Odunpazarı Belediye Başkanı Kazım Kurt şu ifadeleri kullandı;

“Cumhuriyet Halk Partililerin moralleri bozuk. CHP’lilerin kafası karışık. CHP’liler bir çözüm ve çare arıyor. Elbette sakin, moralli ve geleceğe umutla bakmamız lazım. Ama 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçim sonuçları bizim moralimizi bozdu. Bu moralin düzelmesi için CHP’nin kendine gelmesi lazım. 

Partimizin üyelerini partimizin politikaları konusunda karar verme yeteneği ortadan kaldırılmıştır. Ne anayasaya aykırı ama dokunulmazlıklara evet diyeceğiz derken parti üyelerinin görüşü alındı. Ne ittifakları şu partilerle yapacağız derken parti üyelerini görüşü alındı. Ne adaylar tespit edilirken parti üyelerinin görüşü alındı. Ama sandığı oturmak sırası geldiği zaman bu partinin üyeleri nerede niçin sandıkta yokuz denmeye başladı. 1 milyon 300 bin civarında Cumhuriyet Halk Partisi'nin üyesi var. Bu üyelerin 1 milyonu büyük şehirlerimizde. Hiç kimse niçin bizim partimizin üyeleri büyük şehirlere yığıldı diğer taraflarda yok demedi. Bunu demesi gereken kim partinin yönetimleri partinin yönetimleri. Onlar ne yapmış parti meclisi elindeki bütün yetkiyi genel başkana da devretmiş. Merkez yönetim Kurulunu genel başkan belirliyor. Genel Başkan yardımcılarını genel başkan belirliyor. Milletvekili adaylarını genel başkan belirliyor. Belediye başkan adaylarında ve belediye meclis üyesi adaylarını genel başkan belirliyor. Cumhurbaşkanı adayını da Genel Başkan belirliyor. Ama partinin ilçesi var, ili var, kongreleri var, kurultayı var, parti meclisi var bu yapılanma yanlış bir yapılan bu yapılanmanın yanlış olduğunu da partimiz kabul etmiş ve bir tüzük ve program tartışması açtı.

Partimizde en çok şikayet aday belirleme yöntemi ile ilgili olan uygulamadan kaynaklı. Bütün örgüt, bütün taban özseçim istiyor. Bazıları da diyor ki parti tüzüğü değişmeli ve ön seçim olmalı. Parti tüzüğünde ön seçim zaten var. Parti tüzüğünde ön seçim bütün üyeler ile yapılır diyor. Hiç kimse bunu okumuyor ya da hiç kimse bunu ciddiye almıyor. Tüzük değiştirdiğimiz zaman bu işler çözülecek mi. Asıl olan tüzüğün uygulamacılarıdır. Uygulamayıcıyı değiştirmediğiniz takdirde en güzel tüzüğü de yazsanır bir işe yaramaz. 2012 yılında Cumhuriyet Halk Partisi bir tüzük kurultayı yaptı. Çok güzel bir tüzük yaptı ama tüzük hiç uygulanmadı. Tüzükteki ön seçim şartı hiç uygulanmadı. CHP Parti tüzüğünde partinin gelirinin yüzde 40'ı örgütlere gönderilir diye bir madde var. Hiç uygulandı. Hiç kimse de buna itiraz etmedi. Partinin gelirinin nereye gittiği ile ilgili kurultaylarımızda da kimse hesap sormadı.

İktidar olmayı istemek lazım. En iyi ikinci, en iyi yenilgi diye bir şey yok. Seçimlerde ikinci olana gümüş madalya vermiyorlar. Cumhuriyet Halk Partisi ya iktidar olmak zorundadır ya da iktidar olmak zorundadır. Cumhuriyet Halk Partisi için ikincilik başarı değildir. Yüzde 48,5 aldık çok iyiyiz diyemeyiz.

Adaletle Kalkınma Partililer bile artık biz bu seçimi kaybettik dediği bir ortamda biz seçimi kaybettik. Bu ortamda kazanılamayan seçim hiçbir ortamda kazanılamaz. Onun için değişim şarttır. Değişim lafta değil, sözde değil, özde olmalıdır. Değişime kendi kendimizden başlamalıyız. Hareketlerimizi değiştirmeliyiz Birbirimize bakışımızı değiştirmeliyiz. Sevgili dolu ortam yaratmalıyız ve bunun için de önce şuradan başlamalıyız niçin kaybettik. Bunu doğru planlarsak niçin kaybettiğimizi çözersek olur. Biz politika yapma üslubumuzu ve usulümüzü değiştirmeliyiz.”