Bildiğiniz üzere Eskişehir’in pek çok noktasında reklam billboardları var. Şehrimizde bazı billboardların sol alt köşesinde ‘Eskişehirspor’a aittir’ yazısı bulunmaktadır. Aslında bu reklam tabelaları Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi‘ne ait billboardlardır. Türkçesi ilan panosu olan ancak herkesin billboard olarak kullandığı bu kelime Eskişehirspor taraftarlarının son iki gündür en çok kullandığı kelime konumunda.
Gelelim neler yaşandı da Eskişehirspor taraftarlarının en çok kullandığı kelime billboard kelimesi oldu konusuna.
Bilmeyenler için sıfırdan konuyu özetleyeceğim. Sonra şahsi fikirlerimi açıklayacağım.
2017 yılında Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi ilçelerinde bulunan tüm ilan panolarını Eskişehirspor’a destek olabilmek adına ‘bedelsiz’ olarak kulübe tahsis etti. İki ilçede de bulunan ilan panoları kulüp tarafından işletilecek ve geliri kulübe kalacaktı. Ancak işler pek böyle olmadı. O zaman ki yönetim kurulu ilan panolarını o zamanın güzel bir parasına bir firmaya verdi. Hem de 15 yıllığına. Eskişehirspor yönetimi bu ilan panolarını işletip borçları sıfırlama yolunu değil, toplu bir para ile o günkü problemleri çözmeyi tercih etti. Benim dışarıdan gördüğüm ve tespit edebildiğim kadarıyla durum böyle oldu. Odunpazarı Belediyesi ve Tepebaşı Belediyesi’nin direkt devir konusuna sessiz kalması beş senedir zaten kafamı kurcalamıyor da değildi.
23 Ağustos günü Odunpazarı Belediyesi Belediye Başkanı Kazım Kurt ile özel bir röportaj yaptım. Açıkça söylüyorum personel maaşları zammı ve TOKİ konusundaki sorularımın yanıtlarını kameramın neden olduğu bir sıkıntı nedeniyle yayınlayamadım. Yani makine o anları maalesef kaydetmemiş. Kazım Kurt başkanımıza da yanlış anlamaması adına röportajın ardından durumu söyledim. Buradan da yazayım ki herkes bilsin.
Pazaryeri devirleri konusu, su zammı konusunda neden el kaldırmadığı konusu, Cumhurbaşkanı adayının kim olduğu, 2024 seçimlerinde Büyükşehir Belediyesi Başkan adayı olmayı düşünüyor musunuz gibi bence zorlayıcı soruları gayet rahat bir şekilde yanıtladı ve ben de yayınladım. Ancak röportajın en can alıcı ve en çok konuşulan bölümü ise benim Ihlamurkent’teki petrol istasyonu ihalesinin ne zaman yapılacağı sorduğum bölüm oldu.
Çünkü ben Sayın Kazım Kurt’a petrol istasyonunu sordum, yanıt billboardlar konusundan geldi. İyi de ben başkana ilan panolarını yani billboardları sormadım ki.
Daha düne kadar Eskişehirspor taraftarlarının ve yöneticilerinin bilmediği ancak Kazım Kurt’un rahatsız olduğu bir konu varmış. Kazım Kurt da aslında bundan dert yakındı. Bazı ‘sahte isimli gazeteciler’ Kazım Kurt’a aslı astarı olmayan iddialarla billboardlar konusunda yükleniyormuş. Kamuoyunda çok bilinmeyen, çok fazla takip edilmeyen bir internet haber sitesinden kimliği belirsiz birisi Kazım Kurt’a iftiralar atıp duruyormuş.
Kazım Kurt Başkan da Eskişehirspor yönetiminin bu iddialara sessiz kalmasından müzdaripmiş. Kulübün elinde evraklar var. O zamanki yapılan sözleşmeler var. Neden çıkıp gerçekleri açıklamıyorlar ve benim zan altında kalmama müsaade ediyorlar diyor. Keşke Kazım başkan, Mehmet Şimşek başkanı telefonla arayıp konu hakkında bilgilendirme yapsaydı. Konu buralara gelmezdi. Doğal olarak Eskişehirspor yönetimine kırılan ama bunu pek belli etmeyen Kazım Kurt petrol istasyonu ihalelesinde Eskişehirspor için çaba sarf etmeyeceğini söyledi. Bence kısa sürede durum çözülür. Kazım Kurt Eskişehirsporludur. Yönetim gereken açıklamaları zaten yapar ve konu tatlıya bağlanır.
Şimdi gelelim benim ilan panoları konusundaki düşüncelerime. Ben 5 yıldır Eskişehirspor’un ticaret yapmasını savunan birisiyim. Bunu da defalarca yazdım. Açık açık her defasında ifade ettim. Eskişehirspor ticaret yapmadığı sürece borçlarından kurtulamaz.
İlan panoları en başta kulüp tarafından işletilsin diye verilmedi mi? Bence o noktaya dönmemiz lazım. Sözleşme feshinden kaynaklı ne ceza varsa katlanalım ve sözleşmeleri feshedelim. Eskişehirspor’un tüm borçlarını 2-3 bilemedin 4 yılda sıfırlayacak bir işten bahsediyoruz. Tazminatı, cezası her neyse kazanacağımız paralar ile öderiz. İnanın Eskişehirspor’un başka kurtuluş reçetesi yok. İlan panoları daha 10 yıl Eskişehirspor’un kontrolünde. Yılda 15 milyon TL kazansan 10 yılda 150 milyon TL para demek. Bunlar da gerçekten minimum rakamlar.
Bu arada bu yol ile ismi olmayan gazeteciler, benim sizlere çok bahsetmediğim konularla Kazım Kurt’a da saldıramazlar. Eskişehirspor hem kendi geleceği için hem de Kazım Kurt’un bu çilesini bitirmek adına sözleşmeyi feshetmelidir. Eskişehirspor’un bildiğiniz üzere bir şirketi var. Bu ilan panoları kulüp tarafından işletilmeli. Hiç kimseye devretmeden kendisi işletmelidir. İnanın bana ilan panolarını işlettiğiniz zaman, Eskişehirspor’un kapısından geçmeyen, Eskişehirspor’u ağzına almayan firmalar kapınızda sıra olacaktır.
Kazım Kurt bence gerçekten zeki bir siyasetçi. Eskişehirspor yönetimine borçları sıfırlamanın yolunu gösteriyor. Hem de kanunlara ve kurallara uygun bir biçimde. Eskişehirspor yönetimi bu işin altından kalkacak güce ve yeteneğe sahip insanlardan oluşuyor. Paranın kokusu güzeldir. Kulüp bu formülü uygularsa yönetime talip olmayı düşünenler illa ki olacaktır. Ancak karşılarında kötü gün dostlarından oluşan şu an ki taraftar kitlelerini karşılarında bulacakları da bir gerçek.