Zanaat, sermayeden çok nitelikli emeğe dayalı olan, el becerisi ve ustalık gerektiren bir meslek türüdür. Buna bağlı olarak zanaata dayalı olan meslekler, çıraklık usulü mesleğe yönelik bir eğitim gerektirir. Son dönemlerde çoğu gencin ağırlıklı olarak masa başı işlere ilgi gösterdiği bilinirken, zanaatkârların yanındaki çırak sayısının azaldığı öğrenildi. Eskişehirli zanaatkârlar gençlerin zanaata ilgi göstermediğini ve çırak bulmakta zorlandıklarını aktardı. Önceden ortaokuldan itibaren çıraklık eğitimlerine başladıklarını aktaran esnaflar, artık lise seviyesinde dahi çırak bulamadıklarını belirtti. Gençlerin kazanacakları para miktarına ve çalışma saatlerine daha fazla takıldığını dile getiren zanaatkârlar, her mesleğin bir altın bilezik olduğunu ve gençlerinin zanaat öğrenerek evlerini geçindirebileceğini ifade etti.
Eskişehir’de erkek kuaförlüğü yapan Metin Yılmaz, artık berber çırağı bulmakta zorlandıklarını söyledi. Gençlerin masa başı iş istemesi sebebiyle bu tarz mesleklere ilginin azaldığını ifade eden Yılmaz, “Önceden ortaokul seviyesinde çırak eğitimi veriliyordu, çırak bulunabiliyordu. Şimdi ise lise seviyesine gelince bile çırak bulunmaz oldu. Liseden sonra gelen çocuk büyüdüğü için çırak olarak eğitemiyorsun, öğrenmiyor ve istemiyor. Ama ortaokul seviyesindeki çocuk çabuk öğreniyordu ve işi severek yapıyordu. Şimdi ise çırak yok, herkes liseden sonra masa başı iş istiyor. Ne sanayiye gidiyorlar ne de bizim yanımıza geliyorlar. Ne yazık ki, çırak bulamıyoruz. Bazı ülkelerde bu tarz meslekler çok değerlendi ve zaman içerisinde Türkiye'de de öyle olacak çünkü bu meslekler ölmeye başladı. İleride el zanaatları daha değerli olacak.” dedi.
Gençlerin özellikle bilişim ve yazılım alanına ilgi gösterdiğini belirten Yılmaz, ilerleyen dönemlerde gelişen yapay zekânın bu tür meslekleri kısıtlayabileceğini dile getirdi. Ancak bu durumun aksine berberliğin ölmeyecek bir meslek olduğunu aktaran erkek kuaförü Metin Yılmaz, “Kim bu mesleğe atılırsa kazanır ve ailesini rahat geçindirir. Bence ilkokuldan itibaren çocukların el becerilerine göre eğitim verilmesi lazım. Son dönemlerde yazılımcılık almış başını gidiyor ama herkes yazılımcı olamaz ki. Tüm gençler masa başında iş yaparsa bu insanları kim tıraş edecek, kim terzilik yapacak? Ayrıca gelişmekte olan yapay zekâ hem yazılımcının hem de memurun işini tehlikeye atarken, berberliğin öyle bir durumu yoktur. Bizim yerimize bir robot getirilemez. Bir berber, işini biliyorsa dünyanın neresine giderse gitsin parasını çıkartır. Son olarak gençlere şunu söylemek istiyorum: zanaatlara saldırın çünkü bu meslekler ölmez” şeklinde konuştu.
Eskişehir’de terzilik yapan Hasibe Dülger, gençlerin kolay para kazanmak istediğini ve artık bu tarz mesleklere ilgi göstermediğini aktardı. Her mesleğin bir altın bilezik olduğunu ve gençlerin zanaat öğrenmesinin önemli olduğunu düşünen Dülger, şöyle konuştu:
“Yaz mevsimine yaklaşmamız sebebiyle işlerimiz çoğaldı ve fazlasıyla yoğunlaştı. En azından ortalığı toparlayacak, çizimi yapacak, ufak tefek işlerimi yapacak birini arıyorum, ama mümkün değil bulamıyorum. Çünkü herkes kolay para kazanma derdinde ve vereceğim ücret tatmin edici olmuyor. Zaten ilk sordukları şey, ‘ne kadar vereceksin’ oluyor ya da ‘kaç saat çalışacağız’ diyorlar. Gençler genellikle işin maddi boyutunu düşünüyor. Yani, ‘bu benim elime meslek olsun, ileride bu benim işime yarar’ demiyorlar. İnsanlar bu mesleklerle hayatını sürdürüyor, evini, arabasını alıyor ve geçimini sağlıyor. Bizler bu meslekler sayesinde çoluk çocuk okutup, büyütüyoruz. Her meslek bir altın bileziktir ancak gençler bu şekilde düşünmüyorlar. Onlar hep, ‘ne kadar kazanırım, ne kadar kısa sürede ne kadar çok para kazanırım’ veya ‘ne kadar az yorularak para kazanırım’ gibi şeyleri düşünüyorlar. ‘Ben bir meslek öğreneyim, bir şeyler yaparım, ileride bunu kullanırım' demiyorlar. Tamam, para kazanmak önemli ve çalışma saatlerini düşünebilirler ancak bir konuda bilgileri ya da uzmanlıkları yoksa bu çok zor. Tüm gençlerin en azından bir meslek öğrenmesi gerekiyor.”