Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 31 Mart yerel seçimleri öncesi ‘Cumhur bizim, Türkiye hepimizin’ temalı ikinci açık hava toplantısını MHP’li tek büyükşehir belediyesinin olduğu Manisa’da gerçekleştirdi. Manisa’nın Şehzadeler ilçesindeki Cumhuriyet Meydanı'na atlı birliklerin karşılamasıyla gelen Bahçeli, meydanda kendisini bekleyen binlerce vatandaşa seslendi. Manisa’nın coşkusuyla göz kamaştırdığını kaydeden Bahçeli, “2019'da beka için milli karar çağrısı yapmıştım. Manisa'nın ehline emanet edileceğini söylemiştim; hamdolsun Manisa ehline emanet edildi. Manisa yanımızda durdu. Manisa'yı hizmetle kucakladık. Manisa tarihimizin canlı şahididir. Devlet yönetiminin ilk durağıdır. 16 şehzade Manisa'da sancak beyliği yapmıştır. İmparatorluk çınarının kökü Manisa'dan sulanmış, milli mücadele zaferi Manisa'da körüklenmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nin 100. yıl dönümü sizlerin desteği ile taçlandı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde korkuluklar yıkıldı. 8 ay önce yine Manisa'ya sahip çıkıp, sağlam iradeyi seçerek 'istikrar sürsün Türkiye büyüsün' tercihinde bulundunuz. 31 Mart'ta da yerel seçimlerde de inanıyorum ki Manisa yine sevdalılarına kucağını açacaktır. Varlığına ve birliğine ipotek koydurmayacaktır. 31 Mart'ta sandığa gidecek misiniz? Sandığa sahip çıkacak mısınız? Geleceğinize sahip çıkacak mısınız? Huzurunuza sahip çıkacak mısınız? Cumhur İttifakı'na destek çıkacak mısınız? Madem evet diyorsunuz, sayın Cengiz Ergün'ü bir kez daha iradenize emanet ediyorum. 2023'ün zafer yolu Manisa'dan ardına kadar açıldı. 14 Mayıs ve 28 Mayıs seçimleriyle önümüze çıkarılan sanal korkuluklar yıkıldı, cumhur demokratik iradesiyle vaziyet alıp Türkiye Yüzyılı'nın meşalesini yaktı” dedi.

Manisa’daki başkan adaylarından da bahseden Bahçeli, “Manisa’da sahte demokratlara, yalan bezirganlarına, yıkım elebaşlarına, demlenmiş siyasi eylemcilere müsaade yoktur, mükafat yoktur. Cumhur İttifakı'nın birbirinden değerli adaylarıyla Manisa’nın tamamının hizmetine talibiz. Belediye başkan adaylarımızın alayını birden sizlerin onayına sunuyor, bütün hemşehrilerimizin Cumhur İttifakı'nın adaylarının etrafında kenetlenmesini istirham ediyorum. Cumhur İttifakı'na destek verecek misiniz? Manisa’nın ufkunu kapatmaya niyetlenenlere geçit yoktur. Allah’a şükürler olsun ki Manisa kararını vermiş, Manisa tercihini netleştirmiştir. Neye inanırsanız inanın, hangi partiye gönül verirseniz verin, doğduğunuz yöreniz, mezhebiniz ne olursa olsun oyunuzu kullanmak için sandığa gitmenizi ve Manisa’nın gücüne güç katmanınızı önemle rica ediyorum. Hüsran siyaseti ile hizmet siyasetini aynı kefeye koyamayız. Haine hain demek zorundayız. Bölücü örgütlerle demlenen siyasilerin her türlü çirkinliği yaptığını görüyoruz. Yeni yüzyılda Manisa’nın her türlü sorununu çözmek ve hayata geçirmek için boşa zaman kaybetmeyeceğiz. Üreterek gelişeceğiz. Hizmete kervanımız 31 Mart’tan sonra hızlanacak. Manisa’da yaşayan hiçbir insanımızı aç ve açıkta bırakmayacağız. Belediyenin görevi sadece kentsel sorunları çözmek değildir, belediye demek insan onuruna, inan şerefine hürmetle bağlılık, haysiyetle bağımlı muamele demektir. Gözyaşlarını silmeyen ihtiyaç sahiplerini gözetmeyen belediye gerçek manada sorumluluğunu yerine getirmiş sayılamaz. Bugüne kadar MHP ve Cumhur İttifakı yönetimindeki belediyelerde esas ve bağlayıcı husus bu olmuştur. Bizler günübirlik siyasi hesap ve mevki kazanımlar peşinde değiliz. Bizler için vatandaşın huzuru, refahı ve güvenliği her şeyden önemlidir. Milletimiz huzurlu ve güvenli değilse geleceğe umutla bakamayız. Halden dertten anlamayan yüksek hedeflere varamaz. Bugünün sorunlarını çözmekle kalmıyor, geleceğin sorunlarını öngörüyor ve hazırlıklarımızı buna göre yapıyoruz. Yükümüz ağır olsa da yolumuz doğrudur. Kaybedecek zamanımız yoktur. Türkiye’yi daha ileriye götürmek, Manisa’ya daha mamur etmek için yerimizde saymayacağız, daha çok çalışacağız. Manisa’ya hizmeti şeref bileceğiz. Manisa prangalarını kırıyor. İnsan merkezli hizmet odaklı her bir vatandaşa aynı gözle bakan belediyecilik anlayışla çalışıyor.” şeklinde konuştu.

