Münevver Karabulut'un katledilmesinin üzerinden 15 yıl geçmesine rağmen tartışmalar devam ediyor. Cem Garipoğlu, işlediği cinayet sonrası 197 gün sonra teslim olup tutuklanmıştı. 24 yıl hapis cezası verilen Garipoğlu Silivri Cezaevi'ne götürülmüştü. 10 Ekim 2014 tarihinde ise hücresinde ölü bulunduğu açıklanmıştı.
Garipoğlu'nun ölümünden sonra tartışmalar bitmemişti. 10 Ekim 2014 tarihinden bu yana olaya intihar süsü verildiği ve Garipoğlu'nun yurt dışına kaçırıldığı iddiaları çok konuşulmuştu.
Karabulut ailesi Cem Garipoğlu'nun mezarının açılması için talepte bulunmuştu. Önceki talepleri reddedilen ailenin avukatı Rezan Epözdemir, sosyal medya hesabından konuyla ilgili yeni gelişmeleri paylaştı.
Daha önceki taleplerin reddedildiğini hatırlatan Epözdemir, bu kez Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'nın mezarın açılması yönünde karar verdiğini ve bu konuda Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na talimat gönderildiğini duyurdu. Epözdemir, paylaşımında, "Yıllardır süregelen hukuki mücadelemiz sonucunda, Sayın Başsavcılığın verdiği bu karar son derece önemli ve sevindiricidir" ifadelerine yer verdi.
Aynı zamanda ailenin avukatı Epözdemir, bir canlı yayında şu ifadeleri kullandı,
"Bir intihar notu yok. Bir gün önce ailesiyle görüşmüş; 'Beni çıkarın buradan' diyor. Çince, Rusça öğreniyor. 5 dil biliyor. Ve bir sabah Cem Garipoğlu'nun öldüğüne ilişkin kamuoyunda haberler yayınlanmaya başladı. Biz aileyi aldık, 4 gün sonra Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı'na gitti. Dönemin Başsavcısıyla görüştük. Kendisinin talimatıyla soruşturma savcısıyla görüştük. Anne dosyadan 3-4 fotoğrafı gördü, bir daha bakamadı. Duygulandı o anda. Biz o an itibariyle ölenin Cem Garipoğlu olduğuna kanaat getirmiştik. Çünkü ben dedim ki; 'bu kadar fazla infaz hücresinin olduğu yerde, zaman zemin koşullar ne olursa olsun, bir kimse cezaevinden kaçamaz.' demiştim. Fakat olağanüstü gelişmeler yaşandı. Düşünün sizin evladınız cani bir şekilde bir genç kızı katlediyor. Siz aileye başsağlığı dilemiyorsunuz ama çıkıp kanlı kanepenin üzerinde yıllar sonra mutlu aile fotoğrafı veriyorsunuz. Adeta kamuoyuna bir subnimal mesajlar veriyorsunuz. Bununla yetinmiyorsunuz sosyal medyada testereli - musluklu fotoğraflar paylaşıyorsunuz. Bununla da yetinmiyorsunuz, Münevver Karabulut'un katledildiği günde kutlamalar yapıyorsunuz, nişanlar, düğünler yapıyorsunuz. Bütün bu süreci gözlemlediğimde baba Süreyya Karabulut bana geldi ve "Biz çok rahatsız. Uyuyamıyorum. Hayatıma son vermek istiyorum. Ben inanmıyorum Cem Garipoğlu'nun öldüğüne, mezarı açtıralım" dedi.