Eskişehir’de Gıda Güvenliği Alarmı
Tarım ve Orman Bakanlığı, 29 Ocak tarihinde kamuoyu ile paylaştığı taklit ve tağşiş listesine yeni eklenen markaları açıkladı. Listede, ülke genelinde farklı illerden birçok firma yer alırken, bu firmaların gıda ürünlerinde insan sağlığını tehdit edecek oranda çeşitli maddeler tespit edildi. Özellikle süt ürünlerinde sıklıkla rastlanan nişasta ve koruyucu katkı maddelerinin, mevzuatta belirtilen limitleri aştığı veya eksik olduğu aktarıldı.
Yeni açıklanan listede dikkat çeken hususlardan biri de Eskişehir merkezli Yeşilçay Süt Ürünleri Üretim ve Pazarlama Limited Şirketi'nin yer alması. Bakanlık yetkililerinin ifadesine göre, söz konusu firmanın piyasaya sürdüğü bazı süt ürünlerinde yağ oranının düşük olduğu, bu testler neticesinde de firmanın kanunlara aykırı biçimde üretim gerçekleştirdiği kesinleşmiş oldu.
Tüketiciler Nasıl Korunabilir?
Tüketicilerin gıda alırken dikkat etmesi gereken en önemli noktaların başında, ürün etiketlerini kontrol etmek geliyor. Gıda güvenliği uzmanları, market raflarındaki ürünlerin içeriğinin mutlaka incelenmesi gerektiğini vurguluyor. Ancak yalnızca etiketteki ifadelere güvenmek de her zaman yeterli olmayabiliyor.
Bu noktada, markaların güvenilirliği, daha önce denetlenip denetlenmediği ve üretim standartlarının nasıl olduğu da önem taşıyor. Bakanlığın internet sitesinde her yıl ya da belirli periyotlarla duyurulan taklit-tağşiş listelerinin takibi, hangi firmaların sorunlu ürünler ürettiğini göstermesi açısından büyük önem taşıyor. Tüketiciler, bu listeleri düzenli olarak gözden geçirerek, alışveriş tercihlerini şekillendirebilir. Ayrıca, tüketicilerin gıda zehirlenmesi şüphesi ya da benzeri durumlarda Alo 174 Gıda Hattı’nı aramaları da hem kendi sağlıkları hem de genel gıda güvenliğinin artırılması açısından kritik bir adım.
Uzmanlardan Uyarı: “Denetimler Arttırılmalı”
Gıda mühendisleri ve halk sağlığı uzmanları, taklit ve tağşişi önlemek için denetimlerin sıklaştırılması gerektiğini belirtiyor. Denetimlerin sadece üretim aşamasında değil, depolama ve pazarlama aşamasında da eksiksiz yapılması tavsiye ediliyor. Bu sayede, saklama koşullarından etiket doğruluğuna kadar tüm süreçler kontrol altında tutulabilir ve tüketiciye ulaşan ürünlerin kalitesi güvence altına alınabilir.
Özellikle et ve süt ürünleri gibi çabuk bozulabilen ve mikrobiyolojik risk taşıyan gıdalarda, üreticilerin daha titiz bir yaklaşım benimsemesi gerektiğinin altını çizen uzmanlar, gıda güvenliğinde “üretimden tüketime kadar” prensibinin hayati olduğuna dikkat çekiyor.
Eskişehir Halkı Ne Düşünüyor?
Eskişehir’de faaliyet gösteren firma hakkındaki hileli üretim bilgileri, şehirde yaşayan vatandaşlar arasında endişeye yol açtı. Özellikle süt ürünlerinin aile sofralarında sıkça tüketildiği göz önüne alındığında, “güvenilir gıda” arayışı daha da önem kazandı.
Öğrenci nüfusunun da yoğun olduğu Eskişehir’de, ekonomik kaygılar sebebiyle daha uygun fiyatlı ürünlere yönelmenin riski artırdığına dikkat çekiliyor. Fiyat ve kalite arasındaki ilişkiyi gözetmekte zorlanan öğrenciler ve dar gelirli aileler, zaman zaman taklit ya da tağşiş ürünlere farkında olmadan yönelebiliyor. Bu da gıda güvenliği bilincinin, ekonomik zorluklara rağmen mutlaka ön planda tutulması gerektiğini gösteriyor.