İNGEV tarafından insani gelişme ve kapsayıcı büyüme konusunda farkındalığı yükseltmek, toplumu aydınlık zamanlara taşıyabilecek insanları, insan davranışlarını öne çıkarmayı ve onları rol model olarak önermeyi amaçlayan 'ActHuman İnsani Gelişme Ödülleri' düzenlenen törenle sahiplerini buldu. İstanbul Pera Müzesi’ndeki törenin sunuculuğunu gazeteci Afşin Yurdakul yaparken açılış konuşmasını da İNGEV Başkanı Vural Çakır yaptı. Çakır konuşmasında İNGEV’in faaliyetleri ve Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremleri sonrası afet bölgesinde yaptıkları çalışmalardan bahsetti.
İnsanlığın içinde bulunduğu duruma dikkat çeken Çakır, şunları kaydetti:
“İnsani gelişme, insanın iyi olma halini yeniden tanımlayan ve kalkınmayı bu amaca bağlayan temel bir vizyondur. Ne var ki, insanlık bu yol haritasında emin adımlarla ilerlemek konusunda özellikle son yıllarda başarılı bir performans göstermedi. Tam aksine iç içe geçmiş bir belirsizlik ve güvencesizlikler kompleksi içinden geçiyoruz. Hatta geriliyoruz. Savaşlar, zorunlu göçler hayatımızı gittikçe daha fazla zorlaştırıyor. Türkiye’de hayat pahalılığı veya yaşam standartları diye adlandırdığımız krizi iliklerimize kadar hissediyoruz. Bütün bu sürecin sonucunda bizleri daha kötü günlerin mi aydınlığın mı beklediğini artık bilemiyoruz. Ama emin olduğumuz tek şey var. Hangisi olacağını bizler, biz insanlar belirleyeceğiz. ActHuman İnsani Gelişme Ödülleri bizleri aydınlık zamanlara taşıyabilecek insanları, insan davranışlarını öne çıkarmayı, onları rol model olarak önermeyi amaçlıyor. Bizlere örnek oldukları, yol gösterdikleri için her birine çok teşekkür ediyoruz.”
Açılış konuşmalarının ardından ödül törenine geçildi. Törende, Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi Direktörü Prof. Dr. Fuat Keyman ve İNGEV Başkanı Vural Çakır tarafından Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen’e, ‘Sürekli Başarı İnsani Gelişme Ödülü’ takdim edildi.
Prof. Dr. Fuat Keyman da şunları söyledi:
“Yılmaz Hoca, Anadolu Üniversitesi Rektörlüğü dönemi ve sonrasında Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile çok önemli işler yaptı. İnsan Eskişehir’e gittiği zaman ruhuna iyi geliyor. Türkiye ve dünyada örnek gösterilecek şehir, Eskişehir’dir. Yılmaz Hoca her zaman ‘Türkiye’nin Eskişehir’i var’ der. Eskişehir’e gittiğinizde bir vizyon, yaşanabilirlik, bir kapsayıcılık görürüsünüz. Ana tema bütün şehirdir. Yılmaz Hoca onlar için vardır. Eskişehir her zaman sanatın, yaşamın birleştiği yerdir. Eskişehir’de ‘Ben kentte yaşıyorum’ dersiniz. Eskişehir’de gece saatlerinde korkmadan kadınları yürürken görmek farklı duygudur. Farklı görüşten insanları yan yana görürsünüz, farklı duygular hissedersiniz. Eskişehir’de tiyatrolar, senfoni konserleri hep doludur. 1999’da da saygı duyuluyordu, bugün de saygı duyuluyor. Bu müthiş bir şey. Türkiye’de ve dünyada 24 yıl kaç kişi bu saygınlığı, bu adanmışlığı görebilir. Türkiye’de Yılmaz Hoca vizyonu tüm kentlere örnektir, iyi ki varsınız Hocam.”
İNGEV Başkanı Vural Çakır da Büyükerşen’in çok özel bir örnek olduğunu belirterek, üst kurul üyelerinin oybirliğiyle alternatifsiz olarak Büyükerşen’e ‘Sürekli Başarı’ ödülü vermekten onur duyduklarını kaydetti.
Katılımcılara seslenen Başkan Büyükerşen ise insanların gelişimine ve topluma adadığı hayatının dönüm noktalarından kesitler paylaştı.
Yılmaz Büyükerşen, şöyle konuştu:
“Her insanın eğitime erişmesi için Açıköğretim Fakültesi ile Türkiye’ye bir eğitim modeli sunmak gibi görevlerim oldu. Beşikten mezara kadar her insanın eğitilmesi gerektiğine inanıyordum. Gazetelerde hep ‘duvarsız üniversite’ diye bu konuyu yazdım. Türkiye’de binlerce gencin üniversite kapısında beklediği, sınavları geçebilmek için özel hocalar tutup sınavlar için paralar harcadıklarını görünce, onları yazarak, konferanslarda anlatarak ve nihayetinde fiili olarak hayata geçirerek ‘duvarsız üniversiteyi’ gerçekleştirme şansı buldum. Birçok alanda ödüller verildi ancak benim için en büyük ödül bu oldu. Çünkü bu ödül, insanların benim onlara yapmak istediğim hizmeti örnek alarak, düşünerek veren insanların ödülü. İNGEV Başkanı Vural Çakır, yöneticilere ve Fuat Keyman’a çok teşekkür ederim. İnsanlar bulundukları şehirde mutlular ise daima iyiyi düşünüyorlarsa, tatil günlerinde müzelere, tiyatrolara, senfoni konserlerine gidiyorsa, sergileri takip ediyorsa işte bu ödül benim çocuklarıma bırakabileceğim en güzel ödüldür.”