Eskişehir’de son zamanlarda internet üzerinden erişimi kolaylaşan kumar oyunlarıyla kumar batağına düşen kişilerin sayısında artış yaşanıyor. Öte yandan bu oyunları oynayan kişilerin yaşının 15’e kadar düşmesi tedirgin edici bir tablo ortaya çıkarıyor. Henüz ortaokul eğitimi alan öğrencilerden 45 yaşındaki vatandaşlara kadar yayılan internetten erişilebilen bu kumar oyunları, uzmanların görüşüne göre bağımlılık olarak görülüyor. Pek çok sosyal ve psikolojik etkenin de tetiklediği kumar bağımlılığının ortak tek bir nedeni var. Kolay yoldan para kazanma hırsı ve kaybettiklerini yeniden kazanma isteği.

Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ceran kumar bağımlılığı hakkında bilgilendirici sözlerde bulundu

Eskişehir’de 08 Ocak Çarşamba Günü Bazı Yerlerde Planlı Elektrik Kesintisi Olacak Eskişehir’de 08 Ocak Çarşamba Günü Bazı Yerlerde Planlı Elektrik Kesintisi Olacak

Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ceran, son yıllarda kumar bağımlılığı sebebiyle gelen danışan sayısının arttığını söyledi. Bu bağımlılığın uzman yardımı olmadan bırakılamayacağını da ekleyen Dr. Ceran, artık ortaokul öğrencilerinin bile bu oyunları oynadığını ve bağımlılığa sürüklendiğini ifade etti.

Geçen yıldan bu yana 3 kat artış söz konusu

Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ceran, kumar bağımlılığıyla alakalı “Son zamanlarda giderek arttığını söyleyebilirim bu rahatsızlığın, zaten bilimsel veriler de arttığı yönünde. Geçen yıla göre 3 kat arttığını söyleyebilirim mesela, ya da ondan önceki seneye göre de 5 kat. İşin gerçeği öyle bir hale geldik ki artık, toplumda herkeste görülmeye başlandı. Her yaşta, her cinste, her eğitim grubunda ve her meslekte görülmeye başlandı. Ama bizim için biraz daha riskli olan grup genç ve orta yaş erkekler, bu konuda daha meyilli olabiliyor. Şu sıralar en çok gündemde olan şey ‘kolay yoldan para kazanma' muhabbetleri olduğu için, ne yazık ki bu olayı arttırıyor. İnsanlar sosyal medyadan görerek bir anda zengin olma hevesiyle ne yazık ki kumara yönleniyor” dedi.

“Bizim için daha riskli olan grup genç ve orta yaş”

Günümüzde kumar bağımlılığının ortaokul sıralarından başladığını anlatan Dr. Ceran, bu duruma etken ve faktörlerden bahsetti. Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ceran sözlerine şöyle devam etti: “Ben ortaokula giden çocuklarda bile gördüm bunu. Gerçi onlardakine tam bir bağımlılık diyemeyiz, daha çok kumar oynama alışkanlığı. Bizim için daha riskli olan grup genç ve orta yaş. Yani 15'li yaşlardan başlayıp 45'li yaşlara giden erkek grupları diğerlerine göre daha riskli. Daha öncesinde görülmeyen bu rahatsızlık son 20-30 yıldır katlanarak artıyor. Şu an toplumda görülme ihtimali yüzde 3 ve yüzde 5 arasında değişiyor. Yani her 100 kişiden 1'inde görülüyor ne yazık ki. Olayın biyolojik boyutu var, psikolojik boyutu var, sosyal boyutu da var. Biyolojik boyutlarda mesela bizim ‘dopamin' dediğimiz bir etken madde var. Kumar oynayan insanlarda ne yazık ki bu dopamin seviyesi ileri derecede artıyor. Buna karşı bir haz gelişiyor ve kişi daha sonrasında da aynı hazzı alabilmek adına yeniden kumar oynamak zorunda kalıyor. Psikolojik boyut olarak yeterince tatmin olmayan, mutsuz ve kederli insanların buraya doğru kaydığını görüyoruz. Sosyal boyut olarak da çalıştıkları ortamlarda, mekanlarda, okullarda ve arkadaşlık ilişkilerinde kumar oynamaya yönlendiren davranışlar olabiliyor. Hepsinin bir araya gelmesiyle birlikte bir problem ortaya çıkıyor. Tabii devamında en büyük faktörlerden biri de ‘kolay ulaşılabilir' olması. Aslında biz bağımlılıkların hepsini aynı kategoride değerlendiriyoruz. Mesela sigara ve alkol bağımlılığı diğerlerine göre daha fazladır, bunun sebebi ne? Kolay ulaşılabilir olması. Ne yazık ki internet ortamının her yerde olması ve hepimizin elinde cep telefonlarının olması bu sıklığın artmasına sebep olan faktörler.”

Kumar bağımlılığından kurtulmada en önemli nokta destek

Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Ceran, kumar bağımlılığından kurtulmak için her türlü desteğin şart olduğunu ifade etti. Genel olarak bağımlı bir kişinin 5 ilâ 10 seansta bu bağımlılıktan kurtulduğunu söyleyen Dr. Ceran: “Her zaman gördüğümüz bir durum var o da şu, kumar alışkanlığı olan bir insanın ilk yaptığı şeylerden birisi ne yazık ki yalan söyleme davranışıdır. Öncelikli olarak kendine yalan söylemeye başlar, ‘Ben bunu istersem bırakabilirim, daha önce bırakmıştım, kaybettiklerimi bir kazanayım bu iş bitecek' gibi muhabbetlerini mutlaka yaparlar kendi kendilerine. Sonra etrafa yalan söyleme başlar. Sonra kişilik değişiklikleri ve ne yazık ki diğer bağımlılıklarda olduğu gibi en sonunda çetrefilli ve içinden çıkılmaz hale gelebilir. İşin gerçeği, insanların desteksiz olarak bundan kurtulmaları çok çok zor. Destek derken illa psikolojik ve psikiyatrik destekten bahsetmiyorum; sosyal destek, aile desteği ve toplum desteği de çok çok önemli. Tabii hepsi bir arada olduğu zaman en güzeli o aslında. Yani psikolojik destek veya psikiyatrik ilaç tedavisi almış olması diğer desteklerle birleştiği zaman daha kolay sonuç alınabiliyor. Bu destekler için minimum 5 seans gerekli diyebilirim, belki en az 5-10 seans. Burada tabii tek bir şey söylemek zor, tamamen kişiye bağlı bir durum” şeklinde konuştu.