Yaşadığımız sürece sürekli çevremizle iletişim ve etkileşim halindeyiz. Günlük hayatta ne iş yaparsak yapalım, hangi mesleği icra edersek edelim mutlaka ilkeli ve omurgalı olmak gerekir.

Omurgalı olmak zor zanaattır. Sözde kolay gibi görünse de özde zordur. Farklı bir duruştur, ilkeli ve erdem sahibi olmaktır, ucuz hesapların adamı olmamaktır. Omurgalı insanın siniri, kederi, hırsı, neşesi hep yüzündedir. Gelene ağam gidene paşam demez, midesi değil yüreği geniştir, kimseye bağımlı değildir.

Yaradan Eşref-i Mahluk olan insanı zalimin karşısında, mazlumun ve haklının yanında dik dursun, eğilip bükülmesin diye omurgalı olarak yaratmıştır. Zira omurgasızlar sürüngendir. Her yerleri oynar, bukalemun gibi her şekle girerler.
           

Omurgalı insanda sürü psikoloji eğilimleri görülmez. O düşünür, sorgular, okur, mukayese eder, sözü düşüncesi ve eylemi tutarlıdır. Neyin yanında neyin karşısında olduğu bellidir. Kendine özgü bir duruşu vardır. Örneğin; merhametle şecaatin, sadakatle ihanetin, cehaletle nedametin farkını bilir, söyledikleriyle yaptıkları çelişmez.
           

Çevremize baktığımız her geçen gün yaşamın her alanında kişiliksiz, menfaatçi ve yalaka insanların çoğaldığına şahit oldukça insanlığımızdan utanır hale geldik. Kişilerin büyük bir bölümü korku ve çıkar beklentisiyle özgüven eksikliği içerisinde yaşamaya çalışıyorlar. Değer yargılarının çarpıklığı nedeniyle, olaylar karşısında dik duruş sergileyemez duruma geldiler. Kendinden güçsüz gördükleri karşısında efelenirken, güçlüler karşısında ezilip büzülüyorlar. Bu tip kişiler nabza göre şerbet verip, rüzgarın canlı sohbet hattı yönüne göre yelken açıyorlar. Omurgalı olmayanların çoğunun ipleri başkalarının elindedir ve verilen buyruklarla hareket etme durumundadırlar. Aksi takdirde ipleri hemen geri çekiliverir.
           

Özün sözün bir olacak. Bugün söylediğinin yarın da arkasında duracaksın. Dün seninleyken dostum, arkadaşım dediğinin ardından bugün gelişi güzel konuşmayacaksın. Dolayısıyla kendine ve yaşadıklarına saygın olacak. Güvenilir kişi olacaksın. Güven ayna gibidir, bir kez çatladı mı hep çizik gösterir.
           

Haksızlıklara göz yumanlara, yoksulu, mağduru, garip gurabayı hor görenlere karşı omurgalı dik duruş sergilemeliyiz. Çıkar ve menfaate dayalı arkadaşlıklara ve dostluklara, sahte gülücüklere, iyi gün insanlarına, maskelilere karşı dik duruşumuz hep olmalıdır.
           

Vesselam omurgalı yaşamak zor zanaattır. 
Andre Marelezz’in de dediği gibi “ İşin güç kısmı adam olmak değil, adam kalmaktır.“ Rabbim cümlemizi sürekli adam kalanlardan olmayı nasip etsin. Vicdanı rahat bir şekilde başını yastığa koyanlardan olmamız dileğiyle. 
Selam ve saygılarımla...