"Olgunlukla, sandığın namusunu korumak üzere her türlü tedbirin alındığı süreci geçirerek sabah itibaren oy verme işlemi başladı. Güven ve huzur içerisinde oy verme işlemi gerçekleşti. Çok yüksek katılımla oy verme işlemi tamamlandı. Demokrasimizin gücünü, demokratik mücadelenin nasıl verileceğini bütün dünyaya bir kez daha göstermiş olduk. Etrafımızdaki bazı ülkelerde sandığa ulaşmada bu kadar zorluk varken Türkiye'nin sandık yoluyla iradesi bütün dünyaya gösterdi. Milletimiz sabah erkenden itibaren sandığa gitmesi, olgunluk içerisinde birbirini selamlayarak oyunu kullanması kıvanç kaynağıdır.

Her türlü darbeye, muhtıraya, en son 15 Temmuz'da korunmuş demokrasinin, korunmuş bir demokrasi olduğunu göstermiştir. Siyasette sandık namustur. Sayımlar devam ediyor. Bütün siyasi parti temsilcileri, görevliler, vatandaşlarımız süreci takip ediyor. Oy sayma işlemi de şeffaflık içerisinde yürüyor. 

Birçok yorumcu kendi zaviyelerinden verileri yorumlamaya çalıştılar, bir kısmı da henüz açık sandık sayısının yeterli sayıya ulaşmadığını söyleyerek biraz daha yorumlarını ertelemeyi ifade ettiler.

Biz AK Parti olarak Cumhurbaşkanımızın, genel başkanımızın teşkilat, sandığın nasıl korunacağı, oy sayımı konusunda nasıl hassasiyet gösterileceği konusunda kurumsallaşmış bir deneyime sahibiz.

Bütün siyasi partilerden vatandaşlarımızın süreçleri takip etmesini önemli görüyoruz. Milli iradenin tecelli etmesi ortak arzumuzdur. En büyük zenginliğimiz işleyen demokrasiye sahip olmamızdır.

Bütün vatandaşlarımızın bu hassasiyetine teşekkür e diyoruz, çağrı yapıyoruz son ana kadar sandıkların beklenmesiyle ilgili. Bütün bu süreçte yapılması gereken şudur, sonuçları beklemek. Siyasi partiler kendi kanallarından teşkilatlarına, yöneticilerine bilgilendirme yapıyorlar.  

Aynı şekilde devletin resmi kurumu olarak AA bu bilgilendirmeyi yapıyor. ANKA Ajansı da yapıyor. Daha sonuçlar kesinleşmeden; hatta sonuçların üzerinde çok kati yorumlar yapılması konusunda mutabakat ortaya çıkmamışken birdenbire karşımızdaki ittifakın sözcüsü, belediye başkanları telaş içerisinde televizyonlara çıktılar. Klasik şekilde AA'nın verileri çarpıttığını söylemeye çalıştılar.

AA bu verileri gerçek kişiler üzerinden alıyor. Verilerini bir siyasi partinin beğenip, beğenmemesi önemli değil, Televizyonda yapılan yorumlara zemin teşkil eden verilen AA üzerinden akıyor. CHP sözcüsünün ve belediye başkanları 'Biz öndeyiz AA veri seçerek geri göstermeye çalışıyoruz' diyorlar. Telaşa gerek yok. Bu saatten sonra oy verme işlemi devam ediyorsa, bir kurum verilerle oynuyor dese, birileri hassasiyet gösterse bunun bir anlamlı tarafı olduğunu söyleriz.

Bu konuda ders alması gereken varsa Kemal Kılıçdaroğlu'dur. Haftalarca seçim gecesi sokağa çıkmayın diye bir yaklaşım sergiliyorlar. Seçim sonuçları ne olursa olsun saygı duyacak mısınız diye AK Parti'nin önüne getiriyorlar. Biz bunu ifade ettik, seçim sonuçlarına saygı duyma geleneği bizde var. Ama o sonuçları darbelerle, muhtıralarla engelleme geleneği sizde var. 

Bugün ne kadar haklı olduğumuzu gösteren tablo ortaya çıktı. Biraz evvel iki belediye başkanı televizyona çıktılar. Türk demokrasisi adına vahim ve utanç verici açıklama yaptılar. Ekrem İmamoğlu çıktı 13. Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu diye açıklama yaptı. Sandıklar sayılıyor, AA'ya saldırıyorlar ve seçim sonucunu ilan ediyorlar. Literatürde diktatörde bir zihniyetin karşılığı diye bir şey aranacaksa o yaklaşım bu yaklaşımdır.

Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir ilkesine suikast girişimidir. Cumhurbaşkanımız şu anda açık ara önde gidiyor. Buna rağmen çıkıp da seçim sonucu ilan etmiyoruz. Milletin tercihine saygılıyız. Hukuki mekanizmalara, sayım sürecine ve bunu açıklayacak olan YSK'nın yetkisine saygı gösteriyoruz.

Böyle bir açıklama yapıyor ondan sonra da AA ve bizleri verileri manipüle etmekle suçluyorlar. Tam tersine milli iradeyi gasp girişimidir. Çok utanç verici açıklamadır. Niye bu kadar telaşlanıyorsunuz. Birkaç saat sonra neticeler daha berrak ortaya çıkacak. Çıkıp da şimdiden Cumhurbaşkanı şu seçilmiştir demek utanç verici yaklaşım. Millet iradesine saygısızca bir yaklaşım.

Cumhurbaşkanımızın bize sık sık tekrarladığı 'Bizi ancak millet getirir, millet götürür' demiştir. Ama herhangi bir şekilde millet iradesinin tecelli etmesi sürecinde birilerinin manipülasyon yapmasına, toplum üzerine resmi sonuçlar açıklanmış gibi bir tansiyon yaratmaya çalışmasına mücadele etmeyiz.

Biz bu tuzakları geçmişte de gördük. Her şeyden önce millete, siyaset kurumuna, sandığa saygısızlıktır. Sandığın sonucuna karşı şimdiden lekeleme çalışmasıdır.

Cumhurbaşkanımız partimiz şimdiye kadar açıklanan sonuçlarda net önde olduğu halde 'Sonuç şudur' diye açıklamıyoruz, çünkü sürece saygı duyuyoruz. Bunlar kendilerine bir altlık hazırlamaya çalışıyorlar.

Sandıklar sayıyor, milletin iradesi tecelli edecek. Başımızın üzerinedir. Siyasetçinin sicil amiri millettir. Hepimiz bunu saygıyla kabul edeceğiz, başımızın üstünde taşıyacağız. Kazandığımızda da saygıyla karşıladık, belediyeleri kaybettiğimizde de saygıyla karşıladık. Kaybettiklerinde karşılarına çıkaran iktidarı yargı vesayetiyle, darbelerle millet iradesini lağvetmeye çalışanlar karşımızdakilerdir.

Milli irade tam tecelli etmeden, hukuki süreç devam ederken, sayım süreci devam ederken millet adına yapılması gereken açıklamayı, ki bunu YSK yapacaktır, bu siyasi gasptır. Milletimizin bir tansiyona girmesine, ülkemizde herhangi bir şekilde provokasyon olacakmış gibi kuşku içerisine girmeye gerek yoktur. Kendilerince mizansen oluşturmaya çalışıyorlar. Defalarca seçim yaptık. Kaybeden tek bir vatandaşımız olmadı. Biz kazandığımızda hiçbir vatandaşımız kaybetmez."