Prof. Dr. Naci Görür, şöyle konuştu:  

“Eğer biz bu depremleri alt edemezsek her depremde binlerce 10 binlerce insanımızı toprağa verirsek biz ülkemizi, soyumuzu özgür bağımsız olarak geleceğe taşıyamayız. Onun için millet olarak aklımızı başımıza toplayıp şu deprem belasını bize yakışır bir şekilde bilimin ışığı altında halletmemiz lazım. Depremi durduramayız ama depremde yıkım, afet ve ölüm kaderimiz değildir. Biz deprem dirençli yerleşim alanları oluşturmak sureti ile günlük hayatımızı bile değiştirmeden depremlere rağmen yaşarız. Bunu başaran toplumlar var. Bunu başaran bilim var, teknoloji var. Nitekim bakın Kaliforniya, Meksika, İtalya, Şili, Çin daha da sayabilirim Hindistan… Bizim neyimiz eksik dediğimiz zaman aklınıza gelen her şeyimiz var. Eksik olan bir şey var siyasi irade. Bu ülkeyi yönetenler deprem işini ciddiye almak zorunda. Deprem işini siyaset üstü kabul etmek zorunda ve gerekeni yapmak zorundadır.

Bu depremler böyle kiminin dediği gibi… Yok ‘Dünya öküzün boynuzları altında, öküz salladıkça deprem oluyor’ falan gibi bize yakışmayan şeyleri bırakın. Bu bizim kaderimizdir denilen, bizi yaratana iftira etmeyi, kutsal dinimize de iftira etmeyi bırakın. Bizim dinimiz sevgi dinidir. Yaşatmak için olan bir dindir, bilime önem verir. Çin’de de olsa gidin alın der, bir harf öğretenin de kulu kölesi olun diyen bir dindir. Dolayısıyla cehaletimizi, yanlış bilgilerimizi bu işe yorumlamayalım.”