Özellikle son yıllarda her yerde İzmir Marşı çalınmaya başlandı.
Hem de ilgili ilgisiz yerlerde.
İzmir Marşı’nı bende gençliğimde çok dinlerdim.
O yıllarda, İzmir Marşı, bugünkü gibi siyasete alet edilmemişti.
Vaktiyle Erkan Yolaç'ın sunduğu “evet-hayır” yarışmasında, konuklar arasından seçtiği yarışmacıyı mehter marşı eşliğinde sahneye çağırır, bir iki sorunun ardından esaslı numaralarla bir şekilde “evet” ya da “hayır” dedirtir, akabinde ise elenen yarışmacıyı İzmir marşı ile uğurlardı.
O zamanlar dahi çok çalınmasına rağmen hiçbir zaman siyasete alet edilmemişti…
Kaldı ki, İzmir Marşı’nın, I. Dünya Savaşı'nda Kafkasya Cephesi'ne ithafen "Kafkasya Marşı’ndan” esinlenerek yazıldığı ve bestelendiği çok az kişi tarafından biliniyor.
İzmir’de düşmanın denize dökülmesinden sonra yazılan aşağıdaki şiir, Kafkasya Marşı’nın müziğiyle adeta bütünleşerek marş olarak söylenmeye başlanmış…
***
İşte İzmir Marşı’nın sözleri:
İzmir’in dağlarında çiçekler açar
Altın güneş orda sırmalar saçar
Bozulmuş düşmanlar yel gibi kaçar
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
*
İzmir dağlarına bomba koydular
Türk'ün sancağını öne koydular
Şanlı zaferlerle düşmanı boğdular.
Kader böyle imiş ey garip ana
Kanım feda olsun güzel vatana.
*
İzmir’in dağlarında oturdum kaldım
Şehit olanları deftere yazdım
Öksüz yavruları bağrıma bastım
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
*
Türk oğluyum ben ölmek isterim.
Toprak diken olsa yatağım yerim
Allah’ından utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa, yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa.
*
Peygamber kucağı şehitler yeri
Çalındı borular haydi ileri
Bozuldu çadırlar kalmayın geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
*
Türk oğluyum ben ölmek isterim
Toprak diken olsa yatağım yerim
Allah’ından utansın dönenler geri
Yaşa Mustafa Kemal Paşa yaşa
Adın yazılacak mücevher taşa
*
İnsanın her duyduğunda yüreği taşar.
Duygularımızı allak bullak eder.
İstemsiz olarak gözlerimiz dolar.
***
Yukarıda da bahsettim.
İzmir Marşı’nın iki kıtasını besteleyerek siyasete bulaştırdılar.
İzmir Marşı’nın siyasete alet edilmesi, özellikle de AK Parti’ye karşı kullanılmasına karşılık olarak AK Parti Eskişehir Teşkilatı da, Milli Eğitim ve Kültür Turizm eski Bakanı Nabi Avcı’nın isteği üzerine düzenledikleri etkinliklerde Eskişehir Marşını çalmaya başladı.
Özellikle 24 Haziran seçimlerinde ve AK Parti’nin bayramlaşma törenlerinde.
Eskişehir Marşını çocukluğumuzda, öğrencilik yıllarımızda çok söylerdik.
Özellikle de “Eskişehir’in Düşman İşgalinden Kurtuluş” yıldönümlerinde…
Zamanla çalınmaya çalınmaya, söylenmeye söylenmeye “Eskişehir Marşı” da unutulmaya yüz tutmuştu.
İtiraf edeyim özellikle ilk ve ortaokul çağlarımda çok sık dinlediğim “Eskişehir Marşını” ben bile en son ne zaman dinlediğimi hatırlamıyorum…
Ortaokul 3’ye geçen paşa torunum Ada Çınar’a, “Eskişehir Marşını biliyor musun, hiç dinledin mi?” Diye sordum…
“Bilmiyorum” diye cevap verdi…
Kabahat torunumun mu? Yoksa ona o marşı öğretmeyen, dinletmeyen Milli Eğitim’in mi?
İzmir’de İzmirliler “İzmir Marşına” nasıl sahip çıkıyorlarsa, Eskişehir’de Eskişehirliler; “Eskişehir Marşını” sahiplenmeli ve unutulmaya yüz tutan marşımızı, ilk, orta, hatta liselerde çaldırarak genç nesillerimizin; “Eskişehir’in de marşı var” diye hafızalarına kazıyalım…
***
AK Parti Eskişehir Teşkilatı, Nabi Avcı’nın isteği üzerine iki yıldır etkinliklerinde “Eskişehir Marşı” çalmaya başladı…
Başta Nabi Hocam olmak üzere AK Parti Eskişehir teşkilatına teşekkür ediyorum…
Ancak herhalde son yıllarda her yerde “İzmir Marşı” çalınmamış olsaydı, onlarında “Eskişehir’in bir marşı var” diye akıllarına gelmeyecekti…
Marşımıza büyük küçük hepimiz sahip çıkalım…
Mümkün olduğunca açılışlarda, sportif etkinliklerde sık sık çalalım, “bizimde marşımız var” diyerek gururla, kıvançla söyleyelim.
***
İşte unutulmaya yüz tutan Eskişehir Marşı:
Eskişehir Eskişehir yalçın kaya sarp yeri
Kalelerden çok kuvvetli içindeki askerleri
Annem beni yetiştirdi bu vatana yolladı
Teslim etti al sancağı Allaha ısmarladı
Boş oturma çalış dedi hizmet eyle vatana
Sütüm sana helal olmaz saldırmazsan düşmanlara
Yastığımız mezar taşı, yorganımız kar olsun
Biz bu yoldan döner isek, namus bize ar olsun…
*-*******