Saadet Partisi Odunpazarı Mali İşler Başkanı Hikmet Çakır şu ifadeleri kullandı;
"Açlık sınırı: 16.803 TL, Yoksulluk sınırı: 45.686 TLİ Asgari ücret: 17.002 TL, Emekli maaşı ise büyük bir lütuf sonucu (!) % 5 ilave edilmesiyle 10.000 TL oldu.
Faiz politikasıyla halkımızın cebindeki parayı her geçen gün eksilten iktidar, açıklamış olduğu 10 bin TL ile emeklilerimizi açlığa terk etmiştir. Enflasyon canavarı altında ezilen milyonlarca emeklinin feryadını duymazdan gelmek vicdansızlıktır. Bu ücret kiraya mı yetecek, mutfak giderlerine mi, faturalara mı? Bazen "var da mı vermiyorlar?" gibi ifadeler kullanılıyor. Sormak lazım: Dün vardı da bugün neden yok? Her fırsata, kendilerinden önceki yılları "Karanlık" diye andıkları yıllara bir bakalım. Emekli maaşı neredeyse 1,5 asgari ücret iken bugün asgari ücret emekli maaşının 1,7 katı haline geldi. Bir emekli ikramiyesi ile alınanları bugün 7 emekli bir araya gelip anca alabiliyorlar.
Soruyorum dün var olan bugün neden yok? Nereye gitti? Sormayalım mı? "Olsa verirdi elbet" avuntusu ile nereye kadar gideceğiz? Geçilmeyen köprülerin, kullanılmayan yolların, garantisi bol keseden dağıtılan yap-işlet ödemeleri neden aksamıyor? Faize ödenen milyarlar söz konusu olunca neden "Yok" denilmiyor? Kur koruma yoluyla dağıtılan milyarlara gelince "Olsaydı verilirdi" denilmiyor? Emekliye gelince, "Efendim bütçe imkanları bu kadar. Zaten zor günlerden geçiyoruz. EYT ile çok açıldık" gibi aymaz cümleler kullanılması tahammüllerimizi zorluyor.
Gelin kabul edin! Yanlış ekonomi politikaları, israf ve yolsuzluklar sonucunda çalışanlara verecek para kalmadı! Bir kişiye dokuz, dokuz kişiye bir pul vermekle yürütmeye çalıştığınız çarklar sonunda sizi de öğütecektir."