Eskişehir Rumeli Balkan Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı NEZİHA BİLEN,
Yüreği insan sevgisiyle dolu, çalışkan, sivil harekete inanan, tutkulu, kafasına koyduğunu yapan bir kadınla tanıştırmak istiyorum sizleri.
Hem güzel hem çalışkan hem de akıllı bir kadın.
Çalışkan insanları çok seviyorum. Hayalleri olan, onları gerçekleştirmek için canla başla uğraşan… “Dünyayı sen mi değiştireceksin, otur oturduğun yerde gez toz, hiç olmazsa başa zaman harcamamış olursun“ diyenlere kulak asmayan, yolundan sapmayan ve sonunda başaranlara… Neziha BİLEN de onlardan biri.
Çok yeni, 8 aylık bir dernek; ama 8 aya neler neler sığdırmışlar.
Derneğin kat etmesi gereken epeyce yol var; ama bu genç dernek, hayallerinin bir kısmını gerçekleştirmiş bile. Eskişehir’in kültür, sanat hayatı için de çok önemli şeyler yapıyor ekibiyle.
O çalışmalardan birinde ben de varım. “RUMELİ EZGİLERİ KOROSU”… Tamamen amatörlerden oluşan 25 kişilik bir koro. Hocamız da çalışkan ve örnek kadınlardan biri.
24 Aralık 2021 Cuma günü Eskişehir Ramada Otelde Eskişehir Rumeli Balkan Kültür ve Dayanışma Derneğinin düzenlediği “Birlik ve Dayanışma” gecesinde gerçekleşti ilk konser.
Değerli Koro Şefimiz GÖNÜL ONAR kısa bir sürede bizleri hazırladı. 2 ay gibi kısa bir zamanda konser verildi desem abartmış olmam. Bizler de özveriyle çalıştık ve birlikte güzel bir müzik şöleni sunduk dinlemeye gelen konuklarımıza.
“Balkanika” Halk Oyunları Topluluğu da kısa sürede oluşturuldu.
Eğitmenleri Gülçin Özgür ve Abdullah Şen eşliğinde çalıştı Nedret Köşe, Nursel Usgül, Özlem Özdemir,Ergün Acikeller, Zekiye Aka ve Gül Yoldaş’tan oluşan grup.
Bu küçük grup da ilk gösterisini gerçekleştirdi 24 Aralık “Birlik ve Dayanışma” gecesinde.
Hem “BALKANİKA “dans grubu hem de “Rumeli Ezgileri “korosu geceye unutulmaz bir iz bıraktılar. Onların salona verdiği ışık, enerji, yüreklerinden akan güzellik tüm salonu kapladı, herkesi sardı sarmaladı adeta büyüledi.
NEZİHA BİLEN eğitimci… Emekli öğretmen. Hayallerini gerçekleştirmesinde kendisine destek olan çocuklarına; özellikle de eşi Bahar Bilen‘e teşekkürlerini sunuyor.
İlk sorum geliyor…
Sivil toplum kuruluşları çok önemli; dernek kurmak kolay mı zor mu?
Bana önce kolay gibi göründü; ama süreç içerisinde camiamızın büyüklüğü bize daha büyük bir sorumluluk yükledi. Bunun için daha büyük bir enerji ile bu işe soyunduk. İnşallah güzel çalışmaların üzerine imzamızı atarız. Nisan ayında kuruldu derneğimiz, kısaca çok yeni bir derneğiz.
Bu kısa zamanda neler yaptınız?
Bu sürede hem kendi içimizde hem de uluslararası ortamda çalışmalar yaptık.
Bulgaristan seçimlerinde (hem parlamento hem de cumhurbaşkanlığı seçimi) aktif bir rol aldık. Girişimlerimiz sonucu Tepebaşı ilçemizde seçim sandığı açıldı. Buradaki oy kullanım oranının çokluğundan dolayı oylarda artış oldu ve bizi Bulgaristan Parlamentosu’na çağırdılar ve gittik. Bize bu başarının sırrını sordular:” Bayan yöneticisi olan bir dernek ilk defa Eskişehir’de böyle bir başarıya imza attı.” dediler ve derneğimize teşekkür ettiler.
Geziler düzenledik dernek olarak. İlk gezimizi Balkanlara yaptık. “Atamıza Saygı” gezisi… Çok keyifli ve unutulmaz bir gezi oldu. Aynı zamanda anlamlıydı.
Folklor ekibi kurduk. Birlik ve dayanışma gecemizde sahne aldılar. Balkan Türküleri korosu kurduk, Gönül Onar Hocamız şefimiz oldu. Koromuz da düzenlediğimiz gecede çok güzel bir performans ortaya koydu.
Yoga kursu açtık, üyelerimiz yoğun katılım gerçekleştirdi bu kursumuza.
İçişleri Bakanlığımıza proje başvurusunda bulunduk. Projemiz onaylandığında da sosyal sorumluluk etkinliklerine başlayacağız.
Amacımız sadece Eskişehir’de değil, Türkiye’de de marka haline gelmek, adımızdan söz ettirmek.
Enerjik çalışma isteğimizle Atatürk ilkelerine bağlılıkla, Cumhuriyetimizin ışığı doğrultusunda güzel başarılar elde etmek istiyoruz.
Sivil toplum kuruluşlarının başkanları genelde erkek oluyor. Siz kadın dernek başkanı olarak zorluk yaşadınız mı?
