CHP Eskişehir İl Başkan Adayı Figen Kahya şu ifadeleri kullandı;

"Bu demokrasi şöleninde, sonu iktidara çıkacak olan bu yolun başlangıcında burada sizlerle olmaktan dolayı çok mutluyum. Cumhuriyet Halk Partisi ailesinin gururlu ve umutlu bir ferdi olarak, il başkanlığı gibi eşsiz bir göreve, aday bir arkadaşınız olarak bugün karşınızda olmak onuru inanın tüm mevkilerin üstündedir…
Eğer sizlerin takdiriyle kongreden galip çıkarsam, adaylık açıklamamda da söylediğim gibi uzun ve meşakkatli bir yolculuk öyküsüne başlamış olacağız…

Cumhuriyet Halk Partisi yüz yıllık tarihi boyunca pek çok badireyi defetmeyi başarmış, galibiyetten çok mağlubiyete şahit olmuş ancak yaşadığı tüm olumsuzluklara rağmen yıkılmamış, halkımıza daima güven vermiş bir çınardır.
Bu parti kendisinin getirdiği demokrasiyle girdiği seçimlerde mağlubiyetler yaşamış, mallarına el konulmuş, pek çok kez kapatılma tehlikesi yaşamış, 12 Eylül gibi bir felaketin ardından kapatılmış, baraj altında kalmış, 3 kez ihtilal görmüş, sayısız darbe girişimine ve muhtıraya şahit olmuştur. Tüm bu olumsuzlukları gördüğü gibi, cumhuriyeti kurmuş, demokrasiyle taçlandırmış, kadınlara seçme ve seçilme hakkı vermiş, yurdun dört bir yanını Demirağlar ve fabrikalarla örmüştür. Kısacası Cumhuriyet Halk Partisi demek Türkiye Cumhuriyeti demek olmuştur, Partimizin tarihi Cumhuriyetimizin tarihiyle özleşmiştir.

Ulu Önderimizin “Benim iki büyük eserim” diye hitap ettiği, Cumhuriyet ve Cumhuriyet Halk Partisi 14-28 Mayıs seçimlerinde yaşadığımız mağlubiyetle inancını, umudunu kaybedecek değildir. Bu seçimin dersini çıkarmak elbet tabi boynumuzun borcudur. Bunun içindir feryadımız…

Bizim meselemiz “küçük olsun bizim olsun” mantığını reddetmektir, bizim meselemiz değişen dünyada, değişen Türkiye’de, gençler ve kadınlarla birlikte yerelden değişimi sağlayacak bir kadro oluşturmaktır.
Bizim hikâyemiz CHP değişmeden, Türkiye değişmez diyerek daha demokrat daha özgür daha umutlu ve iktidara kenetlenmiş bir CHP’yi yaratmak için başlamıştır.

Bu hikâye bu partiyi layık olduğu yere ulaştırmadan, önce CHP’de devrimi ve değişimi ardından Türkiye’de devrimi ve değişimi sağlamadan bitmez, bitmeyecektir.

Bizim ortaya koyduğumuz iddia budur; Biz üyeye hakkını teslim etmek için, biz seçim akşamı hüngür hüngür ağlayan gençlerimize umudu yeniden aşılmak için, biz “gözümüz açık mı gitsin” diye hayıflanan büyüklerimize bekledikleri huzuru sağlamak için, biz enflasyonun ve baskıların altında ezilen toplumumuzun yüzünü yeniden güldürmek için değişim diyerek yola çıkmışız.

Güzel yurdumuz dertler batağında hapsolmuş vaziyettedir. Ekonomisinden sağlığına, eğitiminden adaletine, dış politikasından kültürel yozlaşmasına… Daha da uzayıp giden bu kuyrukta en ufak bir olumlu politika maalesef bulunmamaktadır.

Türkiye’nin tüm kesimleri ağlıyor, çiftçisi çabasının karşılığını, işçisi emeğinin karşılığını, emeklisi heba ettiği yıllarının karşılığını, öğrencisi gece gündüz demeden hazırlandığını sınavların karşılığını alamadığı için kahroluyor!
Düşünün arkadaşlar bir apartmanda tüm komşularıyla kavgaya yer arayan bir dairede huzur olabilir mi? Zamanında “yurtta barış dünyada barış” diyen güzel memleketimizin hali bugün geldiğimiz nokta bu apartman örneğinden farksızdır. Dış politikamız bugün maalesef kabadayı vari bir şekilde “astığım astık, kestiğim kestik” anlayışıyla güdülüyor. Doğumuzda, batımızda hiçbir dostumuz yok, bugün dost dediğimizi ertesi düşman ilan edebiliyoruz, istikrar diyorlar ya hep hiç de öyle bir tavrımız bulunmuyor…

Ekonomi desek yerin dibindeyiz sevgili arkadaşlar, paramızın en ufak bir değeri bulunmuyor, Türk parası her gün pul oluyor. Marketlere gittiğimizde reyonlarda ne görsek almak istiyoruz çünkü ülkemizin acı bir gerçeğiyle karşı karşıyayız; her şey dünden pahalı yarından ucuz…

Ve eğitim… Düşünün arkadaşlar eğitim, bir ülkenin en mühim önceliğidir, çünkü yarınlara güvenle bakabilmek eğitimden geçer… Maalesef ülkemizde öğrenciler mutsuz, öğretmenler umutsuz…

Peki üniversiteler? Onlar farksız mı? hayır arkadaşlar, bin bir hayallerle kampüslere gelen öğrenciler bırakın sosyalleşmeyi, eğlenmeyi öğrenimlerini görmekte bin bir zorluk çekiyorlar. Ekonomik sebepler, bundan mütevellit ortaya çıkan yeme içme, barınma problemleri adeta yavrularımıza üniversite okumayın diyor… Maalesef bu imkânsızlıklar pek çok yerde yavrularımızı tarikat bataklıklarına itiyor…

Gördüğünüz üzere ülkemiz pek çok açıdan tehdit altındadır. Fakat geceyi siyaha boyayanlar varsa, sabahında bir sahibi vardır!

