Eskişehir'de, 2 yıl önce Haziran ayında Emek Mahallesi'nde bulunan 2. kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybeden 36 yaşındaki Zerin Kılınç'ın ölümüyle ilgili olarak sevgilisi Yılmaz S. hakkında açılan davanın sonuçlarıyla ilgili yeni gelişmeler yaşandı.
Yılmaz S.'nin beraat etmesinin ardından Kılınç'ın ailesi ve avukatları davayı İstinaf Mahkemesi'ne taşımıştı.
Ancak İstinaf Mahkemesi, "Mahkemenin kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir hukuka aykırılık olmadığı" yönünde karar vererek itirazları reddetti. Bu kararın ardından ailenin avukatları dosyayı Yargıtay'a göndererek temyiz başvurularını yapacaklarını belirtti.
Olaydan 7 ay sonra tutuklanan Yılmaz S., Eskişehir 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde "Müebbet hapis cezası" istemiyle yargılanmış ancak somut delil bulunamadığı gerekçesiyle beraat etmişti. Ancak "Kadına karşı tehdit" suçundan aldığı 7 ay 15 gün hapis cezası, 5 yıl ertelenmişti.
Kılınç'ın ailesi ve avukatları, mahkemenin kararına itiraz ederek dosyayı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdı. Ancak İstinaf Mahkemesi, yapılan yargılamaya ve delillere uygun şekilde karar verildiğini belirterek itirazları reddetti. Bunun üzerine ailenin avukatları, dosyayı Yargıtay'a göndererek temyiz başvurusunda bulunacaklarını açıkladı.
Kılınç'ın annesi Telli Özokçu, kararın ardından duygularını şu sözlerle ifade etti: "Benim yavrum öyle biri değildi. En ufak bir umudumuz vardı, istinada, karara tepkiliyiz. Hüsrana uğradık, 2 yıldır ağlıyorum. Benim yavrum bunu yapacak birisi değildi, bir de yavrusu vardı. Bütün yetkililere sesleniyorum, sesimi duysunlar. Ben bir anneyim, 2 yıldır ağlıyorum. Dosyamıza el atılsın, araştırılsın, katiller dışarıda gezmesin. Başka anneler ağlamasın. Öyle bir şeyi kesinlikle yapmazdı yavrusuna çok düşkündü. O şahıs, benim yavrumu hayattan kopardı. Benim anne hislerim kuvvetli, o yaptı. Mücadelemiz devam edecek inşallah, biz sonuna kadar arkasındayız. Benim yavrumun kanı yerde kalmasın."
Kılınç'ın kardeşi Aysun Kılınç da şu ifadeleri kullandı: "Biz 2 yıldır hukuk mücadelesi veriyoruz ve bir umut olarak istinaf mahkemesinin sonucunu bekledik ama gördük ki karar yine aynı şekilde işledi. Neye göre reddedildi bunu bilmiyoruz. Adalete güvenmek istiyoruz çünkü benim ablam intihar edebilecek bir insan değildi, ablamın evladı var. Ayrıca, intihar edecek bir insan olay günü işyerinden izin alıp tatile gitmek istemez. Psikolojisi bozuk ya da meyilli bir insan değildi. Biz hukuk mücadelemizi devam ettireceğiz, yılmadık. Hukuka aykırı bir karar çıktı, tüm yetkililer bunu görsün ve duysun. Tekrar incelensin, biz her şekilde elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz. Adalete güvenmek istiyoruz.