Merhaba sevgili Eskişehir Haber takipçileri. Covid 19 salgınında şehrimizin orta riskli gruba dahil edilip kısıtlamaların kısmen kaldırılması hiç yoktan iyidir, ancak her şeyden önce temel kurallara titizlikle uyarak sağlığımızı korumamız asli görevimiz olmalıdır. Eskişehirliler olarak bu bilinçte olduğumuzu sanıyorum.

                Gelelim yazımın başlığına: kadınların baş belası dedim, çünkü maalesef her dört kadından birinde myom görülmektedir. Yani sokaktan 30-50 yaş aralığında rastgele 100 kadını çağırıp muayene etsek 25’inde myom bulacağız demektir. Bu 25 kadının da en az 20’si myomu olduğundan haberdar değildir. Bu müthiş bir orandır.

                MYOM NEDİR?

                Myom, tıbbi adıyla ‘Myoma uteri-Leiomyoma uteri’ rahmin kas tabakasından kaynaklanan iyi huylu bir tümördür. Kanseri işaret etmez. Ergenlik ve genç erişkinlik döneminde nadiren görülür. En çok 30-40 yaş aralığında ortaya çıkmaya başlar. Myomun oluşması ile ilgili bilgimiz hala net değildir. Soya çekimsel özelliği dikkat çekicidir o yüzden de bir aşısı veya önerebileceğimiz bir önlem maalesef yoktur. Genelde myomların kadındaki hormonal değişimlerden etkilendiği teorisi kabul görür. Örneğin menopozda myom ortaya çıkmamakta, veya var olan myom  menopozda küçülmektedir.

                MYOM BİR KANSER TÜRÜ MÜDÜR? KANSERLEŞME RİSKİ VAR MIDIR?

                Myomlar iyi huylu urlardır (Ur=tümör). Kansere dönüşme ihtimali 1000’de 1’in altındadır. Bunun önemi hastamıza myom tanısı koyduğumuz zaman daha iyi anlaşılır. Hastanın biz Kadın Doğum hekimlerine sorduğu ilk soru şudur: Yani kansere mi yakalandım şimdi? Cevap: Kesinlikle HAYIR! Bu durum, biz hekimleri myomlu hastalarımızı takip ederken rahatlatıcı bir faktördür. Myomun kanserleşmeye evirildiği dönemlerde görüntüleme yöntemleriyle elde ettiğimiz güvenilir ip uçları vardır.

                MYOMUN BELİRTİLERİ NELERDİR?

                Hastaların büyük kısmında myom belirti vermez. Çoğu kez başka şikayetlerde bize başvuran hastalın jinekolojik muayenelerinde tesadüfen saptarız. En sık görülen şikâyet kanama bozukluklarıdır: Ağrılı adet, adet dışı kanamalar, âdet kanamalarının aşırılığı ve uzun sürmesi, ağrılı ilişkiler, yomun büyüklüğüne göre karın içindeki diğer organlara bası belirtileri ortaya çıkabilir. Mesane ve makata yapılan bası nedeniyle sık tuvalete çıkma, büyük abdeste çıkma hissi gibi.

                MYOM KISIRLIĞA YOL AÇAR MI?

                Myomlar rahimde yerleştiği bölgeye,sayısına ve büyüklüğüne göre kadının gebe kalma şansını etkileyebilirler.Rahim içinde tüp ağızlarında yerleşerek tıkanmalara yol açabildiği gibi,rahimin iç tabakasını bozarak döllemiş yumurtanın yuvalanmasını veya yuvalansa bile onun beslenmesini engelleyerek düşüklere yol açabilirler.

                MYOMDA TANI YÖNTEMLERİ NELERDİR?

                Myomu teşhis etmek nispeten kolaydır. Dikkatli bir öykü, fizik ve jinekolojik muayeneyi takiben iyi bir ultrason cihazı ile tanı kolaylıkla konur. Myom kitlesi büyükse tomografi,MR gibi görüntüleme yöntemlerine de başvurulabilir.

                MYOM NASIL TEDAVİ EDİLİR?

                Myom hastalarımızın büyük bölümünü hastanın yaşı, şikayetlerinin şiddeti, evli, bekar oluşu, çocuk isteği, çocuğu varsa sayısı, vb. kriterleri göz önünde tutarak ve hastayı psikolojik olarak da rahatlatarak  periodik takibe alırız. Cerrahi girişimlere başvurma kararı verirken hastanın şikayeti,yaşı,çocuk isteği göz önünde tutularak myomun çıkarılması veya rahmin kısmen veya tamamının alınması şeklinde uygulamalar yapılır. Bu amaçla uyguladığımız yöntemler: Cerrahi histeroskopi, laparoskopi veya açık ameliyatlardır. Ameliyat tercih edilmeyen hastalarda bazı ilaçlarla myomu küçültmek veya büyümesini, kanlanmasını azaltmak mümkündür. Bazı hastalarda da radyolojik yöntemlerle kasık damarından kateterle girilerek rahmi besleyen damarların kapatılması yoluyla myomun büyümesini durdurmak gibi daha az kullanılan yöntemler vardır.

                Meslek hayatımda yaptığım yüzlerce,binlerce irili ufaklı ameliyatla ilgili çok ilginç anılarım var elbette.Yazı uzadı. Onlar da haftaya artık.

                Hepinize sağlıklı, bilinçli bir yaşam diliyorum.

Hoşça kalın, SEVGİYLE KALIN.