Aşure, sadece bir tatlı değil, aynı zamanda paylaşmanın, dayanışmanın ve birlikte olmanın simgesidir.
İslam peygamberi Hz. Muhammed'e kadar uzanan köklü bir geleneğe sahip olan Aşure, Hz. Nuh'un gemisinin karaya oturduğu gün olarak da bilinir; bu gün, bereketin yeniden yayıldığı anlamına gelir. Aşure gününde, buğday, nohut, fasulye gibi çeşitli malzemeler aynı kazanda pişirilerek yapılan bu tatlı, hem manevi bir değer taşır hem de toplumsal birlikteliği simgeler.
Aşure Ayı, yıllardır süregelen bu gelenekle birlikte günümüzde de aynı anlam ve önemle yaşatılmaktadır. Muharrem ayının ilk günlerinde evlerde, camilerde ve toplumun birçok kesiminde aşure pişirilip paylaşılır. Bu geleneğin devam etmesi, insanların bir araya gelip birlikte olmalarını sağlamanın yanı sıra, farklı kültürler arasında da bir köprü görevi görür.
Aşure Ayı, tatlı bir lezzetin ötesinde, barış, hoşgörü ve birlik mesajı taşıyan önemli bir dönem olarak Müslüman topluluklar için kutlanmaktadır.