970’lerde bağımsız bir alan olarak ele alınmış, telif ve tercüme binlerce kitap yazılmıştır. Söz konusu kitapların genel özelliği; başarı odaklı olmak, fark yaratmak, motivasyon sağlamak, zamanı yararlı yönetmek, özgüvenli olmak, deneyim kazanmak, imaj yenilemek kavramlarını öne plana çıkarmış olmalarıdır. Kişisel gelişim kitapları, iş hayatında başarılı olmanın sihirli formülünü okuyucularına yaptıkları tanıtımlarla sunduklarını iddia etmektedirler. Kişisel gelişimde mutlaka okunması gereken beş kitaplık set, kişisel gelişimde en çok sevilen yirmi kitap, okuduğunuza değecek yedi kişisel gelişim kitabı gibi sözlerle okuyucu üzerinde etki yapılmaya çalışılmaktadır. Kitaplarda verilen örnekler genelde; iş bulma, işte başarılı olma, verimli çalışma, uyum sağlama, çatışma çözme üzerinedir.
Kişisel gelişim; olumsuz davranışların düzeltilmesi, karşılaşılan sorunların aşılması ve huzurlu bir hayat sürdürülmesi için yapılan çalışmalardır. Günümüzde popüler hâle gelmiş olan kişisel gelişim; yayınları, kurs ve konferanslarıyla adeta yeni bir sektör durumuna gelmiştir. İnsanlar zamanın olumsuz bir alışkanlığı olarak kolaycılığa tercih etmekte, başarılı olmak için sihirli formüller, mucize reçeteler aramaktadır. Kişisel gelişim uzmanlarının süslü ifadeleri, sarsıcı ve şaşırtıcı örnekleri konuya ilgi duyanları birden etkisi altına almakta, hipnotize etmekte hoş hayâller kurmanın yollarını açmaktadır. Anlık algısal mutluluklar, dış dünyanın gerçekliği karşısında tarumar olmaktadır. Kişisel gelişim anlatıları, kültürel zeminden yoksun olduğu için belli bir alana oturtulamamaktadır. Kişisel gelişim, yeni bir yazı türü müdür? Bir anlatı ve gösteri sanatı mıdır? Başarıya ulaşmanın reçetesi midir? Bir iletişim aracı mıdır? Kişisel gelişim popülist kültürün bir öğesi midir? Bu soruların cevabını henüz açık olarak öğrenememe durumundayız.
Kişisel gelişim oluşumu, milli kültür kaynaklarını davranış hâline getirmek sayesinde gerçekleşir. Taylor, kültürü şöyle tanımlar: "Bilgiyi, imanı, sanatı, ahlâkı, hukuku, örf-âdeti ve insanın cemiyetin bir üyesi olması dolayısıyla kazandığı diğer bütün maharet ve itiyatları ihtiva eden mürekkep bir bütün."
Gökalp’in kültür tanımı da benzer ifadeleri taşımaktadır: ‘’"Kültür (hars), bir milletin dinî, ahlâkî, hukukî, muakalevî, bediî, lisanî, iktisadî, fennî hayatlarının ahenkli mecmuasıdır" Kültür tariflerinin ortak yönü, her topluluğun kendine mahsus yaşayış ve davranış tarzı olmasıdır. Kültürün milli olma vasfı her durumda mevcuttur. İnsanın kendini gerçekleştirme ihtiyacı ancak milli kültürle sağlanabilir. İnsanın kişisel gelişiminde kök değer, milli kültürdür. Yüzyılların içerisinden süzülüp gelen Türk kültürü, pek çok insani ve evrensel değeri içinde barındırmaktadır. Türkistan kültür havzasında mayalanıp dünyanın her tarafına kök, dal ve budak salmış olan yüksek Türk kültürü insanları psikolojik anlamda geliştirip olgunlaştırma yeteneği sahiptir. Türk kültüründe insanları mutlu edecek üstün değerler de bulunmaktadır. Milli kültür içinde kişisel gelişimcilik konusunda seçkin örnekler bulmak ve bu örneklerden hareketle insanlara yol göstermek daha yararlı olacaktır. Bu sebepten kişisel gelişme uzmanları alanlarını öz değerlerle zenginleştirmek zorundadır. Aksi takdirde var olan biçimiyle kişisel gelişimcilik, tüketim toplumunun popülist bir unsuru olarak kalacaktır.