Değerli okurlar, bir yerde unuttuğumuzda veya kaybolduğunu en kısa sürede fark ettiğimiz, elimizden düşürmediğimiz, zamanımızın çoğunu ona harcadığımız teknolojinin son yıllardaki en popüler icadı ne dersem?
Çoğunuzun akıllı telefon diye seslendiğini duyar gibiyim. Akıllı telefon hayatımıza girdiği günden beri, hayatı kolaylaştıran ve vazgeçemediğimiz birçok yenilik ile tanıştık.
İlk zamanlar X kuşağı için çok yabancı gibi görünse de Y ve Z kuşağı için yaşamın vazgeçilmez bir parçası olacağı belliydi.
X kuşağı için yabancı desem de geçmiş yıllarda mahalle muhtarlığı önündeki jetonlu telefondan, bayramdan sonra gelen tebrik kartlarından, günler sonra ulaşan mektuplardan sonra hayalini bile kuramadıkları fotoğraf çekme, görüntülü konuşma gibi özellikler ve arama motoru ile her şeyin cevabını anında öğrenmek en çok onları cezbetti.
Araştırmalara göre sayılara oranla akıllı telefon ve uygulamalarını en çok kullanan kuşak X kuşağı olduğu ortaya çıktı.
Hiç kimse hayatımızda bu kadar yer kaplayacağını beklemiyordu. Artık bu teknolojiden uzak kalmamız mümkün gözükmüyor. Akıllı telefonlarda en çok kullanılan programların başında gelen Whatsapp hemen hemen herkesin telefonunda yüklüdür.
Anlık görüntü, ses ve yazı paylaşımı ile hayatımıza renk kattığı ortada. Alışveriş siteleri, haber siteleri, TV kanalları vb. kurum kuruluşlar ile televizyonlardaki canlı yayın programlarına anında katılma gibi inanılmaz özellikleri olan bu programa kimse kusur bulamadı ve telefonumuzun birinci uygulaması ile cebimizde yerini aldı.
Kısacası hayatımızın her alanında Facebook ile birlikte vazgeçilmez olarak yer aldı. Malumunuz üzerine Whatsapp son yaptığı sözleşme ile kullanıcılılarının verilerini Facebook ile paylaşma kararı aldı ve 8 Şubat’a kadar süre tanıdı. Bunun anlamı bu tarihe kadar sözleşmeyi kabul etmeyen kullanıcı Whatsapp erişim sağlayamayacak.
Çevremde birçok kişi Telegram, BİP, Dedi vs. gibi uygulamalara yönelmeye başladı bile. Şimdi konuyu biraz irdeleyelim. Diğer uygulamalar ne kadar güvenli? Güvenlik derseniz akıllı telefon hayatımıza girdiği andan itibaren güvenlikten bahsetmemiz mümkün değil. İsterseniz bir örnekle deneyebilirsiniz. Çevremdeki arkadaşlarımın ve benim başıma defalarca geldi.
Zihninizden bir araba, ev veya herhangi bir eşya satın alacağınızı düşünün ve biraz zaman geçtiğinde telefonunuzda internete bağlandığınızda alakasız bile olsa karşınızda satın almayı düşündüğünüz ürünün reklamını bulacaksınız. Yapay zekâ sayesinde reklam firmalarına ulaşarak bize gösteriliyor. Eminim içinizden birçoğunuz bu tür olaylarla karşılaşmıştır.
Nasıl olmasın ki arama motoru yanında buluna mikrofon linkine tıkladığımızda sorduğumuz sorunun cevabını hemen buluyoruz. Buna binaen yapay zekanın bunu yapabilmesi çok zor değil gibi görünüyor. Peki şimdi ne yapacağız? Tuşlu telefonlara geri dönüp, şarj sıkıntısı yaşamadan SMS ve çağrı ile haberleşmeye mi dönelim? İnanın bana imkansız!!!
Aklıma Cem YILMAZ'ın bir skecindeki “CIA peşimizde, Pentagon’da biz konuşuluyoruz” ve “FBI napsın bizim hesabımızı?” gibi efsane espriler geldi. Evet gerçekten de trajikomik bir durum diğer uygulamaların kapasitesi yetmez ise alt yapı sorunu olursa, tekrar whatsapp a dönmek zorunda kalırsak şaşırmam.
Asıl sorunumuz teknolojinin çığır açtığı bu çağda ülkemiz olarak yerli, güvenilir ve geniş kapasiteli bir uygulama ile halkımıza hizmet verememek.
Geldiğimiz nokta dönüp dolaşıp üretim eksikliğimiz gün yüzüne çıkıyor. Biz kendi yazılımımızı, kendi programımızı, kendi telefonumuzu ve hayatın her alanında kendi malımızı üretmediğimiz sürece dışa bağımlı olmaya devam edeceğiz.
İnşaAllah bu dayatmalar bize ders olur ve bir an önce kendi teknolojimizi üretiriz. Ben mi ne yapacağım? Son güne kadar bekleyeceğim bu kadar tepkiye Whatsapp’ta kayıtsız kalmayacaktır. Hoşçakalın...