Sevgili Eskişehir Haber takipçileri merhaba. HİRSUTİSMUS, kadınlarda görülen aşırı kıllanmanın tıbbi adıdır. Hastalık değildir. Altında birçok hastalığın yattığı bir belirtidir. Kadınları sosyal hayatta da etkileyen bir belirtidir ve kadınlar maalesef bir doktora başvurmak yerine, çaresizce bir takım kozmetik yollara başvurarak geçici çözümler sağlamakta, ancak kalıcı ve nedene dayalı bir çözüm olmadığı için bu mutluluk kısa sürmektedir.

AŞIRI KILLANMA TANIMI:

Kadınlarda, ERKEK TİPİ KILLANMA diye tanımlanan çene, üst bıyık, üst kol bölgesi, sırt, alt bel, üst karın, göğüs, alt karın ve uyluk bölgelerinde normalden fazla kıllanma olması durumuna HİRSUTİSMUS denir. Her 10 kadının birinde aşırı kıllanma sorunu görülmektedir.

AŞIRI KILLANMANIN ALTINDA YATAN HASTALIKLAR NELERDİR?

Kadınlarda özellikle 15-50 yaş aralığında görülen aşırı kıllanma öncelikle estetik bir sorun olarak algılanmakla birlikte, altında yatan hastalıklar düşünüldüğünde ciddi bir sorun olarak değerlendirilmesi gerekmektedir.

En yaygın sebeplerin başında neredeyse %70 oranında POLİKİSTİK OVER SENDROMU (PKOS) gelir. Üreme çağındaki kadınlarda sıklıkla görülen bir hormonal bozukluktur. Kullanmanın yanı sıra, adet düzensizliği, sivilce oluşumu, saç dökülmesi, belde kalınlaşma, aşırı kilo, bazen seste kalınlaşma ile karakterizedir. Yumurtalıklarda çok sayıda küçük kistler (bal peteği görünümü) ultrason ile bir Kadın-Doğum hekimi tarafından kolayca görülerek ön tanı konur, ek laboratuvar tetkikleri ile ilgili diğer uzmanlık alanlarından hekimlerle yapılacak konsültasyonlarla tanı kesinleşir. PKOS olan hastalarda diyabet 5 katı daha fazladır ve yağ metabolizması bozulmuştur. Çocuk sahibi olmak zorlaşmaktadır.

Böbrek üstü bezi ve yumurtalık tümörlerinde de hızlı gelişen kıllanma artışı görülmektedir. Ayrıca böbrek üstü bezinin bazı genetik hastalıklarında erkeklik hormonunun aşırı salgılanması sonucu kıllanmada artış saptanır. Bu yüzden kıllanma sorunu olan kadınların genetik hastalık yönünden de incelenmesi gerekir.

Bir kısım hastada ise hormon düzeyleri normal ve adet düzensizliği ve PKOS bulgusu olmaksızın aşırı kıllanma görülebilmektedir. Bu durum ‘NEDENİ BİLİNEMEYEN KILLANMA’ olarak tanımlanır. Ayrıca kıllanma derecesinin ırk ve coğrafi konum nedenli değişkenlik gösterdiği akılda tutulmalıdır.

AŞIRI KILLANMADA TEDAVİ NASILDIR?

Aşırı kıllanma şikayetiyle başvuran kadınlarda tedavinin bir ekip işi olduğunu söylemeliyim. Çoğu kez ilk başvuru adresi biz Kadın-Doğum hekimleri olmakla birlikte, tanı ve tedavi sürecinde ekipte bir endokrin uzmanı yanı sıra, Cildiye uzmanı, radyoloji uzmanı, Genetik uzmanı diyetisyen, uzman psikolog ve estetiysen mutlaka olmalıdır. Aşırı kıllanmada tedavi konulan tanıya göre cerrahi girişimler ve ilaçlı tedaviler şeklinde özetlenebilir. Tedavi süreçlerinin bazen aylar sürebileceği hastalara anlatılmalı ve sabırlı olmaları öğütlenmelidir.

SONUÇ:

Kadınlarda aşırı kıllanma nispeten sık görülen bir belirtidir. Kadınlarımız bu belirtiyi gizlemek, saklamak yerine, ihmal etmeden bir hekime başvurup nedeninin araştırılmasını sağlamalıdır.

LÜTFEN UNUTMAYINIZ!! Aşırı kıllanma bir hastalık değil, birçok hastalığın habercisi olabilen bir belirtidir. TEDAVİSİ MÜMKÜNDÜR.

Hepinize sağlıklı, huzurlu, güzel bir yaşam diliyorum. Hoşça kalın, sevgiyle kalın.