Değerli okurlar,
Corona bizden neler aldı neler! Hepimize ucundan da olsa zarar verdi. Maske, mesafe, kısıtlamalar, yasaklar… Bunların hepsinden çok sıkıldık. İnşaAllah bir an evvel hastalık sona erer ve eski günlerimize geri döneriz. “Herkesten bir şey aldı” dedim ya, en çok ta işine aşına dokunanı zor durumda kaldı. Çoğu küçük esnafın dükkanına kepenk kapattırdı. Yüzlerce insan işsiz kaldı. Bunların en başında lokantacılar geliyor.
Eskişehirli olarak lokanta kültürümüz, sabah çorba içme alışkanlığımız, öğlen esnaf lokantasında garsona “Az kuru, az pilav” diye haykırışımız meşhurdur. Çok özledik o günleri ama günlerdir kapalı lokantalar, boşaltılan dükkanlar işsiz kalan aşçılar, garsonlar ekonomik sıkıntıdan bunalım içindeler, temel ihtiyaç gıdaları olan un, yağ ve şekere gelen fahiş zamlar ile elektrik, su, yakıt, kira gibi sabit masraflar lokantacının belini bükerken, devasa rakipleri olan yabancı sermayeli komisyoncu yemek şirketleri ile mücadele etmeye çalışıyorlar. Bunlar yetmezmiş gibi hastalık bahane edilerek çifte standarda maruz kalıyorlar. AVM’ler açıkken kapatılan veya kısıtlama getirilen lokantacıların artık dayanacak gücü kalmadı. Diyeceksiniz ki “Paket servisleri ile hizmet eden işletmeler var”. Evet var ama bunların çoğu büyük sermayeli yemek zinciri şirketlerin işlerini görüyorlar. Küçük esnafın kendinden başka geliri yok maalesef.
Trajikomik rakamlarla yapılan yardımlar ile nefes almaları çok zor görünüyor. Tam da bu konuda, Lokantacılar Odası Başkanı Sayın Bahar BİLEN tarafından bir teklif geldi. Nasıl AVM’lere, Devlet dairelerine veya tramvaylara HES Kodu ile giriş yapılıyorsa, lokantalara da HES Kod’u ile giriş yapılsın. Masa ve sandalyeler sosyal mesafeye uygun olarak düzenlensin. Sıkı bir denetim ve esnaf ile vatandaşın anlayışı ile bu başarılabilir. Böylece lokantacı esnafın mağduriyeti giderilebilir. Ayrıca verilen kredi desteği de hibe olarak değiştirilmeli. Elbette borç ödenir, ödenmelidir de. Ancak, hayat devam ediyor. Kısıtlama sürecinde sabit masraflar da devam ediyor. Toplum sağlığı gerekçesiyle, ekmek tekneleri kapatılan tüm esnaflara en azından bu kolaylık sağlanmalı. Yetmez! Elektrik ve doğalgaz faturaları da düzenlenmeli. Bu destekler sağlanırsa lokantacılar nefes alır. Büyük şirket ve yabancı sermayelere verdikleri desteğin hiç değilse yarısı verilse, küçük esnaf rahatlar. İnşaAllah, Yetkililer bu önerilerimizi dikkate alarak bir an evvel gerekeni yaparlar da “Az kuru, az pilav” sesleri lokantalarımızı inletir.