Ölmeden önce yapılacaklar listemin en başında, tabii ki birçok insan gibi benimde Karadeniz Turu yapmak vardı. Aralık ayında 2022 yılımı planlarken bu yaz mutlaka Karadeniz Turu yapmalıyım demiştim kendime.
Normal şartlarda yıllık planlarıma uymayı başarabilen bir insan olmasam da?
Bu yaz Karadeniz Turuna gitmeye karar verdim. Ve bu benim hayatımda aldığım en doğru kararlardan biri olabilir sanırım.
Arkadaşımla birlikte, gezimizi planlarken dikkat ettiğimiz en önemli hususlardan biri; Katılacağımız Tur Firması ve bize orada eşlik edecek rehberimizdi. Çünkü bu şekilde yapılan uzun süreli gezilerde herhangi bir sorun yaşamamak adına, bizi gezdirecek firmanın kapsamlı, güvenilir ve konforlu olması gezi hayalimiz kadar büyük bir önem taşımaktaydı.
Ayrıca, gezdiğimiz yerler hakkında, tarihi ve coğrafi bilgileri doğru bir şekilde edinmek, herhangi bir problemin kolayca çözüme kavuşmak ve en son olarak ise, eğlenmeye çok önem veren biri olarak gezerken eğlenebilmek için gezimiz sırasında bize eşlik edecek rehberimizde oldukça önemliydi. En azından ben gezi öncesi araştırmalarım sırasında bu kriterlere çok önem verdim.
Sonuç olarak, büyük uğraşlar sonucunda gideceğimiz firmayı tespit ettik ve yola çıkma zamanı geldi?
Gece yolculuğunun ardından gözümüzü Sinop’ta açtık. Güzel bir kahvaltının ardından bizi çok harika bir tekne turu bekliyordu. Sanırım tam bir Deniz aşığı olarak, gezimizin deniz turu ile başlaması, bu bir haftamın ne kadar güzel geçeceğinin ilk işaretiydi.
Hayatım boyunca zihnimi tek dinlendirebilen ses Deniz Sesidir. Belki birçok insanda böyledir ama, ben denizi olmayan bir şehirde yaşamama rağmen, terapi olarak Deniz sesini kullanırım. Ve ne zaman kendimi kötü hissetsem, mutlaka o sesi duyabileceğim bir yere giderim?
Neyse konudan dağılmayalım?
Sinop’ta yaptığımız tekne turu sırasında, bu firmayı seçmekle ne kadar doğru bir karar verdiğimi anladım. Çünkü bize eşlik eden rehberimiz Sevgili Emrah Özal, benim ilk kriterimi başarıyla geçmeyi başarmıştı. Çünkü oldukça enerjik, eğlenceli ve konuşkandı. Karşımızda yaptığı işi gerçekten seven ve severek yaptığı için profesyonel olan biri vardı. Yardımcısı Sevgili Muammer Yılmaz ise benim gibi zor bir insana bile tahammül edebilecek kadar sabırlı görünüyordu?
Ortalama bir saatlik tekne turundan sonra, Sinop’un girişinde bulunan Kinik Felsefesinin öncüsü Diyojen’in heykelini ziyaret ettik. Rehberimizden Diyojen ile ilgili bilgiler alırken, bir Sosyolog olarak daha önce Diyojen dersi alırken düşündüğüm şeyi düşündüm,
Mutluluk sadece ve sadece en basit şekilde yaşanarak elde edilebilir. Basit ve beklentisiz yaşarsanız mutlu olursunuz.
Bu haftalık Karadeniz maceramız bu kadar, tabii ki bununla sınırlı değil. Daha o kadar çok fazla şey yaşandı ki, bir sonraki yazılarda anlatacağım onları da.
Şimdilik Sevgiyle??