Kurtuluş mahallesinde oturuyorum. Özel bir işim nedeniyle dün akşam saat 18.00’e doğru Özdilek AVM’ye gitmek için Alanönü tramvay durağından tramvaya bindim. Mesai saati çıkışı olduğunu unutmuşum. Kendimi tıklım tıklım bir ortamda buldum.
İğne atsan yere düşmezler ya, gerçekten düşmezdi. Kimsenin sesi çıkmadığı bir ortamda yaklaşık 20 dakika kadar yolculuk yaptım. Birkaç kişinin sesi çıkıyordu, onlar da Türkçe konuşmadıkları için hiçbir şey anlamadım orası ayrı bir mesele. Bu konuya ilerleyen yazılarda değiniriz.
Omicron virüsünün en hızlı yayıldığı ve son haftalarda vaka artışlarında açık ara lider durumda olmasının en önemli sebebi toplu ulaşım. Tabipler Odası ‘kalabalık ortamlardan’ uzak durun dese de ne kadar mümkün ki?
Kendimden biliyorum…
Bu soğuklarda bisikletle ulaşımımı sağlayamam. Arabam yok, ticari taksiye binecek ekonomik güce de sahip değilim. Alanönü tramvay durağından SSK tramvay durağına 60 TL ödedikten sonra taksiye binmeyi bıraktım. Ya otobüse bineceğim ya da tramvaya. Konumum itibariyle tramvaylar işimi fazlasıyla görebiliyorum. Yani kısaca tramvaya binmeme gibi bir şansım yok.
Çözüm var mı, maalesef yok. Tramvay sefer sayıları daha fazla artırılabilir mi, çok mümkün gözükmüyor. 2 yılda 18 kez Covid testi oldum ve hepsi negatif çıktı. Gidişat gösteriyor ki sonunda ben de bu virüs ile tanışacağım. 3 doz aşımı oldum ve gardımı aldım. Yüzleşeceğim günü bekliyorum.
Gelelim vermek istediğim mesaja…
Aşılarınızı olun, mecbur kalmadıkça kalabalık ortamlardan uzak kalın. Aşı olanlar, olmayanlara veya eksik doz aşı olanlara karşı çok daha güçlüler. Aşı karşıtlarının ne kadar zor durumlara düştüklerini görüyoruz. Yakın çevremden biliyorum. Çok sağlıklı 42 yaşında bir kadın sadece inat ettiği için 10 günden fazla hastanede covid servisinde yattı. Yaşı 60’dan fazla aşılarını olmuş çevremdeki insanlar ise grip gibi atlattı. Covid olmadığını testin sonucunun yanlış çıktığını savunacak kadar da dirayetlilerdi.