Uzun uzun seyrettim uzaktan ülkemin insanını
Ve kurudu ağzım…
Tarihi, turistik değerlerimize sahip çıkmalıyız toplumca. Ulus olmanın gereklerinden biri bu… Geçmişine sahip çıkmayan ulusun geleceği de olamaz.
Mersin’ de Erdemli’ yle Silifke arasında yer alan “Kanlıdivane ‘yi ziyaret ettiniz mi bilmem. Yol boyu tarihi kalıntılara rastlamak mümkün, sanki tarih kokuyor her yan.
Geçtiğimiz köylerin sokaklarında, evlerin önlerinde beyaz düzgün mermeri andıran taşlar dikkatimi çekti. Biraz ilerledikten sonra Kanlı Divane’ye geldik. Büyük bir şehirmiş bir zamanlar. Sokaklar beyaz mermer taşlarla döşeli, bazı evlerin girişleri tak gibi bir görünümde ve zamana direnerek ayakta kalmayı başarmış.
Biraz ilerleyince koyun melemeleri duymaya başladık. Aman Allah’ım o da ne!!! Değerli yapıya uyduruk tahtalardan kapı yapılmış, içine de koyunlar yerleştirilmiş. Ne pratik zekâlı benim ülkemin insanı, diyemedim. Kahroldum…
Bu değerleri yok ettiğimizde kaybedeceklerimizin farkında bile değil ülkemin insanı. Onun için her şeyden önemli, koyunlarını koyacak düzgün bir mekân bulmak. Tarihi şehrin içinden düzgün mermer taşları alıp evinin önüne sundurma yapmak. Hatta bazı büyük parçaları köyün meydanındaki parkta masa olarak kullanmak…
Aynı durumu Sivrihisar’ın Günyüzü Köyünde de gördüm.
Yaşlı bir teyzeyle sohbete daldım köyde. Bütün misafirperverliğiyle karşıladı bizi. Süt ikram etti. Onun da evinin önündeki sundurma bembeyaz mermer bir taştı, hatta üzerinde silinmeye yüz tutmuş yazılar vardı. “Bu mermer taşları, kocam zor getirdi buraya, dedi uzaktaki mezarlıktan. Uğraştık ama çok iyi oldu; yıkayınca da tertemiz görünüyor. Hatta hem bizim hem de komşularımızın evlerinin duvarlarını da oradan getirdi kocalarımız. Zahmetli oldu, emme değdi.
Epey zaman önce köyümüze bir yabancı geldi, profesörmüş. Sordu, sordu… Duvardaki yazıları inceledi, baktı, baktı… Ne anladı bilmem. Gene gelecek, dedi muhtar…
Bizim, aha şu duvar o yazılı mermerden. Ben ve benim gibi mermer duvarı olanlar korktuk. Ne yazardı bilmem emme koskoca profesör ilgilendiğine göre önemli olmalı dedik. Komşularla bir araya geldik, az mı uğraştık biz onları onca yoldan getirene kadar, verir miyiz elin gavuruna dedik. Sonra el birliği ile bütün duvarın üzerini çamurla sıvayıvırdık. “ dedi bütün samimiyetiyle.
Farkında bile değildi yaptığının. Duvarını kurtarmaktı tek çabası.
Kimi bilerek kimi bilmeyerek yok ediyor tarihimizi… Ulus olma bilincini aşılamalıyız küçük büyük herkese. Yok olmamalı tarihi değerlerimiz.