Büyük coşkuya dönüşen en güzel adetlerimizden birisidir. Doğan çocuk erkek evladın çocuğu ve ilk torun ise genellikle dedenin, kız çocuğu ise babaannenin ismi verilir. Dedenin ismi verilen erkek çocuk genellikle dede diye çağrılır.

Emirdağ’ın delikanlıları kızları doğan çocuklarına aile büyüklerinin adlarını koymaları bir vazife bilip bundan büyük zevk duyarlar. Ölen aile büyüklerinin ve yakınlarının adlarının konulması sık rastlanan adettir. Yalnız bu ‘’AD KOYMA’’ işleminde, çocuğu doğuran gelinler kaynana, kayınbaba veya kocasının tarafının adları verildiği için mırın kırın edebilirler.

Kararlaştırılan isim koyma işlemi şöyle gerçekleşir: Sülalenin dini bütün en yaşlı erkeği ile baba ile birlikte abdest alıp, iki rekât şükür namazı kılarlar. Yaşlı erkek namazdan sonra dualarla çocuğu kulağına alarak kıbleye dönük bir şekilde kulağına yüksek olmayan bir sesle ‘EZAN-I MUHAMMEDİ’yi okur ve kamet getirir.

Arkasından yine kulaklarına üçer defa çocuğa konulan ismi tekrarlar. Sağlık ve sıhhat içerisinde uzun bir ömür geçirmesi dileğiyle ‘FATİHA, ŞERİF, FELAK, NAS’ sureleri ile işlem tamamlanır. ‘’AD KOYMA’’ işlemine ailenin bütün yakınları katılır. Gerektiğinde hazırlanmış olan ve yaygın olmayan ‘’AD KOYMA ŞERBETİ’’ içilir. Çocuk kız ise lokum, erkek ise tahin helvası, ‘’AD KOYMA’’ işleminden sonra eş, dost, komşu ve yakınlarına dağıtılır.

KAYNAK: EMİRDAĞLI FİKRET AKIN’IN ‘EMİRDAĞ’DAN ESİNTİLER’ ADLI KİTABINDAN ALINMIŞTIR