Uzmanlar, Türkiye'deki doğurganlık hızının düşmesinin emeklilik sistemi yükünü artıracağını ve çalışma çağındaki nüfusun azalmasının ekonomik sorunları beraberinde getireceğini savunuyor. Hacettepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Aykut Attar, bu durumun Türkiye'nin sosyal güvenlik sisteminin uzun dönem finansal sürdürülebilirliği konusundaki sorunları derinleştirebileceğine işaret etti.

Attar'a göre, yapısal dönüşümlerin acil bir şekilde gerektiği ve doğurganlık hızındaki düşüşün bu sorunu daha da derinleştirebileceği belirtildi. Doç. Dr. Ayşe Abbasoğlu Özgören ise doğurganlık hızındaki düşüşün yaşlı nüfusun artmasına ve sosyal güvenlik sistemlerindeki finansal yüklerin artmasına yol açabileceğine dikkat çekti.

Özgören'e göre, doğurganlıktaki azalma, çocuk bağımlılık oranının düşmesine ve nüfusun yaşlanmasına neden olacak. Ortanca yaşın 34'e ulaştığı Türkiye'de, 65 yaş üstü nüfusun toplam nüfus içindeki payı da artıyor.

Ancak Özgören, Türkiye'nin ekonomik büyüme için hala bir fırsat penceresine sahip olduğunu belirtti. Çalışma çağındaki nüfusun yüzde 68,3'e ulaştığına işaret eden Özgören, bu olumlu yaş yapısının korunması ve güçlendirilmesi gerektiğini vurguladı. İş gücü piyasasının güçlendirilmesi ve genç nüfusun eğitim ve istihdamına yönelik politikaların hayata geçirilmesinin önemine değindi.