Tütün mücadelesi yapan sivil toplum kuruluşları, Sağlığa Evet Derneği’nden bilgiye göre, nargilenin ticari sunumuna yeniden izin verilmesi (üstelik sağlıkla ilgili hiçbir kuruma danışmadan), son yıllarda Türkiye’de artan tütün kullanımının başta gençler olmak üzere toplum genelinde daha da yükselmesine yol açacak.
Peki nargilenin ‘ticari sunum’u ne demek?
Tütün ürünlerinin ticari sunumu, ticari kazanç amacıyla, ürünün paketinin açılarak ürünün bölünmesi suretiyle tüketime sunulması. Mevzuat diğer tüm tütün ürünlerinde ticari sunumu yasaklıyor. Yani ticari sunum bir tek nargilelik tütün mamulü için geçerli. Bu ürünün tüketiminin büyük kısmı ticari sunum yoluyla gerçekleşiyor.
Yani ticari sunum nargile tüketimini teşvik edici bir ticari faaliyet. Hem halk sağlığı hem de düzenleme ve denetim açısından ciddi açmazlar içeriyor. İşletmelerin belgelendirilmesi, nargile şişelerinin üzerine sağlık uyarısı konulması gibi önlemlerin etkili olamadığı araştırmalarla gösterildi. Alanda yapılan araştırmalara göre, Nargile Sunum Uygunluk Belgesi olmayan çok sayıda işletmede nargile sunumu yapılıyor.
Bakanlığın yazısı, tütün mamullerinin zararlarının ve ‘temiz hava hakkı’nın hatırlatılmasıyla başlıyor. Ama sağlığa zarar veren izni vererek bitiyor.
"Türkiye bir fırsatı kaçırdı"
Sağlığı Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, pandemi sırasında başlatılan yasağın ülkemizde yasal ve toplumsal olarak kalıcı hale getirilmesi için çok değerli bir fırsatın kaçırıldığını söyledi.
Dağlı, nargilenin ticari sunumunun neden olduğu halk sağlığı ve düzenleme ve denetim açmazlarına çözüm getirmeyen sunum belgesi gibi piyasa düzenleyici düzenlemelerin sadece etkisiz değil aynı zamanda hatalı olduğunu söyledi: “Piyasa düzenleme anlayışı tüketim artışını engelleyemiyor. Bu açmazlar ve artan tüketimle mücadele ancak nargilenin ticari sunumunun yasal ve toplumsal meşruiyetinin ortadan kaldırılmasıyla olabilir.”
Tarım ve Orman Bakanlığının verilerine göre, bu belgeye sahip bin 875 nargile kafe var. 6 bin 626 nargile kafeninse uygunluk belgesine süre uzatımı yapılmamış. Yani resmi kayıtlara girmiş toplam 8 bin 501 kafe var. Sağlığı Evet Derneği’nden Efza Evrengil’in hesabına göre (kullanılan tütün, nargile vs’ye bakarak) belge almayı umursamayan çok sayıda işletme de katıldığında bu sayı 15 bine ulaşıyor.
Türkiye’de halen 4207 sayılı kanunun (tütün ürünlerinin zararları ve etkilerinin kontrolü için çıkarılan) emrettiği kapalı alanda, tütün tüketimi yasağı nargileyle deliniyor.
Evrengil’in yaptığı ve Türk Toraks Derneği’nin 21’inci kongresinde sunduğu araştırmasına göre, belge sahibi olan işletmelerin bile en az yarısında açık alan yok, kapalı alanda içiliyor. Nargile sunumu dışında çok çeşitli mutfak hizmetleri de vermeleri nedeniyle, müşteri kitlesinin önemli bir bölümü tütün ürünü kullanmayan hatta küçük çocuklar. Evrengil bu modellerin ‘yeni nesil nargile kafe’cilik olduğunu söylüyor.
Nargile şişelerinin üzerinde yazması gereken sağlık uyarıları ya hiç yok ya da görülmeyecek kadar küçük. Belgeli ve belgesiz işletmelerin tamamına yakınında yasadışı ve kayıtdışı karışımlar sunuluyor.
Nargilelerin yüzde 25-30’ü tütün, geri kalanı katkı maddeleri (gliserin, meyve melasları vs.) İşletmeler istedikleri maddeleri katıyorlar. Daha cazip hale getirmek için her geçen gün yeni bir aroma ekleniyor.
Katkı maddeleri de sağlığı bozuyor. Nargilenin sağlığa etkileri özetle şöyle:
*Nargile dumanı, başta kanser ve akciğer hastalıkları olmak üzere pek çok sağlık sorununa yol açan nikotin, katran, ağır metaller, poliaromatik hidrokarbonlar gibi çeşitli toksik ve tehlikeli maddeler içeriyor.
* Sık nargile kullanımı, dünyada en çok ölüme yol açan hastalıklar arasında yer alan kalp hastalığı, kanser ve KOAH’a neden oluyor.
* Dünya Sağlık Örgütü, bir adet nargile kullanımın yüz sigara içmeye bedel olduğunu belirterek nargile tüketiminin ölümcül riskine vurgu yapıyor.