Eskişehir Demokratik Kadın Platformu açıklamayı yayınladı;


Eskişehir Demokratik Kadın Platformu olarak bugün buraya sahnede istediğini giydiği, istediğini söylediği, LGBTİ+’lara ve kadınlara desteğini özgürce ifade ettiği için tutuklanan, tepkilerimiz sonrasında tutukluluğu ev hapsine çevrilen GÜLŞEN’le dayanışmak için geldik.

Siyasi iktidar seçim atmosferine müzik festivallerini yasaklayarak, sanatçılara konser yasağı getirerek, milyonlara sürtük diyerek girdi. Gülşen’e aylardır yapılan sistematik saldırıların ardından son olarak tutuklanması baskı rejiminin boyutlarını gösteriyor.

Diyanet İşleri Başkanlığı makbul kadın anlayışını ideolojik olarak yaymaya çalışıyor. Biliyoruz ki kadınlar açısından dinci gericilik her zaman patriyarkanın baskı aracı olmuştur. O yüzden laik bir yaşam kadınlar açısından çok önemlidir. Kadınların etek boyuna, göğüs dekoltesine, saçının rengine, doğrup doğurmayacağına, kaç çocuk doğuracağına kadar karar vermek isteyen partiyarkayı yine kadınlar yıkacak.

İktidarın nefret söylemi, muhalefetin iktidarı besleyen tutumları ve yargının erkek aklı biz kadınları ve LGBTİ+ları hedef almakta ve her an bir ölüm, tecavüz, tutuklama ile karşı karşıya bırakmaktadır. İstanbul Sözleşmesi’nden çıkılması, 6284’ün etkin uygulanmaması ve tüm kararların tek adamdan çıkması ülkeyi demokrasiden, özgürlükten, güvenilir bir yer olmaktan hızla uzaklaştırıyor.

Katillerin, tecavüzcülerin sırtını sıvazlayanlara sözümüz var; sokakta, evde, okulda, işyerinde her yerdeyiz. Ne size ne kadın düşmanı politikalarınıza itaat etmiyoruz.

Nefret politikalarıyla öldürdüğünüz kadınlar, katlettiğiniz lubunyaların isyanıyla mücadelemizi büyütüyor ve bir kez daha haykırıyoruz: Yaşasın Kadın Dayanışması!

Sesimizi yükselttiğimizde hep kazandık, Gülşen’in tutukluluğu sona erdi. Ancak ev hapsinde ve hala tam olarak özgür değil. Hiçbir kadın size göre makbul kadın olmadığı, istediğini giydiği, istediğini söylediği için baskı altında, tutuklama tehdidiyle yaşamayacak.

Kadınlar ve lubunyalar olarak haykırıyoruz; bütün kızkardeşlerimiz özgür oluncaya dek biz de özgür değiliz! Bu yüzden susmuyoruz. Kadınlar özgürlük mücadelesinde inat ettikçe korkmuyoruz. Kadın katillerin, tecavüzcülerin sırtını sıvazlayanlara sözümüz var; sokakta, evde, okulda, işyerinde her yerdeyiz. Baskıcı politikalarınıza, erkek adaletinize, saray yargınıza itaat etmiyoruz!

Kızlı erkekli dans etmek haramdır diyen gerici zihniyetinize, yasakladığınız festivallerin daha güzellerini yapma umudumuzla; buradan hep beraber sesleniyoruz:  

“Elimi de kolumu da bağla haydi! Becerebilirsen zapt et haydi!”