Ben hiç o açıdan olaya bakmadım. Derneğimizde kendi ruhumu kendi kültürümü yansıtıyorum. Ne kadar yoğun geçse de bu hisle yorgunluk hissetmiyorum. Çok kapsamlı yoğun çalışmalarımız oluyor. Yönetim kurulumuzun her bir üyesi yüreğini ortaya koyarak çalışıyor. Ve bizim için bu çalışmalar keyifli hale geliyor.
Eğitimci olmanın avantajını yaşıyor musunuz?
Muhakkak bunun faydasını görüyorum. İnsanlarla iletişim kurma yönünden, organizasyon yapmada öğretmenlik tecrübemin çok faydasını gördüm. Gençlerle uyumlu çalışmamda avantajını gördüm.
Gençler demişken, gençler dernek faaliyetlerinize katılıyor mu?
Gençler benim için çok önemli. Kültürümüzü gelecek nesillere iletmek için gençler önem arz ediyor.
Gençlerle birlikte çalışmak, projeler üretmek bizleri mutlu ediyor. Hatta şunu söyleyeyim. Gençlerden oluşan bir Ar-ge birimi kurduk. Bu uygulama ekibi ile çok güzel projeler ve başarılar elde edeceğimizi düşünüyorum.
İlk meyveleri ortaya çıkmaya başladı. Akademik bir çalışma kararı aldık, üniversite iş birliği ile. Konumuz Atayurt’tan Anayurda yaşayan kültürümüz. Bu çalışmamızı bir sempozyum ile duyurmak istiyoruz. Etkinliklerimizde 12 Balkan ülkesinden her sene birini konuk olarak davet etmek istiyoruz. Sempozyum sonunda ortaya çıkacak olan proje sonuçlarını geleceğe aktarmak istiyoruz. Konuk ülke katılımları ile güzel birliktelikler ve sonuçlar elde edeceğimizi düşünüyoruz.
Bundan sonraki planlarınız neler?
Daha yolun başındayız ve pek çok çalışmamız olacak. Mesela somut kültürümüzle ilgili çalışmalar yapmak istiyoruz. Özellikle kadınlara yönelik olarak Rumeli motiflerini geliştirme ve onları sergileme istiyoruz. Sergilerken de bunları tanıtmak istiyoruz. Bu etkinliği 8 Mart tarihine yetiştirmek istiyoruz.
Uluslararası projelerimiz olacak. Parlamento gezimizde oradaki Türklerin milli duygularının arttırılması gerektiğini gözlemledik. Özellikle Batı Trakya’da, İskece’de durum maalesef bu şekilde. Desteğe ihtiyaçları var. Oralarda Türklükle ilgili yasaklar başladı; Türklüklerini zayıflatmak için.
Balkanlarda yaşayan Türklerin milli duygularını muhafaza etmek ve desteklemek için kaynaklar temin edip onlara ulaştırmak istiyoruz. Oralardaki Türk varlığını desteklemek ve çalışmalar yapmamız lazım. Bu çalışmalarla özellikle gençlere ulaşabilirsek onların milli duygularını geliştirebiliriz.
"ERBALDER (Eskişehir Rumeli Balkan Kültür ve Dayanışma Derneği) 1923 ‘te temelleri atılan bir derneğin misyonunu devam ettiriyor.” Bu konuda haberler yapıldı, bir de sizin ağzınızdan dinlemek isterim.
Rumeli’den göç edip Eskişehir’e yerleşen Atalarımız, 1923’ te Rumeli Muhacirin Cemiyet-i Hayriyesi’ni kurmuşlar. Bu tarihi bilgiyi bize Eskişehir Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Yakut ulaştırdı.
Bu tarihi belgede derneğin adı:”Rumeli Muhacirin Cemiyet-i Hayriyesi” ; dernek merkezi” Eskişehir” olarak belirtilmiş.
O dönemde yayımlanan ‘Hakimiyet-i Milliye’ gazetesi derneğin amacını şöyle haberleştirmiş: ‘‘Rumeli Muhacirin Cemiyet-i Hayriyesi, Eskişehir Merkezi olarak teşekkül etmiştir. Cemiyet maksad ve gaye olarak fakir ve yetimlerin ta’lim ve terbiyelerine rehber olarak refah ve saadetlerini teemmül (düşünme) ve bilhassa teseüllerine (dilenmelerine) meydan vermeyecek surette, sanayi şubeleri küşat (açmak) ve sa’y (çalışma) ve ameli (iş yapmaya) sevk ederek hem cins arasında yalnız müstehlik (tüketeci) değil, müstahsil(üretici) olmalarını temin maksad-ı (olmalarını sağlamak) ulvisini rehber-i hareket edinmiştir.”
Rumeli’den göç edip Eskişehir’e yerleşen Atalarımızın, 1923 yılında temellerini attıkları “Rumeli Muhacirin Cemiyet-i Hayriyesi“ni yaşatma ve misyonunu devam ettirme onurunu ve sorumluluğunu gururla taşıyacağız.
Bu tarihi bilgiyi bize ulaştıran Eskişehir Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Yakut’a saygı ve şükranlarımızı sunuyoruz.
Eşiniz Bahar Bilen de ”Lokantacılar Odası Başkanı”, eşinizden destek görüyor musunuz?
Eşimin ve ailemin çok desteği oldu. Eşim tecrübelerini aktarıyor. İhtiyaç olduğunda kendisine danışıyorum. Tecrübelerinden, bilgilerinden faydalanıyorum; bu konuda desteği çok büyük… Hem çocuklarıma hem de eşime beni yalnız bırakmadıkları, yanımda oldukları için çok teşekkür ediyorum.