Kolajen tüketimi neden önemlidir, vücuda nasıl bir fayda sağlar?

Genelde cilt sağlığı ile anılan kolajen, aslında tüm vücudumuz için olmazsa olmaz yapısal ve işlevsel açıdan gerekli olan bir protein türüdür. Temel görevi bağ dokusunu güçlendirmek ve vücut bütünlüğünü korumaktır. Vücudumuzda kolajen olmadan vücut parçalarımız bir arada kalamaz. Vücut bağ dokusunun %80 gibi büyük bir bölümünü oluşturan kolajenin temel görevi, cilde güç, esneklik ve sağlamlık vererek, cilt yapısını oluşturan bir ağ oluşturmaktır. 

Yaşımız ilerledikçe cilt elastikiyetinde azalma, ciltte kuruma, incelme, sarkma, kırışıklıklar, güneş lekeleri, saç kalitesinde bozulma ve kırılgan tırnaklar ortaya çıkar. Kolajen yaşlanma belirtilerini hafifleterek, kişinin daha parlak ve canlı bir cilde sahip olmasına ve daha genç görünmesine yardımcı olur.


Bilim insanları yaptıkları çalışmalarla toplam 29 çeşit kolajen tespit etti. Öte yandan vücut içinde doğal olarak sentezlenen kolajen dört ana grupta sınıflandırılabilir. Bu kolajen tiplerinin asli görevi bağ dokusunu desteklemektir, ancak bulundukları yere göre özelleşmiş görevlere sahiptirler. Simdi kolajen tiplerine bakalım.


Kolajen tipleri nelerdir?

Kolajenin en temel görevi bağ dokusunu düzenleyerek vücudun doğal yapısını oluşturmaktır. Bunun yanı sıra her bir özelleşmiş kolajen türünün birtakım farklı görevleri de bulunur. İnsan vücudunda bilinen en az 16 kolajen çeşidi bulunur. Temelde 3 farklı kolajen türü vücuttaki en yaygın kolajen moleküllerini oluşturur. Temel kolajen tipleri şu şekildedir:

Tip 1 kolajen: Tüm kolajen çeşitleri arasında insan vücudunda en fazla miktarda (%90) bulunanıdır. Sıkıca demetlenmiş iplikçik yapısında bulunur. Deri, saç, tırnak, kemik, tendon, fibröz kıkırdak ve diş oluşumunda görevlidir.

Tip 2 kolajen: Bu tipte kolajen fiberleri, Tip 1'e göre daha gevşek paketlenmiştir. Bağ dokularda kıkırdak yapımına katkıda bulunarak, eklem sağlığımızı korur.


Tip 3 kolajen: Gastrointestinal sistem, kalp, kan ve kas damarlarında ve ciltte esneklik ve sıkılık kazandırma gibi pek çok görevi vardır.

Cildimizin yüzde 70’ini kolajen tip 1 ve 3 oluşturmaktadır. Bu nedenle amacımız cilt, saç ve tırnak sağlığına destek ise tip 1 ve 3 kolajen karışımlarını tercih etmeliyiz. Eklem ve kemik sağlığı söz konusu olduğunda eklem kıkırdaklarını oluşturan kolajenin yüzde 60’ını tip 2 kolajen oluşturduğu için, tip 2 kolajeni kullanmamız gerekir.

Kolajen kullanımı yaşa ve cildin deformasyon derecesine göre değişir. Ancak yapılan tüm klinik çalışmalar, kolajenin etkisini görebilmek için en az 3 ay kullanılması yönündedir. Kolajenin bu 3 aylık süre boyunca hiç ara verilmeden kullanılması önemlidir. Kolajen desteğinin 3 ay sürekli kullanılması deri kırışıklıklarında azalma, deri elastisitesinde artış, hidrasyon (su tutma) ve dermal kolajen yoğunluğunda artış sağladığı gözlenmştir. Kolajen takviyesinin genellikle güvenli olduğu ve bildirilmiş bir yan etkisi olmadığı belirtilmektedir. Ancak bunları kanıtlayacak geniş kapsamlı bilimsel çalışmalara ihtiyaç vardır.