Cumhuriyet Halk Partisi Odunpazarı İlçe Başkanı Akın Sallarel, en büyük hedeflerinin Eskişehir’de yüzde 43 olan oy potansiyellerini yüzde 50’nin üzerine çıkarmak olduğunu söylemiş…
Yani Eskişehir’de iki kişiden birinin oyunu almak istiyor CHP…
Bu olmaz mı?
Daha doğrusu bu hedef gerçekleşmez mi?
Olmasına olur. Hem de bal gibi!Ama bunun için tek yumruk olmak gerekir…
Bugün CHP’nin içine girip baktığınızda kaç parçaya ayrıldığını görmememiz için görme engelli olmanız lazım…
24 Aralık’ta yapılan il kongresine gidelim…İki aday çıktı…Kongrenin yapıldığı salona baktığımızda sanki düşman kardeşler…
Divan seçiminde bile nerede ise bir birlerine gireceklerdi…
Seçimlerde Sinan Özkar'ın listesi olan Mavi Liste 355, İlker Özokçu'nun listesi olan Beyaz liste 269 oy aldı.
Seçimi bir önceki seçim de olduğu gibi yine Sinan Özkar kazandı…Özkar, Büyükşehir ve Odunpazarı Belediye Başkanlarının desteğiyle başkanlık koltuğunu korudu…
Sadece Yılmaz Büyükerşen ile Kazım Kurt’un değil Milletvekili Cemal Okan Yüksel ile her ne kadar tarafsız görünse de Gaye Usluer’in de desteğini aldı…
Diğer aday İlker Özokçu’yu ise Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç ile Tepebaşı İlçe örgütü destekledi…
Geçtiğimiz günlerde Odunpazarı İlçe Başkanı Akın Sallarel’in bir gazeteye vermiş olduğu açıklamasını okudum…
“Eskişehir’de hedefimiz yüzde 50” demiş…
Demişte acaba buna kendisi gerçekten inanıyor mu?
İkincisi artık yüzde 50 oy yetmiyor…
En az yüzde 50 1 olmak zorunda…
CHP’nin yüzde 50 1 oy olması mümkün değil…
Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce CHP tabanından karşılık buldu.
Abdullah Gül’ün ismi gündeme geldiğinde tepki göstermişlerdi. “İkinci bir Ekmeleddin İhsanoğlu vakası yaşarız” demişlerdi.
Muharrem İnce birinci turda sadece CHP’lilerin oyunu alır.
Bu da yüzde 25.Hadi diğer sol partilerden de geldiğini var sayalım.
Yüzde 30 olur.Yüzde 30 yetmez.
Cumhurbaşkanlığı seçimi ikinci tura kalırsa CHP, Meral Akşener’i desteklemeli.
Kanaatim Meral Akşener, Muharrem İnce’den daha fazla oy alır.
Yüzde 30’un üzerinde oy alabi.leceğini düşünüyorum...
Recep Tayyip Erdoğan ile kafa kafa çıkma ihtimali de olabilir.
*****
CHP Odunpazarı İlçe Başkanı Akın Sallarel, “Eskişehir’deki hedefimiz net olarak hem yerel seçimlerde hem de genel seçimlerde yüzde 50’yi geçmek. Çünkü bizim burada potansiyelimiz çok yüksek. Her mahalleye kendi özelinde çalışmalarımızı yapacağız. Mahalleye özgü çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Partimle ilgili hedefimiz CHP’nin iktidar olması. İktidar bir partinin ilçe başkanı olmak benim için en büyük artı olacak. Ak Partinin ülkeyi düşürdüğü bu kötü durumda baskıcı bir ortamda, kendim için bir hedefimin olması ya da bir beklenti içerisinde olmam söz konusu bile olamaz. Partimizin kazanması zaten bizim de kazancımızdır” demiş…
Hedeflerinin CHP’nin iktidar olmasını vurgulamış…
Tabii ki her partinin hedefidir iktidar olmak…
Bugün 3 Kasım 2015 seçimlerinde yüzde 1 alan partinin il başkanına da “seçimde hedefiniz ne?” diye sorsanız o da “iktidar olmak” diyecektir…
Ama bunun için önce parti içindeki bölünmüşlük ortadan kaldırılmalı…
3 Kasım 2015’de yapılan seçimlerde CHP Eskişehir’de üç milletvekili çıkardı…
3 Kasım seçimlerinin üzerinden 3 yıl geçti.CHP’de 3 milletvekilini yan yana kaç kez gördünüz?
Bu sayı iki elin parmak sayısını geçmez…
İl Başkanı ile milletvekillerini kaç kez yan yana gördünüz?
Parti içi birlik beraberlik sağlanmadığı sürece, gerek parti üyeleri gerekse seçmen belediye başkanlarını, milletvekillerini, il ve ilçe başkanlarını yan yana görmezse CHP’ye nasıl oy verecek?
Bakın AK Parti’ye…
Onların da içlerinde kavga var!
Ama batkımızda dışarıya yansıtılmıyor…
İl Kongresi yaptılar…
Kavgasız, dövüşsüz kongre oldu…
“Delegenin değil genel merkezin dediği isim il başkanı oldu. Bu mu demokrasi?” Diyenler var…
Vatandaş ona bakmıyor…
Kongrenin herhangi bir olay yaşanmadan yapılmasını görüyor…
Bunu CHP’de yapabilir…
Halk “bir kere de kavga etmeden kongre yaptılar” desin…
***
“Sadece Genel Başkanımız ile oyumuzu yükselteceğimiz bir olay değil. İl ve ilçe örgütlerinin de bu konuda destek vermesi, sahaya inmesi gerekiyor. Sıkılmadık el çalınmadık kapı bırakmayacağız demekle değil bunda samimi olmak ve insanlara göstermeli. Bana göre siyasetin yüzde 80’i dinlemek yüzde 20’si konuşmaktır. Önce seçmeni dinlemelisiniz, karşınızdakini anlamalısınız ve sonra kendinizi anlatmalısınız."
Bu söz yine Akın Sallaer’e ait…
Doğru…
Aynen dediğiniz gibi olmalı…
Ancak 7 Haziran ve 3 Kasım seçimlerine dönüp bakın…
Bunu yapabildiniz mi?
Özellikle 3 Kasım seçim sonuçlarını iyi analiz edin…
Oradan çıkaracağınız çok dersler var…