Emirdağ ağzında ''Havas Olmak'' gönül düşürmek, gönlünü kaptırmak ve aşık olmaktır. Emirdağ'da doğup, yetişen her gencin ve kızın hemen hepsinin başından geçen, genelde buluğ sonrası dönemde yani delikanlılığa geçiş döneminde ve delikanlılık boyunca devam eden çoğunlukla platonik yaşanan karmaşık bir duygudur.
Havas olmak; Emirdağ'da gençliğimizin geçtiği yıllarda genellikle platonik yaşanırdı. Yani delikanlının sevdiği kızı bu sevgiden veya genç kızın sevdiği delikanlının bu sevgiden haberi bile olmazdı. Çünkü O devir Emirdağ yaşantısında genç kızlar yanlarında büyükleri olmadan tek başlarına sokağa, çarşıya, pazara çıkamazlardı. Delikanlılarda kendi mahalleleri dışında diğer mahalleleri dışında diğer mahalleleri pek gezemezdi. Genç kızları düğün ve nişanlarda, kız başlarında, Hıdırellez şenliklerinde, Çaydere'de yün, kilim gibi yıkama dönemlerinde, yaylada, Yarımca köyünde koyun sağma, koç gatımı ya da kuzu seçme dönemleri hariç, pek görmek mümkün değildi.
Emirdağ'da kızlar çok zor görünürdü. O da genellikle uzaktan. Mesela; 3 delikanlı gezmeye çıktıklarında, diyelim ki 300 metre ilerideki bir evin balkonuna bir kız elindeki yaygıyı silkmek için çıktı ve bu arada tesadüfen delikanlılara doğru baktı, bunu da delikanlılar gördü'Tamam, anam vallahi baktı, Kime?' delikanlılardan birine baktı. Öyle kabul ederler ve o delikanlı yanıp tutuşurdu.Kızın evinin bulunduğu sokak veya cadde o delikanlının yolu olur. Genç kızın ise aradan aylar yıllar bile geçse umumiyetle haberi bile olmazdı. İşte bu yüzden sevdalar platonik yaşanırdı. Tesadüfen kızın haberi oldu diyelim, delikanlıyı beğendi ise bunu tavırları ile belli eder ve işaret dönemi başlardı. Hemen arkasından mektuplaşma dönemi başlardı...
KAYNAK: Emirdağlı Fikret Akın'ın ''Emirdağ'dan Esintiler'' adlı kitabından alınmıştır.