İzmir’de taksi şoförünün öldürülmesini de değinen Bahçeli, “31 Ocak gece yarısı İzmir Gaziemir’de sadece ekmeğinin peşinde konuşan aynı zamanda tertemiz kalpli bir taksi şoförümüz arabasına aldığı bir cani tarafından namertlikle vuruldu ve hayattan koparıldı. DEM'ci ve bölücü bu caninin 'Herkese güvenmeyeceksin' sözü kameralara yansıdı. Türkiye'nin huzurunu kaçırmak isteyen alçakların başına dünyayı yıkmalıyız. Teröristler, suç örgütleri, casuslar, iç ve dış ihanet çeteleri kara propagandalarına hız kesmeden devam etseler de birbirimize güvenmekten vazgeçmeyeceğiz. Kötülüğe, kötülere teslim olmayacağız, milli birlik ve beraberliğimizden taviz vermeyeceğiz. Suça ve suçluya hoşgörü olamaz. Teröre ve teröriste acımaktan bahsedilemez. Masumların canına kasteden hainlerin en ağır şekilde cezalandırılması, bir daha güneş ışığı görmemeleri beklentim ve temennimdir. Taksi şoförümüzü katleden alçağın cezasını çekmekle birlikte vatandaşlıktan çıkartılması, hayat boyunca rezil rüsva şekilde yaşaması adalet ve hakkaniyet mecburiyetidir" şeklinde konuştu.

Türkiye’nin darboğaza sürüklenmesi için sistemli ve şiddetli operasyonlar yapıldığını kaydeden Bahçeli, “Gün be gün azgınlaşan bölücü dayatmalar çok dikkat çekici provokasyonlardır ve kaynak üssü dışarıdadır. Astronot Alper Gezeravcı kardeşimizin uzaya gittiği bir dönemde bir dizi film vasıtasıyla Dilber karakterinin servis edilmesi, zaman itibarıyla manidar bir komplodur.

Eskişehir Türkiye’nin En Zeki Şehri Oldu! Eskişehir Türkiye’nin En Zeki Şehri Oldu!

