Ayşe Barım, bazı sanatçı ve oyuncuların menajerliğini yapması nedeniyle, Gezi Parkı protestolarının “planlayıcıları” olduğu iddiasıyla hakkında başlatılan soruşturma kapsamında 21 Ocak 2025 tarihinde gözaltına alındı. Anadolu Ajansı’nın aktardığı habere göre, Barım’a yöneltilen suçlama, “Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme” olarak belirtildi.
Barım’ın “sektörde tekelleşmeye neden olduğu” iddialarıyla yürütülen mevcut soruşturmanın yanı sıra, başka bir soruşturma kapsamında gözaltına alınması, tepkilere yol açtı. Avukatlar, hukukçular ve medya mensupları, bu hareketin hukuki temellerinin zayıf olduğunu savunuyor.
Hukukçular ve Sanatçılardan Sert Tepkiler
Hukukçular ve sanat dünyasından birçok isim, Ayşe Barım’ın gözaltına alınmasına yönelik sert tepkiler gösterdi. Avukat Hüseyin Ersöz, "Ayşe Barım hakkında başka bir suçtan adli kontrol uygulayıp; 12 yıl önce Gezi Olaylarına katıldığı iddiasıyla ‘darbeye teşebbüsten’ gözaltına almak ancak ‘ortaçağ karanlığında’ yaşanabilecek bir durumdur," diyerek süreci eleştirdi. Ersöz, bu yaklaşımın “modern cadı avı” olarak nitelendirilebileceğini belirtti.
Oyuncu Farah Zeynep Abdullah, "Bu öyle böyle değil, inanılmaz bir saçmalık," şeklinde duygularını ifade etti. Levent Üzümcü ise, "Ayşe’yi gözaltına almışlar. 12 yıl önceki Gezi direnişi nedeniyle hem de! Kedinin fareyle oynadığı gibi oynuyorlar koca bir toplumla!" diyerek durumu kınadı.
Siyasilerden Eleştiriler
Demokratik değerleri ve hukuk devleti prensiplerini savunan siyasiler de Ayşe Barım’ın gözaltına alınmasına karşı çıktı. Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk, "Suç yoksa Gezi var! Ayşe Barım da sonunda gözaltına alındı. Gerekçe ise 'Gezi olaylarına sanatçıları yönlendirdiğine dair değerlendirmeler.' Bir suç uyduramadıklarında, Gezi hep kenarda duruyor nasılsa," dedi. Çelenk, "Başlangıçta 'sektörde tekelleşmeyi bitirmek' diyerek yola çıkanlar, meseleyi 'Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya yönelik bir eylem' noktasına taşıdı. Şimdi herkesin şu soruyu sorması gerekiyor: 'Asıl amaç ne?' Amaç gerçekten 'sektörde tekelleşmeyi bitirmek' miydi?" şeklinde konuştu.
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ise, "Bu gözaltı işlemi geçmişe dönük yeni bir 'Cadı avının' başlatıldığının da işaretidir," diyerek sürecin hukuki olmayan yönlerini vurguladı. Tanrıkulu, "Ayşe Barım kendisine dair iddialara ilişkin ifadeye davet edilmemişken, Gezi nedeniyle gözaltına alınması başka bir sürecin, siyasiler dışında; sivil toplum, aktivistler ve yurttaşlar bakımından da başlatıldığını ortaya koymaktadır," dedi.
Gazeteciler ve Akademisyenlerden Destek Çağrıları
Gazeteci ve yazar Serdar Akinan, "Ayşe Barım hakkında savcılık açıklamasına bakıyorum. Kesinlikle iddia ediyorum. Bu iddianame ile savcılık; Gezi sürecinde tweet atan veya mesajlaşan dilediği ismi, istediği an alır ve hapse atar," diyerek kamuoyunun dikkatini sürecin adaletsizliğine çekti.
