Herkesin bildiği üzere CHP bir devlet partisi olarak kuruldu. Uzun yıllar ülkede zaten sol ve sağ yelpazeye müsaade edilmediğinden kendisini solda ya da sağda tarif etme ihtiyacı duymadı. Ülkede serbest seçimler yoktu ve CHP'nin de alternatifi yoktu. CHP'yi yöneten akıl neyse, ülkenin bütün kurumlarını yöneten akıl da oydu. Orduyu, bürokrasiyi, hukuku, eğitimi vs... Yani CHP için ülke yıllarca dikensiz bir gül bahçesiydi... Ne olduysa serbest seçimler ve çok partili hayata geçilmesiyle oldu.
CHP, alışık olmadığı bir durumda buldu kendisini. İktidar olmak için ayrıca kendisini halka beğendirmesi de gerekiyordu. Ne kadar lüzumsuz bir ayrıntı! Sen kurucu parti olacaksın, yıllarca her istediğini yapacaksın, ülkenin asıl sahibi olacaksın, bir dediğin iki edilmeyecek ama kalkıp bir de kendini beğendirmekle uğraşacaksın... CHP'nin uzun yıllar boyunca bu yeni duruma alışamadığını görüyoruz. Ki hala bu duruma alışıp içselleştirdiğinden şüpheliyim... Yukarıda saydığım vesayet odaklarının çoğu eski güçlerini kaybettiler ve CHP'nin yan unsurları niteliğinde değiller artık ama CHP hala öyleymiş gibi davranıyor.
Ecevit'le birlikte CHP'de kendini sol yelpazeye oturtma çabaları başladı ve epey çekinik bir yer belirledi kendisine. "Ortanın Solu" tarifi aslında istemeden de olsa birazcık sola kaymayı anlatıyordu. Çünkü orta demek, rakip yokluğunda zaten her yer bana ait demekti. Yeni dönemde ise mecburen sola göz kırpılıyordu. O kadar... CHP'nin solculuğu, solcu olmaktan çok sağcı olmamayı anlatıyordu. Yani muhafazakarlığın karşısında Batıcılığı, Dindarlığın karşısında sekülerliği... O kadar..
CHP kurulduğu günden itibaren ülkenin çoğunluk partisi olamadı... İktidarda bulunduğu zamanlarda bile halkın çoğunun CHP'yi desteklediği özgüvenini hiç yaşayamadı. Kendisini halkın çoğunluğunun sahiplendiği bir huzura bırakamadı. O yüzden siyasi hayatı hep bir güvensizlik ve tedirginlikle geçti...
Son günlerde CHP ve darbe imaları tartışılıyor. Doğru olup olmamasını geçelim, bunca eski bir siyasi partinin isminin hala darbe ihtimali ile birlikte anılıp toplumu tedirgin edebiliyor olması başlı başına üzücü.
Legal siyasi partilerin eğer halktaki karşılıklarına güvenirlerse uzak durmaları şart olan iki kavram vardır kanımca; Darbecilik ve illegal şiddet... Legal bir siyasi parti, geçmişte yada şimdi amaçları ne olursa olsun siyasal mücadelede silahı bir şekilde yücelten hiçbir örgüt yada kişilerle yakın olamaz... Kahraman hale getirmeyi, tabulaştırmayı falan geçtim, yakın bile olamaz... Küçük grupları kaybetmeme kaygısı taşırsanız büyük çoğunluk size kucağını açmaz... Öyle de oluyor... Yüzde 25'de çakılıp kalıyorsunuz...
CHP, eğer ciddi olarak kendisi hakkında kafa yoracaksa dostane bir önerim var; Darbecilik ve şiddet konularına yaklaşımlarını en başından, en ince ayrıntısına kadar uzun uzun, uzun uzun tartışsınlar... Artık yüzde 25 sonuçlarından kurtulmak istiyorlarsa zaten başka çareleri yok...