BİZ BURADAYIZ! BİZ BURADAYIZ ARKADAŞLAR...

Ant olsun ki; bu bozuk düzeni biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak düzelteceğiz! Yavrularımızı tarikatlardan, ortaçağ zihinlilerin pençesinden biz kurtaracağız! Usta’nın da söylediği gibi inanın güzel günler göreceğiz çocuklar…
Eskişehir İl Örgütü olarak elbet tabi önceliğimiz mikro politikalar olsa da, netice de saç tepeden başlar dökülmeye diyerek bunun bilinciyle makro politikalarda da sosyal devlet, hukuk devleti iddiasını sosyal demokratlar olarak canımız pahasına savunacağız!

Bu yolda dönenlerde, sönenlerde olsa “dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan” diyeceğiz ve bu ülkeyi bu partiyi mutlaka ve mutlaka layık olduğu yere getireceğiz.

İnan ki ben bu kürsü de Figen Kahya olarak tek başıma değilim, benimle birlikte bu kürsü de bu örgütün kendisi ve vicdanı var. İktidara susamış partimin evlatları var. Cumhuriyet Halk Partisinin değişimciliği ve devrimciliği var…

Benimle birlikte burada hiçbir menfi duygu beslemeden, partimizin bayrağını gururla dalgalandıran üyelerimizin hakkı var. Önseçim için gerekirse genel merkezle gerekirse tüm diğer unsurlarla tartışacak, hesap soracak bu örgütün vicdanı var…
Bundan 89 yıl önce Gazi’nin kadınlara verdiği hakla, onun çizdiği yolda en büyük güveni de ondan alarak, hayatının önemli bir dönemini kadın mücadelesine adamış bir insan olarak, kadın bir il başkan adayı olarak buradayım…

İşte ben tüm bu iddialarla Figen Kahya olarak buradayım, partimin hemen her kademesinde gururla görev yaptım, gerek İl Kadın Kolları Başkanlığım gerekse de Kadın
 
Kolları MYK Üyeliği süreçlerim boyunca önce Eskişehir’im ve Partim diyerek var gücümle çalıştım, çalıştık.
Bu görevlerim sırasında şehrimizin tüm kesimleriyle, partimizi kucaklaştırmak için elimizden geleni yaptık. Herkesle temas etmeye çalıştık, kadın mücadelesini şehrimizde kahramanca başardık…

Şimdi ise daha ilerisi için, İl Başkanı olarak partimizi şehrimizde daha geniş kitlelere yaymak için, elimizde bulunan yedi belediyeyi çoğaltmak için, partimizi şehrimizde girdiği tüm genel seçimlerde birinci parti yapıp, milletvekili sayısında net çoğunluğu sağlamak için hiç durmadan, duraklamadan çalışacağız.

Bizler elbette idari karar merci değiliz. Siz değerli il delegeleri yönetimimizi bu onurlu göreve nail gördüğünüz takdir de hücreleri kötülüklerle çeperlinmiş bu kutsal vatan için Eskişehir’imizde kolları sıvayacağız. Eskişehir öylesine bir şehir değildir, seçim akşamı sonuçları izlediğiniz ekrana baktığınızda Anadolu’nun ortasında gördüğünüz o kırmızılık, sizi yarınlara uyandıran umut olmuştur hep. İşte Eskişehir ümittir!

Yarın sabahtan itibaren şehrimizde sokak sokak, köy köy, hane hane dolaşıp, her esnafımızın elini sıkarak bu çöreklenmiş düzeni anlatmaya kararlıyız. Koltuklarda oturmak yok!

Kendimizi doğru anlatamamış isek bu bizim eksikliğimizdir. Anlatabilinceye dek yılmadan yönetimimizle, İlçe yönetimlerimizle, Gençlik Kollarımızla, Kadın Kollarımızla ve örgütümüzün tüm üyeleriyle organik bir bağ kurarak bizlere düşen tarihsel sorumluluğumuzun bilinciyle hareket ederek muhakkak başaracağız.

Tüm planlarımızı buna göre yaptık. Tek bir kişinin değil çoğulcu düşüncenin egemen olduğu bir komisyon kuracağız. Bu komisyonda yaş mefhumu önemsenmeksizin alanında yetkin, ehliyet ve liyakat sahibi bireyler, gençler, kadınlar, tecrübeli insanlar farklı alanlarda ve sektörlerde önder, kanaat mensuplarının yer almasını planladık. Fikir stratejileri doğrultusunda hem yerel hem de genel merkezimize yazacağımız raporlar doğrultusunda makro düzeyde ülkemize katma değer sunacağımıza inanıyorum. Bu noktada belediyelerimizle uyumlu çalışarak toplumumuzun kanayan birçok yarasına parmak basacağımızı öngörüyorum.

Size söz veriyorum, CHP özgürleşecek, kadınlar kazanacak, gençler kazanacak. İşçiler, emekliler kazanacak, biz kazanacağız arkadaşlar ve Türkiye Kazanacak!"