Sıtma, sivrisinek ısırığı yoluyla bulaşan ve tedavi edilmediğinde ciddi sonuçlar doğurabilen bir enfeksiyon hastalığı olarak biliniyor. Özellikle Anofel türü dişi sivrisineklerin taşıdığı parazitler aracılığıyla insanlara geçen hastalık, en yaygın olarak Afrika, Güney Asya ve Güney Amerika gibi tropikal ve subtropikal bölgelerde görülüyor.
Sıtmanın belirtileri arasında yüksek ateş, titreme, terleme, baş ağrısı, kas ağrıları, bulantı, kusma ve halsizlik yer alıyor. Enfekte bir sivrisinek ısırığından sonra semptomlar genellikle birkaç gün ila birkaç hafta içerisinde ortaya çıkıyor.
Bulaşma Yolları ve Belirtiler
Sıtmanın en yaygın bulaşma şekli sivrisinek ısırığı olmakla birlikte, enfekte kan nakli, steril olmayan iğnelerin kullanımı ve nadir durumlarda doğum sırasında anneden bebeğe geçiş gibi yollarla da bulaşabiliyor. Belirtiler, 7 ila 30 gün içinde başlayabiliyor ve ateş, titreme, terleme, baş ağrısı, kas-eklem ağrıları, halsizlik, bulantı, kusma, ishal gibi şikâyetler görülüyor.
Sıtmada erken tanı hayati önem taşıyor. Özellikle sıtmanın yaygın olduğu ülkelere seyahat eden bireylerin, yüksek ateş ve halsizlik gibi şikâyetler yaşamaları durumunda vakit kaybetmeden sağlık kuruluşlarına başvurmaları öneriliyor.
Tedavi Edilmezse Ciddi Sonuçlar Doğurabiliyor
Tedavi edilmeyen sıtma vakalarında, parazitler kırmızı kan hücrelerini tahrip ederek ciddi düzeyde kansızlığa yol açabiliyor. Bu durum halsizlik, baş dönmesi ve nefes darlığı gibi semptomlarla kendini gösterebiliyor. Özellikle Plasmodium falciparum türünün neden olduğu sıtma, beyin damarlarını etkileyerek ensefalopatiye, nöbetlere, bilinç kaybına, komaya ve ölüme neden olabiliyor.
Hastalığın ilerlemesiyle birlikte karaciğer ve dalak büyümesi, karaciğer yetmezliği, akut böbrek yetmezliği ve akciğerlerde sıvı birikimi gibi ciddi komplikasyonlar gelişebiliyor. Hamile kadınlarda ise düşük, erken doğum ve anne ölüm riski artabiliyor. Özellikle çocuklar, hamile kadınlar ve bağışıklık sistemi zayıf bireyler en riskli gruplar arasında yer alıyor.
Türkiye'deki Durum
Geçmişte Türkiye'de daha yaygın görülen sıtma, alınan sağlık önlemleri, vektör kontrol programları ve ilaç tedavileri sayesinde büyük ölçüde kontrol altına alındı. Özellikle Güneydoğu Anadolu ve Çukurova gibi sıcak ve nemli bölgelerde geçmişte sıkça rastlanan yerli sıtma vakaları, günümüzde neredeyse tamamen ortadan kalktı.
Buna rağmen Afrika, Güney Asya ve Orta Doğu ülkelerinden gelen kişilerde bazı ithal vakalar tespit edilmeye devam ediyor. Bu nedenle seyahat öyküsü bulunan bireylerde sıtma belirtilerinin dikkatle izlenmesi önem taşıyor.
Korunma Yolları ve Alınabilecek Önlemler
Sıtmadan korunmanın en etkili yolu sivrisinek temasını önlemek. Anofel sivrisineklerinin ürediği bataklık ve durgun su alanlarının kurutulması, larvasit uygulamaları ile sivrisinek larvalarının yok edilmesi, popülasyonun azaltılmasında önemli bir rol oynuyor.
Ayrıca sıtma belirtileri gösteren kişilerin erken teşhisi ve etkin tedavisi ile bulaş zinciri kırılabiliyor. Gerekirse temaslı kişilere koruyucu ilaçlar verilebiliyor. Riskli bölgelerde yaşayan kişilere sivrisineklerden korunma yolları öğretilerek, hastalık hakkında farkındalık artırılması da önem taşıyor.
Sivrisinek Isırıklarından Korunmak İçin Tavsiyeler
Sivrisinek ısırıklarından korunmak için çeşitli yöntemler öneriliyor. Cibinlik kullanımı, pencerelere sineklik takılması veya akşam saatlerinde kapı-pencerelerin kapalı tutulması, korunmada etkili olabiliyor. Sivrisinek kovucu sprey ve losyonların kullanılması, uzun kollu ve açık renkli giysilerin tercih edilmesi gibi kişisel önlemler de bulaş riskini azaltıyor.
Yüksek riskli bölgelere seyahat edecek kişilere ise, seyahat öncesinde doktor kontrolünde koruyucu ilaç kullanmaya başlanması öneriliyor. Bu ilaçlara seyahatten önce başlanması ve dönüşten sonra bir süre daha devam edilmesi gerekiyor.
Sıtma aşıları konusunda da son yıllarda önemli gelişmeler kaydedildi. Özellikle Afrika'da çocuklara yönelik uygulamalara başlanmış olup, ilerleyen yıllarda daha yaygın bir kullanım bekleniyor.





