Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Üyesi Doç. Dr. Nur Dokuzeylül Güngör, yumurtasını donduran kadınların sayısının son beş yılda yaklaşık üç kat arttığını söyledi. Yumurtanın çözündüğünde verimli olması ve gebelik başarısı için en geç 40 yaşına kadar dondurulmasının önemli olduğunu belirten Güngör, toplanan yumurtaların beş yıl süreyle saklanabileceğini, gerekirse bu sürenin de uzatılabileceğini ifade etti.
Kariyer hedefleri, sağlık sorunları gibi birçok farklı nedenlerden dolayı ilerleyen yıllarda gebe kalmayı düşünen ve çocuk sahibi olmayı erteleyen kadınlar için son yıllarda yumurta dondurma bir çözüm oldu. Bu yöntemle kadınlar gelecekte çocuk sahibi olmalarını güvence altına alabiliyor. Yumurta dondurmanın kadınların doğurganlıklarını koruma adına önemli bir işlem olduğunu vurgulayan Doç. Dr. Nur Dokuzeylül Güngör, şunları söyledi: “Yumurta dondurma, kadınların doğurganlık potansiyellerini koruma ve gelecekteki üreme tercihlerini yönetme konusunda önemli bir araçtır. Ancak, bu konuda bilinçli ve bilgili kararlar almak için toplumun, sağlık sistemlerinin ve bireylerin bu konuda daha fazla destek ve bilinçlenmeye ihtiyaçları vardır. Yumurta dondurma işlemi öncelikle hormon tedavisi ile başlar ve bu süreç yaklaşık 10 gündür. Olgunlaşan yumurtalar sonrasında dondurulmak üzere özel bir işlemle anestezi altında 15-20 dakika içerisinde toplanır. Hasta aynı gün taburcu edilir” ifadelerini kullandı.
Dondurma işleminin, yumurta rezervinin yeterli olduğu sürece her yaşta yapılabileceğini belirten Doç. Dr. Güngör, yumurtanın çözüldüğünde verimli olabilmesi için 40 yaş altında toplanması gerektiği uyarısı da yaptı. Doç. Dr. Güngör, genetik bozuklukların 40 yaş sonrasında artacağını ve elde edilebilecek verimin düşük olduğunu, muhtemel hastalıklar göz önünde bulundurulduğunda erken yaşlarda yumurta dondurma işlemi yapmanın daha doğru bir adım olacağını dile getiren Güngör, düşük yumurta rezervine sahip olanlar için de PRP tedavisi ile doğal üreme sürecine destek sağlayabileceğini belirtti.