Eskişehir’de soğuk havaların etkisiyle kalp krizi vakalarının arttığını vurgu yapan Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. İsmail Ateş, kalp krizi nedenlerini ve alınması gereken önlemleri anlattı. Doç. Dr. Ateş; “Kalp krizi gerçekleştiği zaman, kalp krizinin yerine göre en az yüzde 25 ölüm riski ile seyreder. Eğer bu yüzde 25’lik riskin içinde hasta hayatını kaybetmezse ve hastaneye yetişirse kurtulma şansı oldukça yüksek. Çünkü son 25-30 yıldır gelişen teknikler ve tedaviler ani olarak gelişen ve kalp krizine neden olan damarın balon ve stent yöntemiyle açılması ile birlikte hayatta kalma oranını da arttırmaktadır. Hasta hastaneye kaldırılmış olsa da geçirmiş olduğu enfarktüsün ağırlığına göre yüzde 3-5 bazen de yüzde 5-10 oranında ölüm riski bulunuyor. Burada önemli olan krizlerin geçirilmesine engel olabiliyor muyuz? Bir diğer önemli etken de bu krizi hafif nasıl atlatabiliriz? Öncelikle kalp krizinin ne demek olduğunu açıklamaya çalışayım Kalbin kendisini besleyen 3 tane ana damar bulunmaktadır, bunlara biz koroner arterler diyoruz. Koroner arterlerde zaman içerisinde yağlanmasına ve kireçlenmesine bağlı ufak ufak daralmalar başlamaktadır. Çamaşır makinesinin borularına biriken kireç gibi düşünün bunu. Bu damarlardaki yavaş yavaş tıkanmalarda risk daha azdır ama ani tıkanmalarda kalp krizi gelişir. Aslında kalp krizlerinin büyük kısmı kalp damarlarında yüzde 50 oranlarında darlık varken orada biriken plağın ani olarak yırtılması sonucu pıhtı oluşmasına bağlıdır. Bu pıhtılar damar duvarında oluşan çatlakları yamamak için oluşuyor aslında, ancak bu aşırıya gittiği zaman kalp krizine neden oluyor” dedi.
Kalp hastalarının soğuk havalarda kalp krizi geçirme riskinin yüksek olduğunu belirten Doç. Dr. Ateş, “Kalp hastalığı bilinen hastalar soğuk havalarda rüzgara karşı yürümemeli. Yürüyüş yapacaksa da mutlaka göğsünü çok iyi korumalıdır. Soğuk hava damarlardaki spazmı da arttırabilir, dolayısı ile kalp krizlerini tetikleyebilir. Çok soğuk havalarda, kapalı alanlarda spor yapılması çok daha sağlıklı olacaktır” şeklinde konuştu.
Soğuk havalarda gelişen sırt ve göğüs ağrıları ile ilgili yapılan en büyük hatanın hastanın kendi kendine tanı koymaya çalışması olduğunu ifade eden Ateş, ”Hasta sırt ağrısı yaşadığında ‘soğuk aldım galiba’ diye kendi kendine yorum getirebiliyor. Bu sırt ağrısı bir kalp krizi belirtisi de olabilir. Bunu lütfen unutmayın. Kalp krizi ağrıları iman tahtasının arkasında görülen ağrılardır. Biri basmış, biri oturmuş, birisi sıkıyormuş hissi ile başlayabilir. Hafiften başlar ve artarak gider. 10 dakika içinde bu ağrı geçmiyorsa bir acil servise gitmek gerekir. Bazen bu ağrı çeneye, dişe, kola vurabilir. Bazen kalbin alt tarafını besleyen damarla alakalı ise mide rahatsızlığı gibi, bulantı, kusma, geğirme gibi belirtiler verebilir. Bu gibi belirtilerde acil servise başvuru yaparak EKG çektirmek ve kan tahlili vermekte fayda var” dedi.