Daha çok küçüktüm, ilk ziyaret ettiğimde o efsane Güniz Sokak'ta, rahmetli babacığımla gitmiştik. Sade, ödüllerle, kitaplarla dolu bir odaydı, birçok insan vardı tanımadığım. 

Belki biraz sıkılmıştım, babama sorular soruyor, cevaplar alıyordu. Çok ilgiliydi, her şeyi soruyordu. İsimleri soruyor, mahsulü soruyor, belediyeyi soruyor, soruyor da soruyordu. En dikkatimi çeken şey de keskin bir kokuydu. Masasında duran adeta tas büyüklüğündeki bir fincandan bir şeyler içiyordu. 

Konu oradan buradan açılıyordu. En son "ekinler nasıl" diye sordu, babam "biraz sararma var" deyince, "Ekini çekeceksin eğer topraktan kolayca sökülüp geliyorsa durma sür ve çavdar ek, yok ekinin kökü toprağı bırakmıyorsa bir şey olmaz" dedi. 

Ardından adının Necmettin Cevheri olduğunu daha sonra öğrendim. Necmi Bey "suyu bardakta, toprağı saksıda gören insandan siyasetçi olmaz" dedi. 

Birçok insan vardı diye bahsetmiştim, sonra o çocuk aklımla hepsinin simasını kazıdım aklıma, televizyonda gördükçe de ezberledim. Allah bana nasip etti neredeyse tamamıyla tanıştım ve siyaset yaptım. Çok nasihatler aldım, pek çok şey öğrendim. Hatta siyaseten bir kısmı ile karşı karşıya geldiğim de oldu ancak hiçbir zaman, kimseye nezaketsiz bir sözlerini, tavırlarını görmedim, hissetmedim. Bir kısmı rahmet-i rahman kavuştu, bir kısmı ile de hala iletişim içindeyim. 

Şimdi bu yazı ne alaka diyeceksiniz. Tam da bugün 9. Cumhurbaşkanımız, Türk siyasetinin ‘BABA’sı Süleyman Demirel’in 5. ölüm yıldönümü. 

Bir kesim tarafından sevilmeyen ancak bir kesim tarafından tarafından da "baba" ismi verilen rahmetli Demirel’in değeri sanırım gün geçtikçe daha da anlaşılmaktadır. Siyasi üslubu ile nüktedanlığı ile, ileri görüşüyle Türk siyasi hayatına damgasını vurmuştur. 

Pek çok kez yanında olma fırsatı yakaladığımız Güniz Sokak'ta, Çankaya köşkünde ziyaretlerde bulunduğumuz, her görüşmeden sonra hayranlığımın bir kez daha arttığı, hafızasıyla bizi yerle bir eden sayın cumhurbaşkanım en son görüşmemizde iki kişiyi sormuştu. 

Biri bende kalacak, diğeri ise ‘Necati Okuroğlu’ idi. Bu arada o odadaki keskin kokunun kahve kokusu olduğunu nice zaman sonra anladım. Yüce Allah mekanını cennet etsin. Babalar günün kutlu olsun. Özlem, minnet, rahmet ve saygıyla. Yüce hatıran önünde saygıyla eğiliyorum. Rahat uyu. Emanetin emin ellerde.