Gazze’de süren insani felaketler, Ortadoğu’da süren çatışmalar, ABD ile İran arasında sertleşen gerilim, mücavir bölgelerde terör örgütlerinin yuvalanması, etrafımızdaki tehdit kuşağının gittikçe genişlediğine ve buna karşın müteyakkuz olmamız gerektiğine işarettir. TBMM’de Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında Yargıtay 3. Dairesinin kararı okunurken hiçbir adaba sığmayan protesto gösterileri demokratik hak olarak görülemez. Böyle gösterilemez. Gezi Parkı davasında hüküm almıştır ve bu hükmün uygulanmasından başka seçenek kalmamıştır. Anayasa Mahkemesi Atalay’la ilgili verdiği kararla tarihi bir hata olarak tartışmaların fitilini ateşlemiştir. Kriz ve kutuplaşmanın asıl mimarı Anayasa Mahkemesidir. Nerede bir hain, bir suçlu varsa, Anayasa Mahkemesi onların hizasındadır ve onların lehine hak ihlali kararlarını cömertçe açıklamaktadır. TBMM, Anayasa Mahkemesinin skandal kararına boyun eğmeyerek söz konusu şahsın milletvekilliğini düşürmüştür. Altını çizerek ifade ediyorum, Meclise düşen sorumluluk milli iradenin onurunu, adalet ve hukuk namusunu korumak ve sonuna kadar sahiplenmektedir. Yeni bir Anayasaya duyulan ihtiyaç ortadadır. Ancak Yargıtay 3. Ceza Dairesinin aldığı kararın okunması anayasal bir çelişkinin ürünü değil, bilakis yasal ve anayasal bir zorunluluktur. Milletimizin kutlu idaresine rest çektikleri, gölge düşürdükleri tartışmasızdır. Gazi Meclisimize yapılan saygısızlığın karşısındayız ve bu vandallıkların demokrasiyle hiçbir ilişkisi yoktur. Bir yanda bölücü terör örgütünün emellerine sarılmaktan ve DEM’cilerin kuklası olmaktan utanmayanlar, diğer yanda Manisa’nın sokak arasında yürümeye yüzleri kalmayanlar perişanlıklarını gizleyemeyecekleri durumdadır. Özgür Bey sokağı adres gösteriyor, ateşle oynuyor. Sipariş konuşmalarla yıpranıyor. Sözde darbe girişimine karşı mücadeleden bahsediyor. Demlenmiş CHP komaya girmiş, kontrolden çıkmış. Yasal ve anayasal prosedürün ikmalini darbe diye tanımlamak eğer cehalet değilse biliniz ki vatana ve milli iradenin tecelline olan inanca, meclise hakaret etmektir. Meclise hakaret etmek millete ihanettir. Aziz Manisalılar, Manisa’nın evladı olan bir Özgür’e özgürce sahip çıkın, demlenmiş siyasetten uzaklaşmasını temin edin. CHP’nin terör örgütleriyle arasına mesafe koyması, DEM’lenmek yerine demokratlaşması ve faşizan çizgiden uzaklaşması lazımdır. CHP’nin köküne ve kimliğine dönüş yapması demokrasi hayatımız adına da akut ve elzem bir ihtiyaçtır. Çok değil, 8 ay evvel Türkiye’yi birlikte yönetmek için masalara yüz sürenlerin bugün birbirlerine demedik laf bırakmamaları acıklı bir ihtilaf ve azılı bir ihtirastır. Allah ülkemizi zillet ittifakından korumuştur. Hakikaten de verilmiş sadakamız varmış. Dün söylediklerini bugün tekzip eden, dün yaptıklarını bugün inkara yeltenen, dün kucakladıklarına bugün kulp takan siyasi partilere, Allah muhafaza, yerel yönetimlerde yetki vermek yıkıma hizmettir. Biliyor ve görüyorum ki, Manisa yıkımın değil, yükselişin yanındadır. 14 ve 28 Mayıs 2023 tarihlerinde yapılan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekilliği Genel Seçimleri 31 Mart 2024 tarihinde pekişip Türk ve Türkiye Yüzyılı yürüyüşü inşallah seriye bağlanacaktır. Güçlü yasama, kararlı yürütme, uyumlu belediye diyoruz. Ayırmadan, ayrışmadan, yerelde iktidar, ülkede istikrar iradesindeyiz. Aklın yolu birdir, genelden yerele birlik, ülkede yönetimde dirlik anlayış ve amacındayız” dedi.

Yaşanan sorunlardan da bahseden Bahçeli, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Çiftçilerimizin sorunlarını çözeceğiz. Üzüm üreticilerimizin elinden tutacağız. Emeklilerimizin beklentilerini karşılayacağız. Esnaflarımızın bereketi olacağız. Memur ve işçilerimizin yüzünü güldüreceğiz. Dar, orta ve sabit gelirli insanlarımıza destek vereceğiz. İçiniz rahat olsun, her sorun ve sıkıntınızın takipçisiyiz. Her seviyede ve mümkün olan her yerde sıkıntılarınızın çözümü için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Devlet milletiyle el ele vererek bütün sorunların üstesinden mutlaka gelecektir. Her türlü tehdit bu birlikteliğin karşısında yenilmeye mahkûmdur. Mühim olan devletle millet arasındaki güveni en üst seviyede tutmayı başarmaktır. Milliyetçi Hareket Partisi ve Cumhur İttifakı üzerine ne düşüyorsa sonuna kadar yapacak, her zaman olduğu gibi ülkesinin ve milletinin yanında olacaktır. Millete aidiyeti şerefle taşıyan, ay yıldızlı al bayrağımızdan iftihar eden, kendisini bu aziz vatanın bir parçası sayan, ekmeğini kazanan, işini kuran, geleceğini burada gören, bunlarla da gurur duyan kim olursa olsun milletimizin onurlu bir ferdidir, mümtaz bir güzelliğidir, Manisa’nın has evladıdır. Milletimizin her evladını, Manisa’da yaşayan her kardeşimi Cenab-ı Allah’ın bir lütfu sayarız, böyle görürüz.”