Öcalan, PKK’nın kendini feshetmesi ve silahların bırakılması için çağrıda bulundu.
İmralı'dan Gelen Tarihi Açıklama
DEM Parti İmralı heyetinin bu sabah gerçekleştirdiği üçüncü ziyaretin ardından, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın açıklaması kamuoyuna duyuruldu. Heyet, Taksim'deki bir otelde gerçekleştirdiği basın toplantısında Öcalan’ın mesajını paylaştı. Açıklama sırasında, Ahmet Türk çağrı metnini Kürtçe, Pervin Buldan ise Türkçe okudu.
Öcalan, PKK'nın varlık nedeninin ortadan kalktığını belirterek, örgüte silah bırakma ve kendini feshetme çağrısı yaptı. Açıklamada, “Bu iklimde silah bırakma çağrısında bulunuyorum ve bu çağrının tarihi sorumluluğunu üstleniyorum.” ifadeleri öne çıktı.
PKK'nin Varoluş Nedeni Ortadan Kalktı mı?
Öcalan’ın açıklamasında PKK’nin 20. yüzyılın siyasi ve sosyal atmosferinde doğduğuna vurgu yapılarak, günümüzde anlamını yitirdiği belirtildi. Çağrı metninde şu ifadelere yer verildi:
“PKK, iki dünya savaşı, reel sosyalizm ve Soğuk Savaş koşullarında doğmuş bir harekettir. Ancak, 1990’larda reel sosyalizmin çöküşü ve kimlik inkârının çözülüşüyle örgüt, anlam yoksunluğuna ve aşırı tekrara düşmüştür. Ömrünü tamamlamış bir yapı olarak feshini gerekli kılmaktadır.”
Öcalan, Türk-Kürt ilişkilerinin tarih boyunca ittifak ve kardeşlik temelinde geliştiğini belirterek, “Cumhuriyetin ikinci yüzyılını demokrasiyle taçlandırmak, barış sürecinin en önemli adımı olacaktır.” dedi.
Siyasi Liderlerden Destek Mesajları
DEM Parti heyeti, Abdullah Öcalan’ın açıklamasının ardından, barış sürecinin desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Sırrı Süreyya Önder, süreçte katkısı bulunan tüm kesimlere teşekkür ederek, özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, MHP lideri Devlet Bahçeli ve CHP lideri Özgür Özel’e vurgu yaptı.
Önder, “Bu barış sürecinde akademisyenlerden sanatçılara kadar herkesin emeği var. Sayın Erdoğan, Bahçeli ve Özgür Özel’in sürece yönelik olumlu yaklaşımlarına teşekkür ediyoruz.” dedi.
Bahçeli'nin Çağrısı ve Siyasi Kulislerde Yankıları
Sürecin başlangıcı, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin 22 Ekim’de TBMM’de yaptığı çarpıcı açıklamaya dayanıyor. Bahçeli, Abdullah Öcalan’ın İmralı’daki tecrit koşullarının kaldırılması durumunda Meclis’te konuşmasını ve PKK’nın lağvedildiğini duyurmasını önerdi. Bahçeli, “Şayet bu dirayeti gösterirse, umut hakkının kullanımıyla ilgili yasal düzenlemelerin önü açılabilir.” ifadelerini kullandı.
Bu çıkışın ardından DEM Parti, Adalet Bakanlığı’na resmi başvuruda bulunarak Abdullah Öcalan ile görüşme talep etti. Görüşmelerin başlamasıyla, Öcalan’ın çağrıları ve barış sürecine dair söylemleri siyasette yankı buldu.
İmralı'ya Üç Ziyaret: Kritik Görüşmelerin Detayları
DEM Parti heyeti, Abdullah Öcalan ile bugüne kadar üç kez görüştü. İlk görüşme 28 Aralık’ta, ikinci görüşme 22 Ocak’ta, son görüşme ise bu hafta gerçekleşti. İlk iki görüşmeye Sırrı Süreyya Önder ve Pervin Buldan katılırken, üçüncü görüşmede DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, Ahmet Türk, Cengiz Çiçek ve Faik Özgür Erol da yer aldı.
Heyet, Meclis’teki siyasi partileri süreç hakkında bilgilendirdi. Görüşmelerin ardından partiler, sürecin nasıl ilerleyeceği konusunda değerlendirmelerde bulundu.
Öcalan’ın Mesajı: PKK İçin Sonun Başlangıcı mı?
Abdullah Öcalan’ın son açıklaması, PKK’nin kendini feshederek silah bırakmasını isteyen en net çağrılarından biri olarak değerlendiriliyor. Öcalan, örgüt içinde kongre toplanmasını ve demokratik siyasete katılım yolunun açılmasını önerdi.
“Varlığı zorla sona erdirilmemiş her çağdaş cemiyet ve partinin gönüllü olarak yapacağı gibi, devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir.”
Bu açıklamaların ardından, gözler PKK’nin iç dinamiklerine ve örgütün bu çağrıya nasıl bir yanıt vereceğine çevrildi. Siyasi kulislerde, bu sürecin Türkiye’nin geleceği açısından büyük bir dönüm noktası olabileceği konuşuluyor.