Bu hafta Şeb-i Arus haftası. Hz Mevlana Celaleddin Rumi’nin “AŞKA” kavuşmasının 745. Yılı. Şeb-i Arus “Düğün Gecesi” anlamına gelmektedir. Kendi vasiyeti ile öldüğü günün yaradana kavuşması sebebiyle düğün olarak kutlanmasını istemiştir. Ölüm kimileri için bir bitiş, kimileri için bir uyanıştır. Doğmadan önce nerde olduğumuzu nasıl bilmiyorsak ölünce de nerede olacağımızı kestiremiyoruz. Bilinen tüm inanışlarda bedenimiz ölse de ruhumuzun ölümsüz olduğu söylenir. Kendi ruhunu besleyen bir beden için ölümün anlamsızlığı işte burada devreye giriyor.

17 Aralık Pazartesi günü Eskişehir Mevlevihanesi’nin düzenlediği Hz Mevlana’yı Anma ve 745. Vuslat Yıldönümü Şeb-i Arus törenlerine katılma fırsatı yakaladım. Anadolu Üniversitesi Türk Dünyası Uygulama ve Araştırma Merkezi ‘nde gerçekleşen törendeki sema gösterisi ve Rumi şiirleri neyin sesi eşliğinde bir nevi de olsa bizi bu dünyadan başka dünyalara taşıdı.

Aslında bizler hepimiz sadece deneyimlediğimiz şeylerden emin oluyoruz. O da eğer deneyim bilinçli bir şekilde izlenmişse ve öğrenme tamamlanmışsa ortaya çıkıyor. Bu evrendeki insan varlığını sorgulayan tüm bilimlerde üç boyutlu kanıtlar doğrultusunda sebep sonuç ilişkisine dayalı çıkarımlarla analiz yapılır. Peki ya kalbimizin emin olup zihnimizin sebep üretemediği alanlarda ne yapacağız? Kalp zihnin bilmediği anlamadığı alanlardan sebeplenir. Birini ya da bir şeyi seversiniz ama neden sevdiğinizi bir türlü mantıklı şeylerle açıklayamassınız. İşte bunu hissedebilen ve izleyebilen bir kalp için sihirli perdeler aralanacaktır. Gizli sırlar ortaya çıkacaktır. Sevmenin ve anlam arayışının keyfine dalan bir bedenin titreşimi ile mucizeler gerçekleşecektir. Hz Mevlana’nın aşkı anlatışı da işte bu perdeleri aralıyor bu mucizelere daldırıyor insanı.

Mevlana Celaleddin Rumi’yi günümüzde bir dünya alimi yapan ve tüm kültürlerden bireyleri etkileyen en büyük gücü ise aşkını ve sırlarını anlattığı sanatının evrenselliğidir. Sanat bir fikri, bir güzelliği ya da bir duyguyu anlatmanın en muhteşem şeklidir. Duygu titreşimi sanat yoluyla bir kalpten başka bir kalbe akabilir. O nedenle dünyaya aşkından nasıl divane olup döndüğünü anlattığı Sema’yı hediye etmiştir. Evrendeki en küçük parçadan atomlardan, en büyük varlıklara gezegenlere, yıldızlara, galaksilere kadar her şeyin aşk ile döndüğünü simgeleyen sema töreni ile bizlere dansı, müziği ve şiiri hediye etmiştir. Aşağıdaki şiirini tüm okuyuculara hediye ediyor ve bu düğün haftasını herkes için kutluyorum. Üzülmeyelim ve kendi varlığımızın hediyesini kavrayıp hayat amacımıza odaklanalım. Tüm evrene ulaşacağımız tek nokta kendi merkezimizdir. Kendi merkezimizde kalıp aşkı bulmayı diliyorum.

LA TAHZEN / ÜZÜLME

Lâ tahzen / Üzülme..
Çünkü hüzün, düşmanı sevindirir,
dostunu üzer,
haset edenin diline düşürür.

Lâ tahzen / Üzülme..
Çünkü hüzün,
kaybolanı geri getirmez,
öleni diriltmez,
kaderi değiştirmez,
hiçbir fayda getirmez.

Lâ tahzen / Üzülme..
Çünkü hüzün sinirleri yıpratır,
kalbini yorar,
gecelerini mahveder.

Lâ tahzen / Üzülme..
Eğer günah işlediysen
tövbe et, istiğfarda bulun,
yanlış yaptıysan düzelt,
O'nun rahmeti sonsuz,
kapısı hep açıktır.

Lâ tahzen / Üzülme..
Kaybettiğin şey için üzülme
çünkü daha pek çok nimetlere sahipsin.
Allah'ın sana bahşettiği
diğer nimetleri düşün
ve şükret.
Allah Teala, "Allah'ın
nimetlerini saymaya kalksanız
buna güç yetiremezsiniz"
buyurmuyor mu?

Lâ tahzen / Üzülme..
Ehli batılın sözlerinden dolayı üzülme,
onların tenkitlerine
sabrettiğin sürece
mükafatlandırılacağını unutma.

Lâ tahzen / Üzülme..
İnsanlara ihsanda bulunduğun sürece
üzülme.
Çünkü mutluluğun yolu
insanlara ihsanda bulunmaktan geçer.

Lâ tahzen / Üzülme..
Çünkü iyiliğin mükafatı on mislinden
yedi yüz misline,
kötülüğün karşılığı ise
sadece mislince

Lâ tahzen / Üzülme..
Dünya, ne seçim,
ne geçim dünyasıdır;
dünya, bugün var
yarın yok, imtihan dünyasıdır.

Lâ tahzen / Üzülme..
Hakk'ın rızâsına uygun düşen
belâ, kulun sevgisini artırır.

Lâ tahzen / Üzülme..
Altın, ateş ile; iyi kul da
belâ ve musibet ile tecrübe
edilir.

Lâ tahzen / Üzülme..
İnsanlar, başlarına gelen belâ ve
musibetleri ondan daha büyükleriyle
kıyas etselerdi, şüphesiz belâların
bazısını âfiyet kabul ederlerdi.

Lâ tahzen / Üzülme..
Karşı karşıya kalabileceğin muhtemel
bir musibet için en kötü ihtimal ne
olabilir sorusunu kendine sor.
Sonra bu muhtemel sonuca
kendini alıştır,
ona tahammül etme konusunda
kendine telkinde bulun.
"Allah bize yeter,
O ne güzel vekildir"
ayetini tedebbür ederek
bu hali sakin bir şekilde
iyimser bir tabloya dönüştürmeye bak.

Lâ tahzen / Üzülme..
Şunu unutma yaşadığın günün
sınırları içinde yaşamazsan
sıkıntı ve kaygıların artacak demektir.
Biraz daha açarsak;
Sabaha çıktıktan sonra
artık akşamı bekleme,
akşama kavuşunca da sabahı bekleme.
Ne maziye takıl kal ne de
gelecek kaygısı içinde ol.
Yani ânı yaşa.

Lâ tahzen / Üzülme..
Her zorlukla birlikte kolaylık vardır.
Yani kolaylık
zorluğun içinde saklıdır!..
Bir başka ifade ile;
kolaylık; zorluk zannettiğimiz şeyin
taa kendisidir!..

Mevlana Celaleddin Rumi