CHP Eskişehir İl Başkan Adayı Figen Kahya şu açıklamaları yaptı;

“Ben Figen Kahya olarak uzun yıllardır, partim için, partimin hemen her kademesinde elimden geldiğince mücadele ettim. İl Başkanlığı düşüncemde gene bu konu üzerine, çağdaş kentimize ve partimize daha faydalı olabilmek için netleşti. Uğruna mücadele verdiğimiz tüm toplumsal kesimler için buradayım. Bir demokrasi şöleni, bir bayram havasında geçeceğine inandığım il kongremizde yeni bir heyecan ve azimle göreve talip olacağım. Uzun ve meşakkatli bir serüvene başlayacağımızın bilinciyle, sizlerin huzurundayım. Bizim talebimiz makama değildir, bizim talebimiz halk için hakça bir yaşam mücadelesidir. Bizim talebimiz, yüz yıllık koca çınar olan cumhuriyet halk partisini yakıştığı yere getirme çabasıdır. Bizim talebimiz, sen-ben-o demeden biz olabilmektir. Bizim talebimiz, kadınlarla ve gençlerle birlikte yola çıkmaktır.

Kadın mücadelesini kotalarla sınırlayarak değil, eşit bir zeminde hakça ve özgürce gerçekleştirmek için, Gençleri sadece işimiz düştüğünde hatırlamak için değil, onların heyecanlarını ve kararlılıklarını paylaşarak onlarla beraber mücadele etmek için, onlarla geleceğe dair umutlu hayaller kurmak için buradayım. İşçilerimizin, emekçilerimizin, emeklilerimizin dertlerine bir nebze olsun çözüm üretebilmek için, bulunduğumuz her platformda onların haklarını savunmak için buradayım.

Maalesef kaybettiğimiz genel seçimlerin ardından üzerimize çöken umutsuzluğu dağıtmak için, Cumhuriyet Halk Partimizi önce kentimizde ardından ülkemizde daha da yukarıya çıkarmak için, kutuplaşan ayrışan bir örgüt değil, el ele omuz omuza mücadele eden bir il örgütü için buradayım! Kaybedilen seçimin özeleştirisini sormak-sorgulamak için, yaptığımız hatalardan ders alarak, bir adım daha ileriye gitmek için, değişim ve dönüşüm için buradayım. Demokrasinin gereğini sağlamak için, yerel veya genel seçim fark etmeksizin önseçimi gerçekleştirmek için, hiçbir zaman size sorulmayan hakkınızı size kazandırmak için adayım. Cumhuriyet Halk Partisi hepimizindir! Bu memleketi ancak ve ancak Cumhuriyet Halk Partisi, demokrasiyle taçlandırabilecektir.

Gelin bir olalım, partimiz ve kentimiz için özgürce, demokrat bir şekilde ortak bir yol öyküsüne başlayalım. Bizim yol öykümüz, partimizi en yükseğe taşımak için, örgütün vicdanını duyurmak için, partimizin evlatlarına sahip çıkmak için, gereken yerde gereken kişiye örgüt adına hesap sorabilmek için, kısacası her şey çok güzel olacak diyebilmek içindir. Önce CHP'de devrim ve değişim ardından Türkiye'de devrim ve değişim diyerek sözlerimi noktalıyor, hepinize teşekkürlerimi sunuyorum... Yaşasın Cumhuriyet, Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi…”