Film eleştirmeni ve gazeteci Şenay Aydemir, "İnşa edilen yeni rejim, şimdi yaptıklarınızın değil geçmişte yaptıklarınızın o zaman olmasa bile şimdi suç olduğunu söylüyor. 'En güçlü' olduğu iddia edilen siması üzerinden oyunculara ve sektöre mesaj veriliyor: Geçtim güncel politik sorunları mahallenizdeki trafik ışıkları hakkında bile söz etmeyeceksiniz," şeklinde konuştu.
Tiyatro yönetmeni Kemal Aydoğan ise, "Yok artık! Arkadaş 11.5 yıl sonra Gezi planlayıcılığı diye bir suç mu kalır? Böyle bir suç çerçevesi mi çizilir? Rekabet Kurulu incelemesinden işin geldiği noktaya bak: Sektör ile Gezi birleşti. Gezi birkaç oyuncunun, menajerin, yapımcının düzenlediği kriminal olaya dönüştürüldü! TRT senaryosu yazanlar düzenin sahipleri," ifadelerini kullandı.
Anadolu Başsavcılığı ve Soruşturmanın Devamı
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, Ayşe Barım hakkında sosyal medya platformlarında yer alan paylaşımlar ve haberlerdeki iddialar üzerine soruşturma başlattığını duyurdu. Soruşturma kapsamında, Barım’a yönelik yurt dışı çıkış yasağı kararı da verilmişti. Başsavcılık, maddi gerçeğin ortaya çıkarılması için resen soruşturma yürüttüğünü ve delillerin titizlikle incelendiğini belirtti. Ancak, henüz somut bir delil bulunamadığı ve soruşturmanın devam ettiği ifade edildi.
Toplumun Dayanışma Mesajları
Ayşe Barım’ın gözaltına alınması, toplumda geniş çaplı bir dayanışma hareketini tetikledi. Sosyal medyada ve kamuoyunda birçok kişi, Barım’ın suçsuzluğunu vurgulayarak, hukuk devleti ve adaletin sağlanması çağrısında bulundu. Müzik yazarı ve eleştirmen Murat Meriç, “İyice delirdiler. Hiçbir şey bulamazlarsa ‘Gezi’ye katıldı’ yaftasını yapıştırıyorlar ve devam ediyorlar. İş nereden nereye geldi! Diğer iddialar unutuldu bile. Haberin altındaki yorumlar da acayip. Herkes o kadar inanmış ki Ayşe Barım’ın TC’yi yıkmak için çalıştığına… Vay be,” dedi.
Gazeteci Timur Soykan ise, “FETÖ'cüler sahte delil üretip kumpas kurardı. Artık Saray yargısı buna bile gerek görmüyor. Arşive bakıp hedef şahıs gözaltına alınıyor, tutuklanıyor. Soruşturmayı başka konuda açıp sonra gerekçe aramaya başlıyorlar. Ümit Özdağ'dan sonra Ayşe Barım için aynı senaryo işledi. Ayrıca Gezi Direnişi üzerinden herkese gözdağı vermek istiyorlar. Gezi bu ülkenin onurudur,” şeklinde görüş bildirdi.
Sonuç ve Geleceğe Dair Beklentiler
Ayşe Barım’ın gözaltına alınması, Türkiye’de hukuk devleti ve ifade özgürlüğü konularında önemli tartışmalara yol açtı. Hukukçular ve insan hakları savunucuları, benzer olayların tekrar etmemesi için daha güçlü yasal mekanizmaların oluşturulması gerektiğini savunuyor. Olayın yargı süreci, kamuoyunun yakından takip ettiği bir konu haline gelirken, Ayşe Barım’ın serbest bırakılması ve suçsuzluğunun kanıtlanması için hukuki mücadele devam ediyor. Toplumun geniş kesimlerinden gelen tepkiler, adaletin sağlanması ve hukukun üstünlüğünün korunması adına önemli bir rol oynuyor.
Ayşe Barım’ın gözaltına alınması, sadece bireysel bir olay olmanın ötesinde, Türkiye’nin demokratik değerleri ve hukuk devleti yapısı üzerindeki etkileri açısından da büyük önem taşıyor. Sürecin adil ve şeffaf bir şekilde ilerlemesi, toplumun güvenini yeniden tesis etmesi açısından kritik bir adım olarak görülüyor.