Değirmen Hayvancılık Tur. Org. Gıda San. Ve Tic. Ltd. Şti. adına Avukat Av. Ali Talha Asutay tarafından şu yazılı açıklama yapıldı;

Tepebaşı Belediyesinde, belediye başkanlık şoförlerinden birinin belediyede yapılan usulsüzlüklerin, alınan rüşvetlerin, belediye kaynaklarının nasıl kişisel ihtiyaçlar için kullanıldığını müvekkil şirket yetkilisi Erdem Büyük'e anlatması üzerine, müvekkil şirket yetkilisi olan Erdem Bey, vatandaş olarak konuyu bazı makamlara iletmesi neticesinde, belediye tarafından işletmesinde yapı tatil zaptı düzenlenmiş ve kaçak yapı gerekçesi ile usulsüz şekilde yıkım ve idari para cezası uygulanmıştır.

Müvekkil şirket yetkilisinin beyan ettiği üzere, işletme faaliyet göstermeye başladığı günden bugüne kadar birçok belediye başkan yardımcıları, ruhsat işlerinden sorumlu ilgili müdür ve memurlar sürekli işletmeye eğlenmek amaçlı gidip gelmiş ve vakit geçirmişlerdir. Madem kaçak yapı neden bu şahıslar gelip eğlenmiştir? Alınan yıkım ve idari para cezası kararlarına karşı yargı sürecimiz devam etmesine rağmen adete intikam almak için bu süreçlerin bitmesini beklemeden 18 Ağustos 2023 tarihinde saat 10:00’da belediye ekipleri yanlarına çok sayıda kolluk kuvvetini ve kendilerine yakın gazetecileri de alarak Eskişehir'de bir ilke imza atmış ve usulsüz şekilde aldığı encümen kararları ile müvekkil şirket işletmesinde yıkım işlemlerini gerçekleştirmiştir.

Müvekkil şirket işletmesi Turizm Bakanlığı ve Belediye tarafından verilen ruhsatlı bir işletme olup halen faaliyet göstermektedir. Ancak bir takım yerel gazetelerde ise, sanki müvekkil şirket işletmesinin tamamı yıkılmış ve korsan işletme gibi ticari itibarı zedeleyici şekilde haberler yapılmıştır. Tarafsız gazetecilik ile bağdaşmayacak şekilde gerçeğe aykırı ve uydurma şekilde yapılan bu haberlere ilişkin yargı sürecini başlatmak için kendilerine ihtar çekmiş bulunmaktayız.

Diğer taraftan Tepebaşı belediyesi sorumlu ve yetkilileri müvekkil şirkete karşı uygulamış olduğu yıkım işlemini Eskişehir'de başka hiçbir işletmeye uygulamamıştır. Bunun altında yatan sebebin kişisel husumet olduğunu düşünmekteyiz. Öyle ki açılan dava da yapı tatil zaptının usulsüz olduğu ileri sürülünce, bu zaptı usulüne uygun hale getirmek için yani işyerinde yıkım yapabilmek için yapı tatil zaptında bile tahrifat yapılmıştır. Yani açıkça resmi evrakta tahrifat yaparak Türk Ceza Kanunu kapsamında suç işlemeyi bile göze almışlardır.

Eskişehir ilinde Tepebaşı Belediyesi tarafından 2000'den fazla, aynı şekilde yıkım kararı olmasına rağmen sadece müvekkil şirket işletmesinde yıkım gerçekleşmiştir. Bu durum açıkça görevi kötüye kullanmadır. Bu hususta tüm belediye yetkili ve sorumluları hakkında müvekkil şirket adına savcılığa suç duyurusunda bulunduk.

Belediyenin kaçak yapı olarak iddia ettiği yapılar şu an belediyenin parklarında da olan çardak/kameriyedir. Ve Eskişehir’de birçok işletmede kullanılmaktadır. Ancak belediye tarafından bu işletmelere ilişkin aynı işlemler yapılmazken, sadece intikam alma duygusuyla hareket edilerek müvekkil şirket işletmesinde yıkım gerçekleştirilmiştir.

Savcılık tarafından yapılacak araştırma neticesinde Tepebaşı Belediyesinin bu zamana kadar aldığı fakat uygulamadığı yıkım kararlarının incelenmesi neticesinde bahsettiğimiz hususlar aydınlığa kavuşacaktır.

Nihayetinde belediye sorumluları sadece müvekkil şirkete karşı uyguladığı yıkım işlemini, Anayasa tarafından güvence altına alınan eşitlik ilkesine aykırı şekilde, kişisel menfaatler muvacehesinde ve dava sonunda haksız çıkmaları halinde belediyeyi tazminat ödeme riski altına sokma pahasına kamunun zararına hareket etmişlerdir. Diğer gerçek ve tüzel kişiler aleyhine almış olduğu yıkım kararlarını uygulamayarak görevlerinin gereklerini yapmakta ihmal göstermektedirler. Bu husus ise açıkça Türk Ceza Kanununun 257. maddesi kapsamında şüphelilerin görevlerini kötüye kullandıklarını göstermektedir.

İdare, yürütmüş olduğu kamu hizmetine ilişkin işlem tesis ederken eşitlik ilkesine göre hareket etmelidir. Aksi takdirde idarenin bazı gerçek ve tüzel kişiler özelinde ayrımcılık yapması gibi bir sonuç ortaya çıkacaktır. Bu durum ise idarenin kamu gücünü kullanırken eşitlik ve tarafsızlık ilkesine aykırılık teşkil etmektedir. Nitekim bu zamana kadar örneği görülmeyen yıkım işlemini müvekkil şirket işletmesinde uygulaması Belediyenin negatif ayrımcılık yaparak bir takım yetkililerinin kin ve nefret ile intikam alma duygusuyla hareket etmesinin neticesidir."