İbrahim Eldem Eskişehir Ticaret Odası Meclis Toplantısında şu ifadeleri kullandı;
“Eskişehir il ve ilçelerinde şube sayılarının 800 civarında olduğunu düşündüğümüz üç harfli marketler var. Bu marketler Züccaciye, nalburiye, kırtasiye, mobilya, yatak, gözlük, hediyelik eşya, iş çamaşırı, çorap, havlu, beyaz eşya, elektronik eşya, oyuncak, sebze meyve aklınıza ne geliyorsa her şeyi satıyorlar. İşi o kadar çok abarttılar ki kurban bayramında kurbanlık hayvan bile satıyorlar. Karavan ve tekne satmaya başladılar. Meslek komitelerinin kazançlarına meslek alanlarına ve satış piyasalarına ciddi müdahale ediyorlar.
Haksız kazanç ve haksız rekabetin sınırlarını aşan, doymayan yapıları ile sayıları on binleri geçen zincir marketler çoğu sektörlerimiz alanına girmiş durumda. Her köşe başında, sokakta şubelerinin bulunması ticaretle uğraşan bizleri zor duruma sokmakta. Yerel esnafın sattığı ürünleri sattıkları yetmezmiş gibi bir hafta öncesinden fiyatları ilan edecek piyasaya ipotek koyuyorlar. Mağazalarına müşteri çekmek adına her türlü yola başvuruyorlar.
Bizler dükkanlarımızın başında yaz kış soğuk sıcak demeden 365 gün boyunca bulunuyoruz. Mağazalarımızı özellikle insan sirkülasyonu çok azaldı. Yüksek kiralar ödüyoruz. İstihdam sağlamaya çalışıyoruz. Vergilerimizi ödemeye çalışıyoruz.
Bir yıl boyunca sevgililer günü, anneler günü, öğretmenler günü gibi özel günleri bekleyen çiçekçi esnafları zincir marketler bu ürünleri sadece o günlerde sattığı için mağdur oluyor. Yaz gelince bunlar gözlük satıyor, şezlong satıyor, masa sandalye satıyorlar. Kış gelince de lastik satıyorlar, antifiriz satıyorlar, zincir satıyorlar. Aklınıza ne geliyorsa her şeyi satıyorlar.
Beyaz eşyanın üçüncü sınıf ürünlerini satarak buraya gelen öğrencilerimizin apartlar için alacakları beyaz eşyalarda önemli bir pazar payı elde ediyorlar. Ülkede satılan beyaz eşyaların yüzde 11’i bu zincir marketlerde satılıyor.
Eskişehir esnafının ayakta kalabilmesi için bu zincir marketlerin alanımıza girmemesi lazım. Bu sorun kartopu gibi büyüyerek devam etmektedir. Bu problem hepimizindir. Onlar paraları şehir dışına götürürken biz bu şehirde vergi veriyoruz, aidat ödüyoruz ve bu şehrin mağazalarında harcıyoruz.
Bu büyük problemin önüne geçmek için zincir marketlerinin amacı dışında ürün ve malzeme satışının engellenmesi lazım. Bakanlık nezdinde girişimler yapılmalı. Ticaret Bakanlığı'nın perakende yasasına değişiklik yapılması lazım. Türkiye Odalar Borsalar Birliğinde bu hususun yeniden görüşülmeli. Bunların takipçisi olmalıyız. Siyasilere baskı yapın deniliyor. Şehrimizi yönetmeye gelen siyasileri bu konuları anlatmamız lazım.”